Gecenin sessizliği, kasvetli bir mahalleyi sarmıştı.
Sokak lambalarının donuk ışıkları, duvarlara uzanan uzun gölgeleri kesintiye uğratıyordu.
Sokak köpekleri, uzaklarda birbirleriyle hırıltılarla seslendiği duyuluyordu.
Ama benim dikkatimi çeken tek şey, o sokak lambalarının aydınlattığı bir insan figürüydü.
Bir adam, karanlıkta sessizce ilerliyordu.
Adım adım, gölgelerin arasında eriyen bir varlık gibi.
Üzerindeki koyu renk palto, onun hareketlerini belirsizleştiriyordu.
Gözleri, hedefine odaklanmış gibi, sakin ama kararlı bir şekilde ilerliyordu.
Ben, bu kadınım. İnsanlar bana "katil" derler. Medya, polisler, halk... Ama kimse gerçek beni tanımaz.
Kimse benim içimdeki fırtınaları ve karanlığı göremez.
Bu gece, hedefim belliydi.
Uzun süredir izini sürdüğüm adam, şimdi karşımda duruyordu.
Gölgede, sessizce nefes alarak, onu gözlerimle süzdüm. İçimdeki sesler, bu anı sabırsızlıkla bekliyordu.
Adam, sokaktaki apartmanın kapısını açtı. Arkasından sessizce girdim. Asansörün düşük sesi, katilin sessizliğiyle uyum içindeydi. İkinci kata çıktık. Kapı açıldı ve içeri girdik.
Adam, anahtarları masaya bıraktı. Onun dalgın hareketleri, işimi bitirmem için bana bir fırsat sundu.
Kalp atışlarını duymak, onun endişeli nefesini hissetmek... Bu an, benim için bir sanat eseri gibiydi.
Adam: (dalgın bir şekilde) S-sen kimsin.
Ben bir an durdum ve ona baktım.
O an, gözlerinin içindeki korkuyu gördüm.
O an, onun son anıydı.
Ellerimdeki bıçak, sessizce onun boynuna doğru ilerledi.
Janset: (soğuk bir sesle) Seni uzun zamandır izliyorum. Artık sonun geldi.
Adam: (panikle) Lütfen... Beni öldürme...
Son nefesini aldığında, o anı dondurduğumu hissettim. Kan, sessizce yere damladı. O anda, bir şeyler değişti. Hayatın ve ölümün o ince çizgisinde, ben vardım.
Ben Janset , ben katil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DANS
Mystery / ThrillerKaranlık Dans katilin karmaşık ve karanlık dünyasında sürükleyici yolculuğunu simgeliyor...