Concert's prince •Hyunlix

özel bölüm

Arkadaşlar bu benim ilk ficim bu yüzden baya acemice yazılmıştı. Yazdığını bir kez dönüp okumayan bir yazarı nasıl sevdiniz? Nasıl öyle güzel yorumlar yazdınız? Bilmiyorum.😭✋🏻

Ama kalemimi sert tutmaya çalışıyorum, artık yeni ficlerimi daha kaliteli yazmayı ümit ediyorum.

Ficlerimi kendi dilimde de yazmak fikrim var (Azerbaycanca)

Yazılım hataları ola bilir ficde. Ben Türkçe dersleri almıyorum. Almadımda hayatımda hiç. Elimden geldiği kadarını yapmaya çalışıyorum.

İyi okumalar🤍🎀

Felix çoktan sevgilisinin arkadaş ortamları için ayarlattığı mekana gelmişti. Büyük, lüks bir yerdi. Klasik Hwang Hyunjin'in tarzı. Felix altına kısa bir şort üstüne ise, beyaz sade bir t-shirt giymişti. Bir kaç aksesuarla peri masallarından çıkmış bir karaktere benziyordu. Baş röl. Ve tabii ki de baş rölün etrafındaki o yakışıklı genç prens.

Hwang Hyunjin sevgilisinin mekana girdiğini gördüğü anda ayağa kalktı ve sevgilisini karşıladı. Onu kucakladı ve dudaklarına hiç denilecek kadar küçük bir öpücük kondurdu. Üstündeki şık Gucci aksesuarları, prada ayakkabısı. Kaslarını belli eden beyaz kısa kollusu. Biraz boş siyah renkte olan pantalonu. Onun bir yıldız olduğunu uzaktan belli ediyordu. Felix ondan ayrıldıktan sonra dönüp masada oturan Chan ve Seungmin'e baktı. Seungmin Felix'i gördüğü gibi ona el salladı. Seungmin saçlarını açık kahve rengine boyatmıştı. Chan ise klasik siyah renkte olan saçlara sahipti. İkisi muhteşemdiler. Seungmin'in «sassy» tarzına, Chan'ın «daddy» tarzı tam oturuyordu.

Peki ya Hyunjin ve Felix? Onlar hangi tarzlara sahipti?

Masaya yaklaştıklarında Hyunjin Felix otursun diye sandalyesini çekti. Chan ve Seungmin ise onların bu halini görüp biraz kıkırdadılar. Felix aldırış etmeden asil bir şekilde oturdu. Hyunjin'de hemen onun yanına geçti. Seungmin ve Chan'a gelirsek 7 aya yakın bir süredir birlikteydiler. Birbirilerine o kadar alışmıştılar ki, sözlerle ve cümlelerle anlatılamıyorlardı. Seungmin altına siyah bir etek giymişti, uzun çorapları ve üstündeki gömleğiyle 'buranın sahibi benim!' diye bağırıyordu. Chan ondan farklı olarak sade giyinmeye üstünlük verirdi. Üstünde sade seungmin'in gömleğine benzer bir gömlek. Altında ise kot siyah bir pantolon.

Dörtlü sohbete başlayacakken ortama diğer dörtlü girdi.

Minho, Jisung ve Changbin, Jeongin. Changbin ve Jeonginin 4 aylık bir ilişkisi var. Jeongin uzun bir süredir modelliği bırakmış ve normal hayata başlamıştı. Sürücülük yapıyordu. Bu kadar ünlü birisi nasıl sürücülük yapmaya başladı anlamıyordu hiçkimse. Aralarında ki çekişmeli ilişkiden sonra sevgili olmuştular. Jeongin sade wide legs bir jeans giymişti. Üstünede beyaz bir bluz. Jeongin yürüyüş stilinden model olduğu anlaşılıyordu. Changbinde ondan az değildi tabii. Kaslarını belli eden bir t-shirt altına ise, dar siyah bir pantolon giymişti. Bir kaç aksesuarı ilede tam bir Yunan tanrısıydı sanki.

Minsung ikilisi ise yine şıktılar. Minho üstüne bir t-shirt üstüne ise deri bir ceket giymişti. Altında ise pahalı bir deri pantolon. Ayakkabıları ise botlardı. Minho'yu hep soyuk tutar bu yüzden o diğerlerinden daha kalın giyinirdi hep. Jisung ise üstüne çokta kalın olmayan bir sweatshirt giymişti. Altınada çokta kısa olmayan siyah bir şort. Ayaklarında ise converse'leri asla eksilmiyordu. İkisininde parmağında olan çift yüzükleri ise, güneş gibi parlıyordu.