Elimde tutuğum dergileri inceliyordum, moda sevgim beni batışım olmuştu. Evim altındaki kafe de bir kahveye verecek param kalmasa da kızları bekliyordum, Jisoo bir hışımla içeriye girdi. "Jennie çok kötü bir şey oldu!" dedi karşıma oturarak, "Ne oldu Jisoo!?" dedim merakla. "Kızlar gelsin öyle anlatacağım" dedi ama gözleri dolmuştu, "Kötü bir şey mi?" dedim merakla. "Kötü değil ama kötü de anlayamadım!" dedi mırıldanarak.
Lisa ve Chaeyoung beraber geldi, "Selam canımlar" dedi Lisa ve oturdular. "Hemen anlat kızım?" dedi Chaeyoung sinirle, "Arkadaşlar herkese mana bulduk geldi bana patladı!" dedi Jisoo peçeteyle gözlerini silerek. "Kanka biz her sike mana buluyoruz söyle bakalım!" dedi Lisa merakla, "Arkadaşlar yeni takıldığım çocuğun bir kusuru var!" dedi Jisoo baygınlık geçirerek.
"Siki küçük çıktı!" dedi ve hepimiz güldük, "Ciddi misin?!" dedi Lisa anırarak. "Bak çocukla gayet güzel eğlendik hatta baya beğendim çocuğu ardından eve geçtik bir baktım yok gibi" dedi Jisoo ama ben gülmemek için zor duruyordum.
"Bak bu bir sorun değil biliyorum ama insan bir arıyor" dedi Jisoo ama bu sefer tutamadım kendimi. "Çocuk yakışıklı mı bari?" dedim bende ona bakarak, "Yakışıklı, anlayışlı harika biri" dedi Jisoo gülerek. "Her anlayışlı olanında bir kusuru vardır" dedi Lisa beni daha da güldürerek, "Ne yapacağım?" dedi sinirle.
"Eğer seni memnun etmiyorsa ayrıl?" dedi Chaeyoung, "Memnun değilim" dedi mırıldanarak. "Bu utanılacak bir şey değil Jisoo beğenmiyorsun" dedim bende onu ikna ederek, "Postalamadın mı zaten sen bunu neden hala üzgünsün!" dedi Lisa beni güldürerek. "Sana yeni birini bulacak harika bir yer biliyorum" dedim mırıldanarak.
"Neresi?!" dedi Lisa gülerek, "Bildiğiniz gibi bir haftadır işteyim ve sonunda partiler başlıyor, yarın akşam bir etkinlik var hepinize yer ayarladım" dedim gülerek. "Of! Nasıl gidiyor?" dedi Jisoo merakla, "Yani beş kişinin başında dikiliyorum ve kıçım parçalanıyor" dedim ve bana güldüler.
"Nasıl bir parti ona göre giyinelim?" dedi Chaeyoung gülerek, "Normal bir şey işte abartmaya gerek yok" dedim yüzümü buruşturarak. Biz her zaman süslenirdik, biraz daha sohbet ettikten sonra aniden telefonum çaldı. "Jennie acil gelmen lazım! Bu salak stajerlerinden biri fotoğrafçımızı kaçırdı!" dedi Bambam anırarak, "Nasıl kaçırdı? Ben nereden bulacağım?" dedim sinirle.
"Burada be! ama gitmek istiyor ikna edelim koş gel!" dedi ve ben ayağa kalktım, "Kızlar kriz var benim gitmem gerek" dedim ayağa kalkarak. "Ne oldu?" dedi Jisoo merakla, "Yarın çekim var fotoğrafçı kaçmış! Onu bulmam gerek!" dedim ve koşarak iki arka sokağımdaki yere adımladım.
Giydiğim kısa topuklular ve kısa etek çok yardımcı olmuyordu, koşarak şirkete girdim ve asansöre adımladım. Üst kata çıkınca toplantı odasına girdim, karşımda oturan kişiyi görünce tanrı yerimden hareket etmeme izin vermedi.
"Gel Jennie!" dedi Bambam kolumdan tutarak, geçip karşı sandalyesine oturdum. Ama bu işin üstesinden gelmem gerekiyordu, profesyonel olmalıydım. "Evet tam olarak sorun ne?" dedim ona bakarak, "İstediğim çekim tarzını beğenmiyorlar ve buna engel oluyorlar" dedi Taehyung kendini açıklayarak. "Bununla ilgili sözleşmede bir madde bulunuyor mu?" dedim Bambam'e dönerek, "Kıyafetlerimize göre biz belirlerdik genel de çekim tarzlarını ama Bay Kim kendi belirlemek istiyor" dedi Bambam açıklayarak.
"Anladım öncelikle bu işi bir patronumla konuşup size bildirmem gerekiyor" dedim ona bakarak, "Bakın hanımefendi yarın çekimim var siz bana hala patron diyorsunuz! Ya anlaşalım ya da ben şimdi gidiyorum!" dedi gıcık sinirlenerek. "Bambam sizinle bir on dakika daha otursun ben iki dakika görüşüp geleceğim, sizi çok bekletmeyeceğim" dedim ve çıkıp telefon ettim.
Patronum beni biraz sevdiği için istediğim kararı alabileceğimi söyledi, hangi tarzı seçerse seçsin benden onay ve fikir almak zorundaydı. Telefonu kapattım ve içeriye girdim, "Patronum istediğiniz kararı benimle paylaştıktan sonra istediğinizi yapabileceğinizi söyledi" dedim geri oturarak.
