Ezgjan kaldırımın üstüne oturmuş elindeki oyuncak tabancaya mantar dolduruyordu.
"Ezgjan abi"
Gelen sesle irkildi, aniden arkasına döndü. Emre'yi görünce elindeki tabancayı arkasına sakladı.
"Emre, ne işin var bu saatte? Akşam oldu"
Emre omuzunu sallayıp konuştu
"Halamlar beni dedeme bırakıp gitti, ben de sıkılınca izin alıp dışarı çıktım."
Ezgjan mantar tabancasını cebine koydu ve ayağa kalktı.
"Olsun, gene de bu saatte dışarı çıkma. Tehlikeli insanlar var mahallede" Ezgjan söyleyecek bir şey bulamayınca bahane buldu.
"Hem şort giymişsin, üşürsün git değiştir hava soğuk." Ezgjan kafasını hadi anlamında salladı.
Emre kafasını eğip ezgjanı süzdü. Sonra yeniden yüzüne bakarak konuştu.
"Ama sen de şort giymişsin"Kendisinin de şort giydiğini fark etti. Bahanesi tutmamıştı.
"Olsun Emre, tehlikeli diyorum"
Emre yere çöküp triplenmeye başladı
"Uf! Sıkıldım ben ya"
Ezgjan eğilip konuştu
"Napalım oyun mu oynayalım?"
"Evet"
Emrenin söylediği şeye güldü büyük olan
"Haydaa iyi peki madem ne oynicaz ebelemece falan mı"
"Evcilik oynayalım"
Gülmemek için zor tuttu kendini ezgjan
"Ne gülüyon be"
"Olur oynarız da evcilik kız oyunu değil mi"
Emre ayağa kalktı ve konuştu
"Sen deli misin yoksa kafadan gidik mısın? Sence oyunların cinsiyeti olabilir mi ya"
"Tamam ya sakin napacagız anlat bakalım"
"Simdi sen baba olacaksın ben anne"
...
Ezgjan yattigi koltuktan kalkti, gece emreyle oyun oynadiktan sonra gelir gelmez uyumustu. Hemen disari firlayip emreyi aramaya basladi.
Büyük ihtimalle evdeydi, çünkü hiç bir yerde yoktu. Emrenin her zaman dolastigi yerlere bakti yok. Parka bakti, futbol sahasina ama orada da yoktu.
En son bir araba gordu, arabanin lastiginin yaninda ise emrenin topunu.
Buyuk intimalle emre topunu arabanin altina kacirmisti, sonra da alamayinca eve gitmisti. Ama top cok yakindi alınabilirdi.
Daha sonra arabaya baktı, hiç tanıdık değildi. Sıyah ve havalıydı. Bu mahalle yoksuldu. Böyle arabalar bulunamazdı. Gözü plakaya takıldı.
"06 EMB 25"
Ezgjan emrenin topunu alıp emreyi aramaya devam etti. Sokaklarda ismini bagiriyordu, belki duyması umuduyla.
"Emre!"
Emrenin annesi babası yoktu, babaannesinde kalıyordu. Babaannesi ise cok kıl ve psikolojisi bozuk bir kadındı ve nerede oturduğunu bilmiyordu.
Ezgjan herkese sordu soruşturdu ama gören olmadığını soylediler. En son bakkalın önünden geçerken emrenin ayakkabısını gördü. Onun olduğundan emindi bu ayakkabıyı giyen bir tek emre vardı. Koşarken çıkmış olmalıydı. Ama bilinçli olsaydı geri dönüp alabilirdi. Ezgjan ayakkabıyı aldı ve bir elinde top, bir elinde ayakkanı korkuyla sokakları dolaşmaya devam etti.
"Emre neredesin? Söz istediğin kadar oyun oynayacağım seninle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana hastayım anlasana; ezgjan'emre m.
FanfictionNe olur da çocukluk arkadaşını bir anda kaybedersin ki?