Gözlerimi açtığımda kendimi beyaz bir yatakta buldum.
Doğrulmaya çalıştığımda ince bir ses beni durdurdu.
"Kendini yorma Rudy"
Sesin geldiği yere doğru baktım. Karşımda Aubrey duruyordu.
"Ben, sen Leo-"
"Şu an bunları düşünme" dedi Aubrey.
"Ben, neredeyim şu an?" Diye sordum. "Öldük mü?"
"Yok" dedi Aubrey hafifçe gülümseyerek. "Dünyayı kurtardın"
"Dünyayı birlikte kurtardık" dedim. "Yani sanırım"
Güldü.
Hatırladım...
Aubrey'in gülüşünü, kesinlikle dünyalara değerdi.
"Leo'yu çağırsam iyi olur" dedi Aubrey. "Senin için endişelendi"
Hatırladım...
Leo'nun son sözlerini. Bana, bizi sevdiğini söylemişti.
Aubrey odadan çıktı. Karmakarışık hissediyordum.
Pencereden dışarı baktım.
Hatırladım...
Müze gezisini. Aubrey ile bu şekilde tanışmıştık.
Kapı bir anda açıldı.
"Hey Rudy" diye bağırdı sevinçle Leo. Koşarak yatağımın yanına geldi.
Aubrey kapı girişindeydi.
"İyi misin dostum?"
"Daha iyi olmazdım" dedim gülerek. Ne olduğu konusunda en ufak bir fikrim yoktu ve bu ilk kez iyi hissettiriyordu.
"Bahçeye çıkabilir miyim?" Diye sordum.
Leo hınzırca gülümsedi.
Ondan destek alarak ayağa kalktım.
Üçümüz birlikte bahçeye çıktık ve bir banka oturduk.
"Bu çok tuhaf" diye itiraf etti Aubrey. "Bir gün önce dünya az daha yok oluyordu ama kimse hala daha bunun farkında değil. Sizce birilerine bunu anlatmalı mıyız?"
"Delirdin mi?" Diye sordu Leo. "Tımarhaneye kapatılmak falan istemiyorum da"
Aubrey bana baktı.
Omuz silktim.
"Nasıl bu kadar sakinsiniz?" Diye sordu. "Ya şu an da dünyanın sonu geliyorsa ve bu sefer farkında olmayan bizsek?"
Leo ile birbirimize boş boş baktık.
"Boşver gitsin" dedi Aubrey ve ikimize de sarıldı.
Hatırladım...
Üçümüzün yağmurun altında sarılışını. Dünya'nın birazdan yol olacağını bildiğimizden daha sıkı sarılmıştık.
Sonunda ayrıldığımızda üçümüzde banka yan yana oturduk.
"Şu tepeye kadar yarışalım mı?" Diye sordu Aubrey.
Leo güldü. "Beni yenebileceğini mi sanıyorsun?"
İkisine baktım. Hatırlayabileceğim çok şey vardı.
Sanırım, her şeye rağmen... Hatırlamaya değer anılarımın olması güzel bir şeydi.
"Bahse girerim ikinizi de yenerim" dedim.
Üçümüz tepeye doğru koşarken ben, hayatımda ilk defa geriye dönüp bakmadım.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş Kişi
Science Fiction"Sadece Seçilmiş Kişi girebilir" dedi makenik ses. Bedenimin titrediğini hissettim. "Onların da gelmesine ihtiyacım var, lütfen" "Sedece Seçilmiş Kişi girebilir" "Lütfen" diye yalvardım. Aubrey ve Leo'yu kollarından çekerek kapsüle sokmaya çalıştım...