Her şey bir ressamın eline fırçasını ve paletini alıp bir şövalenin önüne geçmesiyle başlar.
Ressam tuvalini şövalesine yerleştirir, çizeceği şeyi planlar. Sonrasında boyaları, fırçaları ve paleti yeni tuvali şekillendirmeye başlar. Ressam ilk başt...
Burası giriş bölümü olacağı için fazlasıyla kısa bir bölüm olacak farkındayım. Ancak bu yalnızca giriş bölümü olduğundan böyle olacak. Diğer bölümlerin uzun olacağından emin olabilirsiniz.
Şunu söylemeliyim ki, bu platformda yeni değilim. Ortalama 5 yıldır bu platformu kullanıyorum. Yalnızca bir kere kurgu yazdım. Ancak yayınlamadım. Bu yüzden acemi sayılırım.
Hazır gelmişken kapak tasarımcımıza teşekkür etmeliyim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eleştirilere açığım. Saygı çerçevesinde eleştiriler yapabilirsiniz. Eğer mantık hatası, yazım yanlışı vb. durumlar olduğunda lütfen kusura bakmayın. Böyle bir durumla karşı karşıya geleceğinizi düşünmüyorum elbette ancak böyle bir durum olursa kusura bakmamanız için rica ediyorum şimdiden.
Neyse sizi daha fazla tutmak istemiyorum.
İyi okumalar
*****
"Defne, hadi kantine gidelim."
Bıkkınlıkla nefes alıp verdim. Başımı salladığımda Balın gülümseyerek koluma tuttu ve bahçeden içeri geçmemizi sağladı. Balın en yakın arkadaşımdı.
Merdivenlerden koşarak çıktığında benide peşinden sürüklüyordu. Kantine nefes nefese girdiğimizde okul eteğimi düzelttim. "Allah cezanı vermesin," Söylendiğimde güldü ve kantinde sıraya girdi. Çok kalabalık değildi. Önünde iki kişi vardı yalnızca. Kantin çok dolu olmazdı.
Ben bir masaya geçecekken biri kolunu omzuma attı. Dönüp baktığımda ise Batuhan olduğunu görüp gülümsedim. Batuhan'da arkadaşımdı. Bir masaya geçip oturduğumuzda arkamızdaki masadan kahkaha sesleri yükseldi. Hızla arkamı dönüp baktığımda ise bir çift yeşil gözlere denk geldim. Masalarındaki çocuklar kahkahalara boğulurken yalnızca o gülümseyip bana bakıyordu. İstemsizce gözlerini inceleme istediği doğdu içimde. Bu sırada Balın yanımıza geldi. Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Arkadaki masaya tekrar baktığımda gittiklerini gördüm.
Omuz silkip önüme döndüm. Balın masadan kalkmak istediğinde kabul ettim. Batuhan'la vedalaşıp kantinden çıktık. Merdivenleri çıkarken kantinde arkamızda oturan çocukları gördüm. İlk göz göze geldiğimiz çocukla tekrar göz göze geldiğimizde hafifçe gülümseyip göz kırptığında içimde bir şeyler kıpırdandı.
Önüme dönüp yürümeye devam ederken telefonumdan bildirim sesi gelince duraksadım. Telefonumu açıp bildirimlere baktım. Mesaj gelmişti. Telefon kilidini açıp mesajlara baktım.
0534***: Yeşil gözlerini daha yakından izlemeyi tercih ederim
Neler oluyordu böyle?
*****
Evet, giriş bölümümüzü okumuş oldunuz.
Bu arada, yazdığım zaman dilimi ilk bölümün zaman diliminden daha ileri bir zamandı. Belirtmek isterim.