"Buyurun, dediğim dekarasyon bu şekilde" dedi bana uzatarak, Bambam ile biraz inceledik. "Benim açımdan bir sorun bulundurmuyor, kıyafetlerimize uyuyor" dedim ona bakarak, "Tamamdır ben kıyafetleri tekrar görebilir miyim?" dedi Bambam'e bakarak. "Ben getiririm" dedi ve kalkıp gitti.
"Tekrar karşılaşacağımızı kim nereden bilirdi?" dedi söylenerek, "Hayat işte" diye mırıldandım. "Sevinmedin sanırım?" dedi gülerek, "Çok sevindiğim söylenemez" dedim ona bakarak. "Hayatını çaldığımı düşünüyorsun değil mi?" dedi ama yüzü ciddiydi, "Hayır tabii ki sen benim hayatımı çalamazsın Taehyung, yeni seni ben yarattım çünkü" dedim ona bakarak.
"Bu konu da haklısın" dedi bana bakarak, "Sana karşı her hangi bir düşüncem bile yok Taehyung sildim ben seni, iş yerimiz ortak ona göre davranalım" dedim konuyu kapatarak. Bambam içeriye girince sustuk, kıyafetleri bir daha kestim. Cidden çok güzellerdi, "O zaman yarın görüşmek üzere" dedim ben ayaklandım.
Bambam ile iki sigara içtikten sonra şirketin önünde buldum kendimi, taksi ile gidip gitmemek arasına kaldım. "Jennie atla" diye bir ses duyunca yanımda duran arabaya baktım, üstü açık bir Bmw duruyordu. Onu kestim, "Binecek misin artık? teklif sunduğuma pişman etme" dedi mırıldanarak.
"Taksi bulamazdım zaten" dedim ve ön koltuğa bindim, "Nasılsın?" dedi yola çıkarak. "Çalışıyorum sen?" dedim ona bakarak, "Ne güzel" dedi mırıldanarak. "Aynı yerde olduğumuzu duyunca sevindim" dedi beni keserek, "Neden?" dedim salak bakışlarımı atarak.
"Belki tekrar" demeden onu susturdum, "Böyle bir şey olacağını düşünmen değişik geldi" diye mırıldandım. "Neden? Yaşadığımız şeyler tamamen ergenlikti" dedi Taehyung, "Seni soktuğum ortamlardasın şuan farkında mısın? Arkadaşın olan herkesle seni ben tanıştırdım! Sonra benim arkamdan konuşup bütün arkadaşlarımı çaldın" dedim ona bakarak.
"Yirmi yaşındaydık Jennie! sekiz, dokuz sene geçti aradan!" dedi bana bağırarak, "Her neyse de sen benim evimi nereden biliyorsun?" dedim ona bakarak. "Yoongi ile arkadaş olduğumu unuttun" dedi göz kırparak, "Bir daha böyle bir konuşma yaşanmasın getirdiğin için teşekkürler" dedim ve arabadan indim. Koşarak evime adımladım, Chaeyoung'a acil gelmesi gereken mesaj attım ve şarap açıp oturdum.
Taehyung'u görmek beni adeta depresyona soktu, o zamanlarda böyle gezip tozma alışkanlığımız fazlaydı. Taehyung ile komşu olduğumuz için tanıştık, ardından benimle bir yerlere geldi ve biz sevişmeye başladık.
Sonra öğrendim ki beni beş kişi ile aldatmış, evet yani şuan olsa belki çok koymadı ama o zamanlar ilk aşkını yaşayan Jennie için kötü bir adımdı. Kapı çalınca düşüncelerimi kenara bıraktım, "Ne oluyor bugün amına?!" dedi içeriye girerek. "Taehyung ile aynı yerde çalışıyorum" dedim ve şoka girdi.
"Kim Taehyung!" dedi merakla, "Evet kaçan fotoğrafçım oydu" dedim bende sinirlenerek. Bir sigara yaktım ve oturdum, "Yüzsüz piç! Amına koyayım seni düşmanınla aldattı!" dedi o da sigara yakarak. "Onunla aynı yerde çalışacaksın şimdi!" dedi korkuyla, "Ne yapacağım? delirdim onu görünce!" dedim sinirle.
"Ama aslında harika bir şans, ondan sonra ne kadar harika olduğunu ona kanıtlaman gerek!" dedi beni gaza getirerek, "Haklısın! o iş bende amına koyacağım onun!" dedim ayaklanarak. "Bu partiye falan da gelir şimdi! Sen ne yap ne et Sehun'u ikna et parti için!" dedi daha da gaza gelerek.
"Sehun mu?" dedim yüzümü buruşturarak, "Baktın sarmadı iki sevişirsin işte!" dedi beni daha da güldürerek. "Tamam yarın işte ayarlayacağım o işi" dedim mırıldanarak, "Yarın gündüzcü müsün sen?" dedim ona bakarak. "Saat beş de çıkacağım yedi gibi eve gelirim hazırlanır çıkarım" dedi saçlarını düzelterek.
"Hafta da iki gün sahneye çıkmak senin için iyi oldu" dedim ona sarılarak, "En azından param arttı, aldığım elbiselerin taksitlerini ödeyeceğim!" dedi ve bir sigara daha yaktık. Saat geç olunca o da gitti, ben ise yarın yardıracağım "Harika hayatım var kızı" rolüne çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sex And The City/ taennie
FanfictionVogue dergisinde editörlük yapan Jennie orada kendisini beş kişi ile aldatan eski sevgilisi Taehyung ile karşılaşır, Taehyung zamanında asosyal bir ergen iken zorba Jennie ile ortamlara girer ve Jennie'yi yüz üstü bırakır. Aradan geçen dokuz sene so...