two

142 5 4
                                    

"Ah sanırım bize Agra'yı gezdirecek arkadaşımız da gelmiş! İçeri alalım lütfen."


Mohini içeriye, hafif bir utançla girdi. Sosyal bir kız olmasına rağmen, genellikle neden olduğu sebebi bilmese de böyle oluyordu.


Girer girmez ise, Phil ve Trent'ten önce, Jude ile göz göze gelmişti.


Fakat bu göz temasının normalden biraz gazla olduğunu fark eden Trent, daha sonra kurcalamak şartıyla Mohini'ye kulakları sağır edecek bir şekilde "KANKAA NABERR" diye bağırmış ve Mohini'nin üstüne atlamıştı. Neye uğradığına şaşıran Mohini ise, Trent'in altında ezilmişti.


Şaşırılmayacak ki, ona kalkması için yardım eden kişi, şüphesiz Jude Bellingham'dı.

...

Mohini'nin takımla ve Jude ile tanışma merasimi bittikten sonra, herkes soyunma odalarına dağılıp gezmek için hazırlanırken, birinin aceleci tavırları gözden kaçmamıştı.

Jude Bellingham herkesten daha da aceleciydi, çünkü genç kızla konuşmak istiyordu. İstemsizce, kalplerinin bir olduğunu hissetmişti sanki. 

Kızı görür görmez, kalbi bir at kadar hızlı koşmaya başlamıştı. Heyecandan terlemiş ve bir süre konuşamamıştı.

 Tabii bu tavırlarıyla çoktan dikkatleri üstüne çekmeyi başarmıştı.

 
Arkadaşlarından bir çoğu onunla dalga geçmeye başlamıştı bile.

 Ama Jude, bunları çokta önemsemiyordu. Kızla bir kere olsa da konuşmak için, canını bile verebilirdi.


Ve nihayet, kızı bulabilmişti.

"Beyefendi, merhaba?"


"Beyefendi, beni duyuyor musunuz?"


Ha, ne?


Dalmışım!


"Merhaba, çok pardon, dalmışım."


Ve bu cümlesinin üzerine, kızın o kusursuz gülüşü duyulmuştu.


Jude bir kez daha kendinden geçmişti, fakat zamanı değildi, düşünmek için çok daha fazla zamanı vardı.


"Ben, ben sadece, sizinle tanışmak, istemiştim..."


"Tabii ki! Ben Mohini, Mohini Mishra. Siz de şu ünlü Jude Bellingham'sınız tabii ki. Sizi tanımayan mı var, aklıma gelmişken, bir ara formamı imzalayabilir misiniz, hayranlarınızdan biriyim."


İşte bunları duymak, Jude'u bir nebze rahatlatmıştı. Artık biraz daha rahat davranabilirdi.


"Öyle mi, bunu duyduğuma çok sevindim! Tabii ki de müsait bir zamanımda imzalarım. Hatta, maçta giyeceğim formayı size imzalayabilirim, isterseniz?"


"Ne? Bunu duyduğuma çok sevindim bayım!"

"Şey, sanırım bu kadar resmiyete gerek yok."

"Peki Jude, o zaman sende bana Mohini demelisin!"

"Peki Mohini."

"Mohini, bir şey sorabilir miyim?"

"Tabii ki Jude, istediğini sormakta özgürsün."

"Adının anlamı ne, yani Mohini ne demek?"

"Sevimli ve çekici bir kadın demek. Ayrıca iz bırakan ve kendine çeken anlamı da var. İsmimi çok severim."

"Evet, sahiden çok güzel."

"Ne çok güzel?"

"İsmin. Hayatımda hiç bu kadar güzel bir isim duymamıştım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

teri meri, jude bellingham.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin