1 Buçuk saat sonra falan kafe tamamen dolduğunda siparişleri almak için masalara gitmeye başladım. Kağıda yazdıklarımı mutfağa götürüp masaya bıraktım. sandalyelerden birine oturup telefonumu çıkardım. Sonra odanın kapısının açılmasıyla başımı o tarafa döndürdüm. Chul'u gördüğümde yanına gidip sarıldım.
"Knka bu arada yeni birileri geldi haberin olsun" Chul'a yan gözle bakıp konuştum "Bunun için mi geldin buraya" gülüp, "yok cnm olur mu hiç öyle şey" Beraber gülerken tezgahın önündeki Dae kahveleri tepsiye koyup götürmem için elime tıkıştırmıştı.
Kahveleri masaya koyduktan sonra hızlıca tepsiyi mutfağa bırakıp yeni gelen kişilere bakmak için o masaya yöneldim. Harika! Lee Minho ve sülükl- pardon arkadaşları. Hepsi bana bakarken Bay Hwan tarafından azarlanmamak için sakinliğimi koruyup ne istediklerini sordum.
Minho, "Her zamankinden getir" başımla onaylayıp diğerlerine döndüm. Uzun boylu ve sarı saçlı olan konuştu, "Bize de aynısından" Başımla onaylayıp mutfağa doğru ilerledim. Çıkışa ilerleyen Dae'yi gördüm hemen durdurup ne olduğunu sorduğumda Bay Hwan'ın çağırdığını söylemişti. Kafede bizde dahil toplam 5 kişi çalışıyordu. Küçük bir yer olduğu için gayet yeterli oluyordu.
Dae mutfakta, bende garson olarak çalışıyordum. 2 kişi temizlik, 1 kişide hesap işlerinden sorumluydu.
Dae olmadığı için Minhonun kahvesini hemen yapmaya başlamıştım. Minho'ya az buz koymuştum, çaktırmayın.
Götürmek için tepsiye koydum. Ödeme için kağıdı da almıştım. sakince götürüp kahveleri masaya bıraktım. "Başka bir isteğiniz?" başlarını iki yana sallayınca ödeme kağıdını masaya koyup tepsiyle uzaklaştım.
Kafe yavaş yavaş boşalırken dinlenmek için masalardan birine oturdum. Gözlerimi masalarda dolaştırırken daha toplanacak bir sürü tabak ve bardak oldugunu gördüm. Ayağa kalkıp tepsilerden birini aldım ve üst üst tabakları toplamaya başladım.
Son masayıda silince rahat bir nefes verip kendimi mutfaktaki sandalyelerden birine attım. Dae'de yanıma oturmuş bana olan şeylerden bahsediyordu. "AA bak Bay Hwan mesaj atmış. Yarın toplantı olucakmış."
Bazen şu adama gıcık oluyordum. Bırak bizi bi Allah aşkına. Yarın izin günüm benim ne toplantısından bahsediyorsun yahu?!
...
Bölümü tek başıma yazdım. Çünkü ikimizde yazmaya pek istekli gibi değildik:-o