"Off yani çok sıkıcısınız!"
Matthew ikisine bakarken somurttu. "7 dakika boyunca hiçbir şey yapmadınız mı cidden?"
Grubun geri kalanı yerdeki içkileri toplarlarken ellerini kalçasına koydu ve yakınmaya devam etti. "Yani en azından bir şeycik yapamaz mıydınız? Bir daha böyle bir oyun ne zaman oynayacaksınız, delirdiniz mi?"
"Matt artık konuşmayı bırak ve bize yardım et," Jiwoong yerdeki bardaklardan ikisini aldı. "Şunlardan birkaçını mutfağa taşı."
Matthew somurtmaya devam ederken dediğini yaptı. Herkes yerin temizlendiğinden emin olduğunda Ricky ortamı eğlenceli hâle getirmek için önceden seçtiği filmi açtı, ardından herkes kanepelere yayılarak filmi izlemeye başlamışlardı.
Bazı atıştırmalıklar masada bazıları ise ellerinde duruyordu, film ise korku filmiydi.
Hao ve Hanbin giyinme odasının içinde yaşanan şeyden sonra birbirleriyle bir daha konuşmamışlardı. Hanbin belki içten içe yüzleşmek istese de ne zaman Hao'ya baksa özellikle bakışlarını reddediyordu ve bu utançtan değildi, aksine memnun olmayan bir ifadeyi barındırıyordu.
Hanbin iç sesiyle kendini azarlamaya başladı, neden bunu yapmıştı ki? Kendini bunca yıl tutmuştu, neden şimdi böyle bir şeye kalkışmış ve arkadaşlıklarını tehlikeye atmıştı?
Film bitene kadar bile Hao, Hanbin'in bakışlarına karşılık vermemişti. Hanbin ilk başta kafası karışık olduğunu düşünse de artık öyle düşünmüyordu. Hao'nun yüzünde hiçbir ifade yoktu. Korku filminin korkunç yerlerinde bile bir tek ikisi hariç diğerleri tepki vermişti.
Grup, ortalığı topladıktan sonra yatmak için hazırlanmaya başladı. Ricky, hepsine ikişer odalar verdi, ardından istediklerini kullanabileceklerini söyledi.
Hao, Yujin'le aynı odayı seçtiğinde Hanbin iyice anlam vermişti;
Hao ondan uzak duruyordu...
*
"Hayır yani, bu kadar konu çok fazla değil mi, insan biraz insaflı olur."
Matthew, laptoba bakarken isyan ettiğinde kapı açıldı ve içeri Zhang Hao girdi, yüzü ifadesizdi. Başka bir masaya oturdu ve laptobun şifresini girmeye başladı.
"Oh! Hao..." Matthew selam vermemesini garip bulmuştu. "Günaydın!"
Hao, sesini duyunca şaşırmış gibi göründü, elini salladı, "... günaydın,", biraz dalgın görünüyordu, zoraki bir gülümseme takındıktan sonra laptobuna geri döndü.
Matthew, yanındaki Taerae ve Yujin'le bakıştı, ikisi de bakışlarıyla aynı şeyi düşündüklerini belli ediyorlardı.
Matthew, arkasına baktı ve gruplarından eksik kalan tek kişinin Hanbin olduğunu gördü. Merakla Hao'ya döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Minutes in Heaven| Haobin
Fanfiction[ Bir akşam grupça şişe çevirmece oyunu oynamaya başlarlar ve aralarından birinin önerisiyle oyunu daha da ilginçleştirmeye karar verirler. Böylece uzun zamandır Hao'dan hoşlanan Hanbin yakın arkadaşlıklarını bozacak bir hamlede bulunur. ]