3

14 4 157
                                    

Dusan Vlahovic, Dusan Tadic, Sergej, Nora ve Chiara yurtlarından çıkmış kahvaltı yapmak için kampüsteki kafeteryaya gidiyorlardı. Nora ve Chiara önden yürürken Sırplar, okula geri döndüğünü duydukları Granit Xhaka hakkında konuşuyorlardı. Geçen dönem okulda çıkan kavga sonucu bıçak taşıdığı için bir dönem uzaklaştırma almıştı. Aslında Sırpların üzerleri de temiz değildi ancak araya adam sokarak ceza almadan olayı çözmüşlerdi, ceza alan tek Sırp Filip Kostic'ti. Kostic'i de çok sevdikleri söylenemezdi, Chiara'ya olan davranışlarından ötürü. Kısaca olayı hasarsız atlatmışlardı.

Mekana girdiklerinde içeride oldukça gürültülü bir şekilde İtalyanca konuşuluyordu. Duyulan tek ses onların yüksek sesle konuştukları dilleriydi. Nora yüzünü buruşturarak kafeteryanın diğer ucundaki büyük masanın etrafında toplanmış olan İtalyanlara baktı.

''Bu kadar gürültü yapmalarına gerek var mı?''

Nora'nın dediğini duyan birkaç İtalyan Sırplar ve kızlara doğru döndü. Aralarında tanımadıkları birkaç kişi vardı, yeni gelmiş olmalıydılar.

Arkası dönük olan Caroline de yanındaki Nicolo Barella'nın ona eğilip kızların geldiğini söylemesiyle kızlara döndü ve gülümseyerek el salladı. 

Nora ve Chiara da ona aynı şekilde karşılık verirlerken Sırplar çoktan bir masaya oturmuşlardı.

''Bunlar niye bu kadar kalabalık? Bütün İtalya'yı mı toplayıp geldiler bu sefer?'' diye söylenmişti Dusan Tadic.

Chiara İtalyanların masasına bakarak konuşurken cevap verdi.

''Birkaçının geleceğini biliyordum da hepsinin geleceğini tahmin etmemiştim.'' Federico Chiesa'nın aralarında olmadığını anlayarak masadakilere döndü.

Kafeteryaya giriş yapan Strahinja ve Nikola yandaki masadan çektikleri sandalyelerle masaya oturdular. İkisi de arkadaşlarının baktıkları kısma doğru döndüler. 

''Arnavut tohumunu dün akşam bahçede İtalyanlarla gördüm.' Seninki de yanındaydı Chiara.' diye konuştu Nikola.

Chiara kaşlarını çattı.

''Bir yanlışlık olmasın Nikola, Federico ve Granit'in arası iyi değildi.''

''Şu piçin adını ağzına alma Chiara.'' diye mırıldanmıştı Vlahovic, sadece Chiara'nın duyabileceği bir şekilde.

Chiara şaşkınlıkla Dusan'a baktıktan sonra, telefonuyla ilgilenmeye devam etti.

Kafeteryadan giren ikiliyi, kimse beraber görmeyi beklemiyordu.

Federico Chiesa ve Granit Xhaka, birlikte sohbet ederek İtalyanların masasına doğru ilerliyorlardı.

Dusan Vlahovic sinirle yerinden kalkarak Federico'ya seslendi.

''Ne o Federico, yeni arkadaşlar mı edindin?'' diyerek küstahca üzerine yürüdü.

Chiesa'nın üzerine yürüyen Vlahovic'i gören İtalyanlardan birkaçı ayaklanıp arkadaşlarının yanına gittiler, bunun üzerine Sırpların da ayaklanmasıyla ortalık iyice karışmıştı.

''Bu piçi yanında dolandırmaya utanmıyor musun?'' diye eklediğinde İtalyanlardan Giovanni, Dusan'a yaklaşarak cevap verdi.

''Sen de en yakın arkadaşının sevgilisine göz dikmekten utanmıyorsun Vlahovic, onu ne yapacağız?'' 

Bunun üzerine Tadic, Giovanni'yi iterek kavganın fitilini ateşleyen hamleyi yapmıştı.

Nora, Chiara ve Caroline kavganın dışında kalmış, olanları şaşkınlıkla izliyorlardı.

how to be a heartbreaker?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin