Sadece misafirlerden ibaret değil.
???
Plankton: Gizli formülsüz bir gün daha sizinle karşınızda.
(Stüdyonun arkasındaki seyirci koltuklarında) Bay yengeç: Bu bir plansa Plankton?
Plankton: Ben bir robotum ve gerçek halim Yengeç Lokantasında ve şuan gizli formülü alıyor diyerek başlayım mı?
Bay yengeç: Hayır!
Plankton: Tamam. İlk misafirimiz.... (Önündeki kağıtları karıştırır) KAREN. Bilgisayar karım. NE? İyide Karen burada değil ki!
Kameracının biri: Nerede?
Plankton: Ne yapacaksın? Bulup tekerleklerini mi sökeceksin!
Kameracının biri: H-hayır.
Plankton: Dur o zaman! Bu listeyi kim oluşturdu?
(Arkadan)Süngerbob: Ben. (Güler)
Plankton: Siz ciddi misiniz?
Seyirciler: KAREN'I İSTİYORUZ. O NEREDE?
(Plankton onlara boş boş bakıyordur)
Plankton: Size NE!
Plankton: Reklamlar gelsin.
Yakışklı bir adam: REKLAMLAR.
Plankton: YAYINDA DEĞİL! (Sandalyeden düşer)
Yakışıklı bir adam: Kazıklanmak istemiyorsanız ve sirvisineklerin kulağınızda şarkı söylemesini istemiyorsanız. Gerçek çemen suyu ilacını alabilirsiniz. 1.99 TL! (Adam gider)
Yakışıklı başka bir adam: REKLAMLAR
Plankton: (sandalyeye çıkmıştır) YAYINI KESİP GİRECEKTİ REKLAM!
Yakışıklı başka bir adam: Mavi hapı alırsan hikaye biter. Yatağında uyanırsın ve istediğin şeye inanırsın. Kırmızı hapı alırsan harikalar diyarında kalırsın.
Plankton: BU REKLAM MI!?
Yakışıklı başka bir adam: Yolu bilmekle, yolda gitmek arasında bir fark vardır.
Plankton: BU ADAMI ALIN! SONRA YAYIN KAPATIN!
Yakışıklı başka bir adam: (alınıp götürülürken) Aslında kaşık yok.
Plankton: Öhöm... Tüm planktonları üstünüze salmadan önce hepiniz DEFOLUN! Burada çalışanlar hariç onlar gitmesin.
(Yayın durur)
(Kamera açılır, Plankton'dan gizlice.)
Kameracının biri: Karen nerede? (adam maskeyi çıkartır. Müge Anlı) Şüpheli, Jemas Sheldon Plankton. Onu takip ediceğim. (makseyi kapatır. Ve yem kovasının lavoratuvarına girer)
Plankton: Sen ne işin var?
Müge Anlı: Sözleşme var.
Plankton: 101 tane imzaladım.
Müge Anlı: Karen ne zaman gelecek?
Plankton: (Gözünü kısar) Yarın.
Müge anlı: (Suratını asar) Nerede!? (Kamerayı Plakton'nun gözüne sokar ve maskesini çıkartır) Ben Müge Anlı. Ben sana inanır mıyım? Sen benim gözüme baksana.
Plankton: Kamerayı çek. (Çeker) İnan. Çünkü gerçek öyle.
Müge Anlı: Hayatta olmayacak şeyler var. Böyle ol-maz!
Plankton: Delirdin mi? Karen tatilde ve yarın gelecek! Şuna bak! (Karen'nın ana ekranında Karen'nın tatil fotoğraflarını gösterir.) Bak
(Müge Anlı şok.)
Plankton: Şimdi Lavoratuvarımdan DEFOL! (Lazer silahını çıkarır) Vururum seni
Müge Anlı: İş burada bitmedi
Plankton: Defol.
(Bu sefer yayın gerçekten kesilir)
???
Bu sadece başlangıçtı
