Ne olmuştu böyle, ben şaşkınlıkla yere bakıyordum ve elimle birden ağzımı kapattım. Ege kanlar içinderisindeydi ve yere yığılmıştı.Etraf kana bulanmıştı. Egenin gözleri açık bir şekildeydi ve ağzından kanlar gelmeye başlıyordu. Yanına yavaş adımlarla yaklaştım ayaklarım kollarım zangır zangır titriyordu. Karnına saplanmış bir bıçak vardı ve bu bıçakta bana çok tanıdık geliyordu.
Kafamı hemen arkama çevirdim ve herkes telefonun çıkarmış video çekiyorlardı. Bağırarak "Çabuk yardım çağırın hocalara haber verin lütfen çekmeyin onu".
Gözümden bir damla yaş geldi ve hemen kafamı Ege'ye doğru çevirdim yanına geçip oturdum ve gördüğüm şey beynimin ağrımasına sebep oldu.
"Bu bıçak benim bıçağımdı ama" bıçağın üstünde benim adım yazıyordu Alev Sönmez yazıyordu ama bu imkansız nasıl bu bıçak Ege nin karnına saplanmıştı kim yapmıştı?
Birden tüm hocalarla birlikte müdür içeriye girdi ve açılın diye bağırmaya başladı.
Siren sesleri uzaktan gelmeye başlamıştı. Müdür hepimizi uzaklaştırdı ve bağırdı "Kim yaptıysa bu caniliği hemen söylesin?
Birden herkes eliyle beni işaret etmeye başladı. Ben ise şuan sadece Ege'ye üzülüyordum." Yemin ederim ben bir şey yapmadım komiser bey zaten olayın olduğu sırada dışardaydım. Tamam kabul ediyorum o benim bıçağım ama ben o bıçağı sadece yemek yaparken kullanıyorum."
"Doğru elimizdeki tek delil bu bıçak, kamera kayıtları silinmiş ve bıçaktada parmak izi yok".
Şuan sadece seni almamızın durumu bıçakta bulunan isim. Yani seni göz altına almak durumundayız. Ailenin numarasını verirmisin haber vermemiz lazım.
Duraksadım ve" Ailem yok" dedim.
Peki akrablarınız falan? "Akrabamda yok" aslında akrabam vardı ama yalan söylemiştim çünkü hiçbirini sevmiyordum.Yanıma bir polis geldi ve beni kolumdan tuttu, kelepçe geçirdi ellerimden. Beni nezeharete götürüyordu.
Gerçekten yaşadıklarım şakamı biri bana şaka falan mı yapıyor diye düşündüm.
Koridordan birden bağırış sesleri duydum ve kim olduklarını tahmin etmekte zorlanmadım çünkü beni bir tek önemsiyen kişilerdi bunlar. Reva, Dicle ve Zeliş gözlerim ister istemez dolmuştu ve bana doğru koşuyorlardı.
"Alev" diye bağırarak yanıma koştular.
Üçüsü birlikte bana sıkı sıkı sarıldılar, korkma tamam mı? Bir yalnış anlaşılmadır kesin çünkü sen asla böyle bir şey yapmazsın dedi Reva.
Tamam siz sakin olun iyiyim ben siz yanımdasınız ya bana yeter.
Polis beni götürmeye başladı ve ben ise arkadaşlarımın yüzündeki korkuyu görebiliyordum çünkü biliyordum onlarda bir ihtimal böyle bir şey yaptığımı düşünüyorlardı sinir hastası olmam yüzünden.
İşte şimdi parmaklıklar arkasındaydım kimse yoktu ben ve beyaz duvarlar vardı. Oturmuştum sakin olmaya çalışıyordum, ama bu durumda kim sakin kalabilirdiki ayağa kalktım ve dolanmaya başladım.
"Kim neden bana böyle bir suç atsın ya neden" diye bağırmaya başladım.Okul hayatım biticekti ve eğer Egeye bir şey olursa aylar yıllar bu hapishanede mahkum kalacaktım.
Ege, onun yerdeki hali aklıma gelmişti etrafındaki kanlar gözlerinin donuk bir şekilde tavana bakması nefesimi kesiyordu.
Duvara yumruk atmaya başladım ellerimi açıp
"Hayır hayır diye bağırdım, ölmesin ona bir şey olmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALPSİZ
Teen FictionHayatını zorluklarla yaşayan bir erkeğin artık yaşamak için bir nedeni yoktur ve hayatta, okul yaşamında, aşk haytında duygusuz birine dönüşecektir. Bu sırada okul hayatında bir kızla tanışacaktır ama bu kız tanıdığı hiçbir kıza benzemez, kız ise k...