İlerdeki bölümleri etkileyeceği için soruyorum, smut isteyen var mı?
——————
*Flashback*
Her şey çok hızlı olmuştu. En son Fang ike şakalaşarak kavga ediyorduk ve birden Bibi'nin vurulduğunu öğrendik. Sadece 10 dakika içinde oldu her şey. Şu an arabadaydım ve ne ara bindiğimi dahi bilmiyordum.
—————
Fang'den
—————
Sakin olmam gerekiyordu, değil mi?Çocukluk arkadaşım, dostum hatta kardeşim dediğim kız vurulmuş olsa bile.
Hastanenin önüne gelince arabadan hızla indik. Hemşireler Bibi'ye sedyeye yatırıp ameliyat odasına hızla götürdüler. Colette, Buster ve Edgar'da peşlerin gitti.
Ben ise arabanın yanına, yere oturup sırtımı arabaya yasladım. Sadece yarım saatte Bibi'yi bulup hastaneye getirmiştik. Tabii bi o kadarda yorucuydu. Oturduğum yerden derin nefesler alıp sakinliğimi korumaya çalıştım ama bir an düşünmeden edemedim. Bibi ayağından değilde başka bir yerinden vurulsaydı? Tanrım, kurşun kafasına da gelebilirdi, göğsüne veya karnına... dakikalar içerisinde ölürdü. Ve bunu düşünmek bile gözlerimin dolmasına neden oluyordu. Ayağından vurulduğu için şükrettim. Sadece belli bir süre boyunca yürüyemeyecekti sonuçta. Ölmesinden iyiydi.
Oturduğum yerden kalkıp arabanın içinde bir sigara paketi aramaya başladım. Buster içiyordur diye düşünmüştüm ama sigarayı geçtim bir çakmak bile yoktu. Arabayı acil girişin önünden çekip biraz daha ileriye park ettim. Arabadan indim. Aslında hastaneye gitmeyi düşünüyordum ancak Edgar'ın bana doğru geldiğini görünce vazgeçip arabaya yaslandım.
"Fang?"
"Edgar?"
O da yanıma gelip arabaya yaslandı. İkimizde konuşmadık. Sadece
arada bir iç çekişlerimizi duyuyorduk.
Neden geldiğini söylemedi veya doktorun ne söylediğini. Sadece sustu ve bana varlığının burda olduğunu hissettirdi.
Dirseğini koluma hafifçe vurunca ona döndüm. Elinde bir dal sigara vardı.
"İster misin?"
Başımla onaylayıp sigarayı dudaklarıma yerleştirdim. Elimi Edgar'a uzattım. "Çakmağı verir misin?"
Edgar ise hiç bir şey demedi. Çakmağı cebinden çıkardı. Yanıma biraz daha yaklaştı, çakmağı yakıp sigaramın ucuna götürdü. Diğer elinide rüzgarı önlemek için yanağıma, sigarıyı kapatıcak şekilde yerleştirdi. Sigaramı yaktıktan sonra çekildi. Sigaramdan derince çekip dumanını üfledim.
"Az önceden beri arabada bunu arıyordum."
Beni cevapsız bırakıp susmayı tercih etti. Zaten bende duymak istediklerimi duyduktan sonra konuşmak istemiyordum. Daha doğrusu konuşmaya mecalim yoktu.
"Doktorlar Bibi hakkında bir şey dedi mi?"
"Hayati tehlikesinin olmadığını söylediler ki bunu zaten biliyoruz, endişelenmene gerek yok."
Edgar'ı sadece başımla onayladım.
O iyiydi. Stres yapmama gerek yoktu.
Kendiside bir dal sigara yaktı.
"Yanlış anlaşılmasın, Colette nasıl?"
Sigarasının dumanını üfleyip başını bana çevirdi. "Onu neden merak ettin?" Ah şimdi nasıl anlatayım ki...
Bibi'den hoşlandığını az buçuk anlayabiliyordum ve kendimi onun yerine koyunca ister istemez bir hayli kötü hissettim.
