Got A Secret ~ Five Hargreeves

Bölüm 2

Bugün ilk görevini alacaktı. Erken kalkmış, duş almış ve onu tatlı gösteren bir elbise giymişti.

Dolabından dün olduğu gibi bir ses geldi. Tüp sesi.

Dolabını açıp içindeki kağıda baktı.

Bir konum ve ne yapacağı yazıyordu.

Sırıttı.

"Garip." diye mırıldandı kendi kendine.

Tüpü yerine koydu ve kağıdı çöp kutusuna atıp odadan çıktı.

Handler'ın odasına yürüdü. Kapıyı tıklattı.

"Gir."

İçeri girdi. Handler gülümsedi.

"Merhaba, tatlım. Kağıdı okudun mu?"

"Evet."

"Güzel. Ne yapacağını biliyorsun. Oraya git. Hedefin ve ailesi de orada olacak. Nasıl gideceğine gelirse, çanta odasına git. Kime sorsan söyler zaten."

"Tamam. Gidiyorum?"

"Çıkabilirsin, tatlım."

Kız kafa salladı ve göz devirdi, odadan çıkıp bir adamı durdurdu.

"Çanta odası nerede?"

Adam gülümsedi. "İstersen götürebilirim."

"Çok iyi olur, teşekkürler."

Adam ve kız yürümeye başladı. Adam arada sırada kızı süzüyordu ama kız aldırış etmeden yürüdü. Çanta odasına vardıklarında adam gösterdi, kız içeri girdi, kıza çanta verildi ve kız belirlenen konuma ışınlandı.

Işınlandığı zaman çantayı bir dolabın içine koydu ve dolaptan siyah, hafif kısa bir elbise alıp sırıttı.

Kabine girdi ve elbiseyi giydi. Tam olmuştu. Kilotlu çorabını da giydi. Kabinden çıktı ve yürüdü, perdenin önüne geldi, perdenin arkasından sesleri duyabiliyordu.
Onun için olan sesleri.

Perde açıldı, ışıklar süslemelerin üzerine tutuldu ve kız, açık saçlarını hafifçe sallayarak sahnenin ortasındaki sandalyeye oturdu.

(Eğer çıkmıyorsa adı Noel's Lament. Hem sözlerine, hem de adamın oynadığı klibe bakabilirsiniz. İzleyeceğinizi varsayarak buraya yazmayacağım. İyi okumalar)

Kız performansına devam ederken arada sırada hedefile göz göze geliyordu, sırıtıyordu.

Performansı bittiğinde nefes nefese selam verdi ve herkes alkışladı. Sırıttı ve tekrar hedefine baktı. Doğrudan. Kızın kahverengi gözleri, hedefinin yeşil-mavi karışımı gözleri ile buluştu.

Hedef kaşlarını çattı. Zekiydi. Şüphelenmişti.

(Reis şüphelendi, reis anladı)

Neden kız her zaman ona bakıyordu? Beğendiğinden mi, yoksa başka bir şey mi vardı?
Gizli kimliğini biliyor muydu? Kız ajan mıydı?

Kız onun aklını karıştırmaktan zevk aldı, tekrar sırıttı ve göz kırptı, arka kulisi işaret edip eliyle üç yaptı.

Hedefin ailesinden biri hedefe alayla bir şeyler söyledi, hedef umursamadan kıza bakıyordu.

Kız hedefe öpücük attı ve kulise yürüdü, hedef kalktı ve kızın arkasından yürüdü.

Kulis, üçüncü kapı.

Kapıyı tıklattı. Kızın tatlı melodik sesi gir dedi. Hedef şüphe ile içeri girdiğinde bir anda bilinci kapandı.

Kız sırıttı.

"Fazla kolaysın, Five Hargreeves."

Çok şaşırtıcı, yaşıyorum.

Nabersiniz?