- A-ANNE lütfen anne.Biraz daha dayan.Ambulansı aradım.Burada olurlar birazdan...
- Kızım,benim yolum buraya kadardı. Lütfen kendini üzme. Abine ve kendine iyi bak. Benim ölümüme kendinin sebep olduğunu düşünme. Babanın size kötü bir şey yapmasına izin verme. Gerekirse polise git. Hep güçlü ol. Be-ben.................
--------------------------------------------------------------
-ANNE!
Nefes-nefese kalmıştım. Elim alnımdaydı. Bu aslında ilk defa olmuyordu. Bu kabusu defalarca görmüştüm ve aynı şekilde uyanmıştım. Bu lanet olası kabus hayatımı zehir ediyordu. Zaten bok gibi bir hayatım vardı.Bir dakika.Önce size kendimi tanıtmalıyım. Ben Kristina. 19 yaşındayım. Burada abimle birlikde yaşıyorum. Ailemden kalan tek kişi o. Babam tam bir içki adamıydı. Eve hep içkili bir şekilde gelirdi. Anneme,abime ve bana şiddet uyguluyordu. Bazen annem bizi korumaya çalışınca kendini yaralıyordu. Abim benden nefret ediyor. Annemin ölümüne sebep olduğum için. Annem ambulans gelene kadar konuşmadı. Daha küçüktüm. Öldüğünü düşünmemiştim. Aslında hastaneye gelene kadar yaşıyormuş.Ağlayarak ambulansa binmiştim. Hastaneye geldikden 1 saat sonra abim ve babam geldi. Abim ağlıyordu. Babam yine içkiliydi. Doktorun annemin ölüm haberini vermesiyle kalbime bıçaklar saplandı. Ağlamam şiddetlendi. Abim yakamdan tutmuş bana birşeyler söylüyordu. Onu duymuyordum. Şuan tek düşündüğüm annemin ölümü ve ölüm sebebinin ben olmamdı. Ben şaşkınlıktan hiç kimi duymuyordum. O olaydan 1ay sonra babam başka bir kadınla evlenip bizi terk etdi. Babamın gitmesi umrumda değildi. Zaten kötü bir adamdı. Sadece geçimimizi düşünüyordum. Küçük olduğumuz için bizi işe hiç kimse götürmüyordu. En sonunda annemin hatıra olarak saklamak istediğimiz altınları satmak zorunda olduk. Şimdi abim çalışıyor. Bende iş arıyorum.
Telefonuma gelen mesajla diksindim.Bellam💗💕💕🌸:Nerdesin? Okulun önünde seni bekliyorum.Yine uyuya kaldın dimi?!🥴
39 cevapsız arama vardı. Tüh...
Bella beni öldürecek.Telefonda biraz oyalandıkdan sonra ayağa kalktım. Yüzümü yıkamalıydım. Aynaya bakınca makyajımı silmediğimi ve öyle uyuduğumu fark etdim. Hemen yüzümü yıkadım. Klasik bir kıyafet giydim ve abimin odasına gitdim. Yine beni beklememişti. Her halde sevgilisi için üniversiteye hemen gitmişdi.Ah...Nefret ediyordum şu Cyladan. Yemek yemeden çıktım evden. Üniversiteye varınca Bellanın bıkkın bir şekilde beni beklediğini gördüm.Tabi beni görünce hemen sevindi. Sarıldık. Onun gülümseyişi benide mutlu ediyordu. Ama bu gülümseme pek sürmedi. Cyla ve 2 arkadaşı yanımıza geldiler. Yine aşağılayacaklar beni. Onlar bir şey söylemeden önce Bella beni oradan uzaklaştırmak istedi. Ama ben onun kolunu bıraktım. Zaten alışmıştım Cylanın bu sözlerine. Ne isterse söylesin. Umrumda değil. Cyla yanıma yanaştı ve kulağıma şunları fısıldadı.-Gerçekten sen ve Drewun kardeş olmasına aklım almıyor. Onun gibi yakışıklı birinin senin gibi sülüğün yanında kalması üzücü. Tam bir p#çsin.
P#çmi?! Benmi?? Haddini aştı bu kız. Bana nasıl p#ç derdi. O kadar aşağılamalarına razı olmuştum. Ama bana küfür etmişdi. Küfür alışık olduğum bir şey değildi. Çok küfür etmem. Yani üniversitete bile küfür etmedim. Hala yanımdan ayrılmayan Cyraya bir tekme atarak kendimden uzaklaştırdım. Karnına gelen tekmeyle yere düştü ve ağlamaya başladı. Arkadaşları hemen onun yanına geldiler. Tabi abimde dururmu?Benim karşıma geçti. Asabi olduğu gözlerinden belliydi.
Herkes etrafımıza toplanmışdı.Abimse herkesin içinde bana tokat atdı. Artık bıkmıştım bu hayatdan. Ağlaya-ağlaya oradan uzaklaştım. Abime çok kızmıştım. Ama bir şey söyleyemiyordum. Ailemden kalan tek kişi oydu. Bellada arkamdan gelmişti. Birlikte 10-20 dakika konuştuk. Beni teselli etdi.Kristina psikoloğuna bunları anlatmıştı. Evet, o psikoloğa gidiyordu.Psikoloğa gitdiğini en yakın arkadaşı Bella dahil hiç kimse bilmiyordu.Seansdan sonra eve geldi ve kulaklığını takarak müzik dinlemeye başladı. Sabah Pazardı ve üniversiteye gitmeyeceklerdi. Kristina resim çizmekle meşguldü. Drewse sevgilisiyle yazışıyordu. Bu aradada psikolog Kristinanın verdiği numarayla ev telefonunu aramıştı. Kristina müzik dinlediği için duymamıştı. Bunun için telefonu Drew açmıştı.
-Alo?
-Alo.... Kimsiniz?
-Merhaba.Benim ismim Amaya. Psikoloğum. Kiminle görüyordum acaba?
-Drew Wilson. Buyrun?
Psikolog ilk önce yanlış numarayı aradığını sandı,lakin Drew ismini duyunca Kristinanın abisi olduğunu anladı. Aslında bunu Konuşma hasta ve psikolog arasında kalmalıydı.Ama Kristinanın kendini öldürme riski olduğu için Drewe Kristinanın psikoloğu olduğunu ve aralarındaki konuşmanı anlatdı. Drew duyduğu sözlerden sonra şaşkınlık içerisindeydi. Eli yüzündeydi. " Ben bunu nasıl yapa bildim? Gerçekten onun psikoloğa gitmesinemi sebep olmuşdum?Ve bunu bana söylememişti?"
- A-Alo?! Orda mısınız?
- E-Evet... Bu bir şaka değil. Yani doğru duydum demi?
- Bende bunun bir şaka olmasını isterdim. Ama değil. Kardeşinizin intihar etme olasılığı yüksek. Bence bir kaç gün onu yanlız bırakmasanız iyi olur.
- Teşekkür ederim. Yanlız olmayacağından ve bundan sonra daha iyi olacağından emin olacağım.
Arama bitdikden sonra Drew yaptığı onca şeyi düşünmeye başladı. Normalde annesinin ölümüne sebep olan biri için ağlamamalıydı. Sadece bir özürle Kristinanın mutlu olmasını sağlayamazdı
-------------------------------------------------------------
İLK BÖLÜM NASILDI? O KADAR İYİ OLMAYA BİLİR. SALI GÜNÜNE ATMADIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM. UNUTMUŞUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜTOPYA
Abenteuer~Kristina isimli kızımızın suya düşmesi sonucunda hayatının değişmesi.Bakalım neler olucak?~