Femboy Görünümlü Hetero BxBxBxb

2

Sabah alarmın sesiyle uyanmayı beklerken telefonumdan gelen son ses ''Babalar sözünü tutar!'' sözüyle uyanmak yatağımdan irkilerek kalkmamı sağladı.

Hem uykudan yeni uyanmış olmam hem de bir anda kalkmamdan dolayı başım dönerken telefonu elime aldım. Saat 06.30'du ve 1 saat sonra alarmım çalacaktı. Okula yarım saat kala uyanmak daha eğlenceli oluyor. Beste'nin beni aradığını gördüğümde aramayı açtım.

''Sonunda açabildin Deniz.''

''Uyuyordum Beste. Normalde 1 saat sonra uyanmam gerekiyor ancak senin sayende götüme yılan girmişçesine hızlıca uykumdan ayıldım canım arkadaşım.''

''Öf tamam sus. Ehem şey diyecektim yeni bisiklet aldım da sizin eve geleyim mi? Beraber bisiklet sürerek okula gideriz.''

''Tamam gel ben de yüzümü yıkayayım.''

Beste'nin tekrar konuşacağını anladığımda direkt aramayı kapatarak lavaboya ilerledim.

Dün okuldan sonra Barış beni zorla Oğuz ve Ozan'ın yanına götürmeye çalışmıştı. Neyse ki Alara annesini sürpriz için almaya giderken beni gördü ve beni onlardan kurtardı. Sonra da annesinin doğum gününü kutlamaya gittik.

Lavaboya gidip yüzümü yıkadıktan sonra aynadan kendime bakmaya başladım. Saç diplerim gelmiş ve gece mavisi olan saçlarımın rengi az da olsa akmıştı. Okuldan sonra saçımı boyatmayı aklımın bir köşesine yazdıktan sonra kahvaltıyı hazırlamak için aşağı indim.

Mutfağa gittiğimde Amerikan mutfağımız sayesinde salonda ayakta uyuyan babamı gördüm. Benim aksime gayet kaslı, uzun boylu, yakışıklı, hafif esmer taş gibi bir adamdı. Ne olurdu yani babamın genlerini alsaydım? Büyük ihtimalle annem babamı zorla kaldırmıştı çünkü daha yüzünü bile yıkamış gibi gözükmüyordu.

Annem babamın aksine gayet enerjik gözükerek kahvaltı hazırlıyordu. Annemin yanağından öpüp konuşmaya başladım.

''Anne Beste bize geliyor ona da hazırlayabilir misin?''

''Tamam hazırlarım patatesli poğaçam.''

Annemin garip iltifat şekline aldırış etmeyip geri odama çıktım ve çantamı hazırladım. 3 kardeşiz. 2 tane çift yumurta ikizi abilerim var. Enes ve Çağrı... Benden 1 yaş büyükler. Maalesef Oğuz ve Alara ile aynı sınıftalar. Oğuz ve Ozan okula nadiren geldikleri için ve Barış da Alara korkusundan bana teneffüslerde pek yaklaşamadığı için abilerimin o üçünden haberi yok. Abilerime durumu anlatsam büyük ihtimalle o üçünü dövmeye kalkışırlardı ama o üçü akıllanmazdı. Zaten söylemekte istemiyorum. Abilerimin gözünde güçsüz görünmek sinir bozucu oluyor. Okuldaki iltifatlardan haberleri var ve beni korumaları sayesinde okuldakiler fazla ileriye gidemiyor iltifat etmeyle, flörtleşmeyle ve bana dik dik bakmayla kalıyorlar. Abilerim olmasaydı belki de daha fazla ileri giderlerdi ve bunun düşüncesi bile korkunçtu.

İkisi de babamın mükemmel genlerini sömürdüklerinden dolayı taş gibi bir şeylerdi. Gıcık şeyler. 1 haftalığına tatile gittiler ve 2 gün sonra dönecekler.

Bensiz gittikleri tatilde oldukça eğlenmiş olmalılar.

Onlarla gitmem için yalvarmama rağmen beni yanlarına almadıkları o tatilde iyice eğlendiler.

Düşüncelerimi bir kenara bırakarak çantamla beraber geri aşağı inip Beste'nin gelmesini bekledim.

Masa hazır olduktan yaklaşık 5 dakika sonra Beste geldi ve kahvaltı yaptıktan sonra Beste'nin yeni aldığı bisikletine bakmaya gittik. Benim bisikletime az çok benziyor. Beyaz güzel bir bisikletti.