Sabah Gülcan yavaşca gözlerini açdığın da yatağın üstün de oturmuş onu gözlerini hiç ayırmadan izleyen patronu Namjoon'u görür. Patron gülümser
-Günaydın bebeğim
-Günaydın patronum
-Bu patron lafını kaldır be güzelim. Bana Namjoon'um de
-Namjoon'um mu?
-Evet
-Tamam öyle derim artık patronum
-Bak ya, hala patronum diyor
-Hahahaha seni sinir etmek hoşuma gidiyor olamaz mı pat-pat... Namjoon'um?
-Senin o Namjoon'um diyen ağzını öperim ben
-Sanki hiç yapmadığın şey
-Bebeğim, Gülcan'ım, aşkım, kalbim, hayatım
-Efendim Namjoon'um?
-Ya ben oynamıyorum
-Ne oldu?
-Ben o kadar güzel laf ediyorum, sen sadece Namjoon'um diyorsun
-İsmin Namjoon. Benim suçum ne burda?
-Ya ne olur bana aşkım, bebeğim, kalbim desen?
-Demem ki
-Neden?
-Demem derken şimdilik demem. Bir azcık daha ilişkimizi deniyelim
-Tamam bebeğim öyle olsun
Namjoon'un morali bozulur ve yüzün de ki, gülümseme kayb olur
-Hey, böyle yapma, üzülme
-Bana ne, üzülücem
-Çocuk gibi davranmayı keser misin?
-Hayır
-Öyle mi?
-Evet
Gülcan uzandığı yerden kalkıp oturur ve elini yorganın altına sokar. Elini Namjoon'un backsırının içine sokarak yarrağına dokunur
-Aaaah
-Söyle, bir daha bana karşı gelicek misin?
-Ha-hayır
-Ha şöyle
Gülcan elini Namjoon'un yarrağından çeker. Namjoon şaşkınlıkla konuşur
-Neden elini çektin?
-Ne yapma mı bekliyordun?
-Şey, hiç... Sadece belki bir az...
-Belki bir az ne?
-Belki bir az seninle şey yapsak?
-Ne yapsak, anlamıyorum
-Ya anlasana, seninle zevkin doruk noktasına çıkmak istiyorum
-Aaah anladım
-Peki ne diyorsun?
-Neye ne diyorum?
-Ya sen kesin benimle dalga geçiyorsun. Benim seni çok sevmemden faydalanıyorsun
-Ne alakası var. Ağzınla söyle ne istediğini, bemde yapayım
-Yarrağı mı yalamanı istiyorum oldu mu?
-Oldu
-Nasıl?
-Yapıcam işte
-Gerçekten mi? Yapıcak mısın?
-Bu saçma sorularını kendine sakla ve hemen uzan