Ezgjan sabırsızlıkla üstünü giyindi, yeni bir okula atanmıştı ve okulun ilk günüydü. Yeni kişiler tanıyacaktı, öğrenciler, öğretmenler.
Aynaya son bir kez daha bakıp gülümsedi. Biraz saçıyla oynadıktan sonra ayakkabılarını giyip evden çıktı.
Normalde arabayla gitmeyi düşünüyordu ama ilk gün için yürüyüş yapmaya karar verdi. Okul çok da uzak değildi.
Atandığı ortaokulun ne kadar iyi olduğunu bilmiyordu ama eskisinden iyi olacağı kesindi. Eski okulda öğrenciler umursamaz, öğretmneler ise gergin ve sinirliydi. Ayrıca bina çok pisti.
Yavaş yavaş okula doğru gitti. Zaten ilk dersler boştu, sadece birkaç öğretmenle tanışıp kaynaşmak için erken gidiyordu.
-
Ezgjan kantinin önünde oturmuş karton bardaktaki kahvesini yudumlarken gelen sesle arkasına döndü.
"Merhabalar" demisti karsisindaki kısa boylu adam.
Ezgjan yüzünde utançtan oluşan gülümsemesiyle geri cevap verdi.
"Merhaba"
"Çıkaramadım yeni tayin sanırım" demişti gülümseyerek. Samimi birisine benziyordu.
"Ah evet, yeni matematik öğretmeniyim"
Karşısındaki adam elini uzattı. "Emre ben" duyduğuyla nedense değişik şeyler hissetmişti. Biraz geçmeden adam devam etti
"Emre Belözoğlu"
Ezgjan adamın elini sıktı "Ben de Ezgjan Alioski"
Emre kaşlarını kaldırıp konuştu. "Yabancısınız sanırım" Ezgjan adamın elini bırakmadan konuştu. "Kuzey Makedonyalıyım, ama uzun zamandır burada yaşıyorum" dediğinde karşısındaki adam kaşlarını kaldırarak gülümsedi.
En son Emre ellerini ayırmıştı "Eminim bu okulu beğenirsiniz, bende spor öğretmeniyim ve disiplin kurulu başkanıyım. Bir sorun olursa bana ulaşabilirsin" demiş ve Ezgjanın omzuna patpatlayıp binaya girmişti.
-
Zil çaldığında Ezgjan saatine baktı, öğrenciler 4. derse gireceklerdi ve Ezgjan'ın ilk dersiydi.
Koridorda yürürken dersi olduğu sınıftan çıkan gürültüyle rahatsız oldu. Şebek kafesi mi burası bu ses ne?
İlk dersi olduğu için öğrencilere bağırıp kendini kötü göstermek istemedi. Sınıfa tahtanın önüne geçti. Fakat ayağı kalkanı bırak susan olmadı.
Daha sonra kapının açılıp Emre hocanın vücudunu uzatmasıyla herkes susup durduğu yere çivilenmişti. Bu adam da cin midir nedir her yerde.
"Hocam sınıf defterini imzalamamışım da alabilir miyim?"
Ezgjan "Tabiki de hocam" diyerek defteri uzattı.
Emre Hoca başıyla teşekkür ettikten sonra sınıfa göz attı, en arkada oturan uzun saçlı çocuğu görünce seslendi.
"Ulan Kenan ben sana demedim mi o saçlar kesilecek diye! O küpeyi de çıkar."
Kenan ayağa kalkıp hocayı onayladı "Hocam yemin ederim kestiriceğim ilk fırsatta"
Emre, kenana "Yemin etme." diye kızdı.
Çok geçmeden sözlerine devam etti
"Öğretmeniniz okulumuza yeni geldi, üzeni üzerim ona göre"
Kenanın çaprazında oturan kumral saçlı yeşil gözlü çocuk elini kaldırıp konuştu "Hocam ya sizi üzersek!"
Emre Hoca konuşmak için ağzını araladığında başka bir öğrenci ondan önce davrandı:
"O zaman da Volkan Hoca bizi üzer" Emre duyduğu şeyle sırıtıp söyleyen öğrenciye baktı "Hoşuna gidiyor de mi lan böyle şeyler yapmak?"
"Estağfurullah hocam, Arda arkadaşıma cevap verdim sadece"
"Semih ben sana mı sordum sen niye cevap veriyorsun?" Ezgjan herkesin adını kavramaya çalışıyordu
Emre Hoca kendi aralarında atışan öğrencilere kızdıktan sonra son kez teşekkür edip sınıftan çıktı.
Ezgjan ise cebinden çıkardığı tahta kalemiyle ismini yazdı.
"Evet gençler ben Ezgjan Alioski"
Yüzünü öğrencilere dönüp devam etti "Yeni matematik öğretmeninizim"
"Hocam nerelisiniz? Polonya mı?"
"Hangi okuldan geldiniz?"
"Hocam ben aklımda tutamam da Ali Hoca diye seslensem sıkıntı olur mu?"
Ezgjan üst üste gelen sorularla şaşırmıştı ki hepsini teker teker cevapladı
"Kuzey Makedonyalıyım, şehir dışındaki bir okuldan geldim, ismimi söylemekte zorlanıyorsanız da Ali Hoca diyebilirsiniz sıkıntı yok"
Sorular bittiğinde bu sefer sorma sırası Ezgjan'a gelmişti
"Benden önce hangi hoca dersinize giriyordu?"
Soruyu tüm sınıf bir ağızdan cevapladı "Batuhan Karadeniz"
Ezgjan öğretmen sırasına oturdu
"Seviyor muydunuz?"
"Yani"
"Çok sevmezdik"
Önlerden bir çocuk ayağa fırlayıp konuştu
"Yo hocam ben çok severdim kendisini"
"Sen yalakasıydın çünkü!"
Ezgjan aniden ses çıkarmaya başlayan sınıfı susturdu
"Ee hocanız derste napıyordu?"
Kenan söz almak için parmağını kaldırdı
"Evet kenan"
"Boş yapıyordu hocam"
Götümü yırta yırta bölüm yazdım çaktırmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana hastayım anlasana; ezgjan'emre m.
Hayran KurguNe olur da çocukluk arkadaşını bir anda kaybedersin ki?