Femboy Görünümlü Hetero BxBxBxb

1

Deniz'den :

''Anne biraz daha yersem kusacağım.''

''Tamam ballı sütüm şu ekmeği de bitir öyle kalkarsın.''

Annemin önüme koyduğu çikolatalı ekmeği görünce ağlamak istedim. Okula geç kalmıştım ancak annem kahvaltı yapmam konusunda fazla ısrarcıydı. Annem çayını bitirince tekrar çay koymaya gittiğinde direkt ayağa kalkıp çantamı alarak dışarı çıktım.

Geç kalmam sıkıntı değildi. Koleje gidiyordum ama geç kalmak istemsizce canımı sıkıyordu. Beyaz bisikletime binip hızlıca bisikleti sürmeye başladım. 10 dakika içerisinde okula vardığımda çantamı düzeltip sınıfıma doğru yürümeye başladım. Altımda dizimin biraz üstüne kadar uzanan bir şort, üstümde beyaz bir tişört vardı.

1. dersi kaçırdığımı, teneffüs olduğunu belli eden koridordaki insanların bakışlarına aldırış etmedim. Hatlarımı belli eden kıyafetlerle, beyaz tenimle ve mavi saçlarımla kusursuz göründüğümün farkında olup kendimi sevmemin yanında rahatsız olmuyor da değilim. Femboy görünümden dolayı bir çok kişinin iltifat etmesi bazen onur kırıcı olabiliyordu.

Tanrı aşkına görünümden dolayı hiç bir kız bana aşık olmuyor. Kızlar dururken erkeklere bakma düşüncesi bile sıkıcı geliyor. Ben erkeklere bakmam kızlar da bana bakmaz!

Sınıfa girdiğimde bir kaç kişinin olduğunu gördüm. Telefona bakıyorlardı. Kısa boyumdan dolayı en ön sırada oturmak can sıkıcı olmasını umursamadan çantamı koyup kantine indim. Tahmin ettiğim gibi, Beste bir masaya oturmuş bir yerden tost yiyor bir yerden telefonla gülerek biriyle konuşuyordu.

Beste'nin yanına gitmeden önce kendime karpuzlu soda aldım. Beni görünce gülümsedi ve bir kaç dakika sonra telefonunu kapatarak bana baktı.

''Neden okula geç kaldın?''

''Ya uyanamadım sonra da annem bir sürü şey yemeye zorladı.''

Beste anladığını belli eder şekilde başını salladıktan sonra tostundan bir ısırık aldı.

''Sen Alara ile mi konuşuyordun?''

Ağzındaki lokmayı çiğnerken başını evet anlamında salladı. Ağzındakini yutunca konuşmaya başladı.

''Bugün annesinin doğum günüymüş babasıyla sürpriz hazırlayacakmış, bu yüzden okula gelmemiş. Of düşünceli sevgilim benim!''

Beste'nin bir anda sesini yükseltmesiyle gülümseyerek arkama yaslanıp sodamı yudumladım. Beste ile Alara asla ayrılmalarını istemediğim bir ikiliydi ve çok yakışıyorlardı. Alara bir üst sınıfımızda, orta uzunlukta ki siyah dalgalı saçlarını hep düzleştiren 1.70 boylarında beyaz tenli hafif ama belli olan kaslı bir kızdı. Beste kısa açık kumral düz saçlı, 1.65 boylarında beyaz tenli zarif tatlı bir kızdı.

Bir süre sonra zil çaldı ve herkes söylene söylene sınıflara dağıldı. Beste ile aynı sınıfta olduğumuzdan dolayı beraber sınıfa doğru gittik. Sınıfa adımımı attığım an Barış'ın yüksek kalın sesi kulağımı sikti.

''Deniz'im! Okula gelmeyeceksin sandım seni çok özledim. Çantanı yanıma koydum bebeğim gel burada rahatça uyu.''

Barış'a gözlerimi kısarak bakıp yanına hızlıca ilerledim. En arka, en köşe sırada oturuyordu ve çantamı cam kenarına koymuştu. Elimi çantama attığımda Barış birden kolumu ve belimi kavrayarak beni kaldırıp yanına oturttu.

Bir elini kolumdan çekse bile diğer elini belime daha çok sarıp kendine çekti. Bir kaç saniye içerisinde gerçekleşen olaya Barış'a aşık olan kızlar bana sinir bozucu bakışlarını gönderirken erkeklerin bazıları şortun yukarı kaymasıyla daha fazla açıkta kalan bacağıma ve Barış'ın elini belime sarması sebebiyle ortaya çıkan ince belime bakıyorlardı.