Bölüm 3

21 3 0
                                    


                                                         beyler bayanlar gösteri başlıyor!!!

"amk orospu çocuğu nerdesin lan dondum dondum amk yaa gel artık" burağın bu tatlı mesajına karşılık adımlarımı hızlandırdım.yaklaşık (ucu ucuna) 10dk sonra burağın yanına teşrif etmiştim "sence saat kaç yarım akıllı?" Hemen gözlerim kolumdaki saate kaymıştı. baktığım gibi gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

Normalde bulunmam gereken saatten tam 20 dakika geçmişti. elimden gelen tek şey elimi enseme götürüp "pardon ya" demekti burağın bakışları üstümde mıhlanmış gibiydi..... herhalde? Yola hemen koyulmuştuk. giderken aklıma Anıl gelmişti. geçen sefer onun motorunda baya hızlı gelmiştik. yaklaşık 1 saat sonra varmıştık.saate göz ucuyla bakmıştım. daha 10dk vardı. bu kadar hızlı mı yürümüştük?geldikten sonra bahçeye oturmuş, tipik şeylerden konuşuyorduk .zaman hızlıca ilerlemişti yavaş yavaş herkes sınıflarına doğru ilerlemeye başlamıştı. Burağı sınıfa yollayıp ben kantine su almak için gitmiştim. amk su 5 lira olmuş bu ekonomi nedir?(yazardan not:çocuğum öyle haklısınki geçen güm gidip bi dondurma aldım 25 lira olmuş amk) 

söylenerek sınıfa doğru koşmaya başladım.sınıfın kapısına ulaşınca sınıfın içinden hocanın sesi geliyordu.  kapıyı tıklatıp içeri girmiştim gördüğüm manzarayla duraksamıştım hoca adının Uygaz olduğunu bildiğim çocuk'u azarlıyodu. beni görünce önce şapkayı çıkarttı, sonra da uygaz gibi beni de yanına çağırıp kızmaya başladı bu sırada canım arkadaşım burak'ta bana gülmeye başlamıştı bir teneffüse girelim anasını ağlatıcam ben onun "okulun ilk günü bunlara izin veriyorum ama bir dahakine asla izin vermem oturun yerinize!" Hızlıca sırama doğru yürümeye başlamıştım. daha doğrusu sırama doğru uçmuştum oturduğum an burağın sırtına geçirmiştim

"Hayvan! ne vuruyon acıdı amk" diye sızlanırken bende ders kitaplarını açmaya başlamıştım. dersin sonuna yaklaştığımızda öğretmen boş bırakmıştı büyük ihtimal bizden yorulmuştu. burakla konuşurken zil çalmıştı böyle birkaç tane daha ders geçmişti. yemek arasına girmiştik "burakkkkk uyannnnn"burakın uyanması için sarsıyordum "kalktım kalktım dur!" dedikten sonra kafasını kaldırıp etrafa bakındı. sonra hemen geri kapadı "amk kalk"derken kafasını tutup yukarı çekiyordum ki arkamdan gelen sesle irkilmiştim "pişt sulu göz " arkamı döndüğümde kaskatı kesilmiştim "amk hayalet miyim ben ne diye öyle bakıyon" hala bakmaya devam ediyordum. kendimde konuşacak gücü bulamıyordum. başladığım an yine ağlicağımdan korkuyordum "bak sana bir çırpıda söylicem konuşmasanda olur" dedikten sonra konuşmaya devam etti bu beni kurtarmıştı "özür dilerim geçen olanlar için ama bunun zorunlu bir özür olduğunu bil ve bana tekrar bulaşma anladın yoksa kimse seni ellerimden kurtaramaz haberin olsun " dedikten sonra duraksadı ve devam etti "şunu imzala" önüme bir kağıt koymuştu şu sözleşme şeylerinden bunu yapmasındaki amaç neydi?hocamı istemişti? "beni affetiğine karşı bir anlaşma " dedikten sonra kağıdı bana daha çok yakınlaştırd. o an gelen güçle nerde geldi valla onu bende bilmiyorum

(yazar notu:bende bilmiyom) "ya imzalamazsam"diyiverdim bri anda kafasını kaldırıp gözlerini bana dikti gözlerindeki karanlık bana yaklaştıkça dahada koyulaşıyordu. nerden aklıma gelmişti de söyledim diye iç sesimle kavga ederken ayağımın dibine kadar geldi "ne dedin?" Gözledi dahada koyulaşıyordu "tekrar söyle ne dedin?" O sıdada arkadan bi gürültü duymuştum arkaya döndüğümde burak sıradan kalkıyordu "amk bi sessiz olun uyuyom burda" dedikten sonra Uygaz'ı hiç sayarak bileğimden tutup beni dışarı sürükledi o an burağa şükrediyordum yoksa ben o işin altından çıkamazdım hatta canlı bile çıkacağımdan şüpheliydim

"Bu atar sana nerden geliyo Yankı!" Ne dese haklıydı şuan "valla burak bende bilmiyorum" burağın bu cevapla daha bi rsinirlenmiş gibiydi "ne demek bilmiyorum seni kurtarmasaydım ne yapmayı düşünüyodun?" "Bilmem herhalde sonu yine aynı olucaktı imzalicaktım sonunda" "yankı seni anlamıyorum" dedikten sonra yanına biraz daha yaklaşarak ona sarılmıştım ve yapmacık bir sesle "~aşkımmm ben seni anlıyorum" dedikten sonra beni omuzlarımdan geri ittirip gülmeye başladı. gülmesine bende karşılık verirken herkesin bize deli gibi bakmaya başlamasından sonra susmamız gerektiğini anlamıştım "gel yemek yiyelim yoksa açlıktan şurada gidicem valla" dedikten sonra burakın kıkırdadığını işitmiştim "eğer açlıktan ölürsen sorumluluk bende değil" dedikten sonra koşarak yemekhaneye doğru ilerledi. peşinden hız kaybetmeden onun peşine doğru koşmaya başladım. yemekleri alıp masaya oturmuştuk. kafamı masadan kaldırdıktan sonra gördüğüm şeyle duraksamıştım. o kapkara gözleriyle bana bakıyordu. o an sanki kalbime sanki normalden daha fazla kan pompalanıyormuş gibi hissediyordum. onu o şekil görünce korkmamak elde değildi "burak yer değiştirelim" "neden?" Dedikten sonra kafamla arkasını işaret ettim "o orospu çocuğu hala senin peşinde mi?seni gözüne kestirmiş amk orospu çocuğu gel değişek" dedikten sonra tepsisini benimkine doğru itti sonra ayağa kalkıp yer değiştirdik.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yansıma~ BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin