Bar tezgahına kafamı koymuş yatıyordum. Elimdeki bardağı sıkı sıkı tutuyordum. Her yerde Galatasaray marşı duymaktan başım ağrımıştı. Yanıma birisinin oturduğunu hissettim, başımı kaldırıp bakmaya üşenmiştim.
"Bi bardak bira yolla bakıyım abine."
Sesi baya tanıdıktı, ama bunu düşünmekle uğraşmadım. Arkamdan birkaç kadın ıslık sesi duyuldu, yanımda bir kıpırtı hissettim. Başımı yavaşça kaldırdım. Barış'ı görmemle gözlerim büyüdü.
"Alper?"
"Selam, sarı."
"Ne işin var senin burada."
"Şampiyonluğu kutlamak için bir kadına ihtiyacım vardı, bende en yakın bara geldim."
Söyledikleriyle gözlerim dolmuştu, ne beklemiştim ki zaten? Klasik, homofobik Barış...
Başımı tekrar aynı yere dayadım ve gözlerimi kapattım. Barış'ın yanımdan kalktığını hissettim. Yanıma başka biri oturmuştu, hatta biri değil dört kişilerdi.
"Selam, güzellik."
Dedi bir adam sesi. Başımı yavaşça kaldırdım,
"Ney?"
"Kalçan diyorum, harika."
Gözlerim kocaman açıldı, ne diyordu lan bu pezevenk? Altımda ki şort kısaydı evet ama beni o kadarda açıkta bırakmıyordu. Zaten üstüme ne bulduysam giyinip çıkmıştım evden.
"Kardeşim, basın gidin. Sizle uğraşamam."
Adamlardan biri elini belime koydu.
"Yaa, biz seninle uğraşabiliriz ama bebekk."
Ona sinirle baktım tam elini tutup çekecekken başka bir adam elimi tutup öpmüştü. Ne oluyordu? Elimi çekmeye çalışsam da başaramamıştım.
Kalp atışlarım hızlanıyordu, paniklemeye başlamıştım. Benim gibi çabuk panikleyen bir adamın şu durumda bulunması hiç iyi değildi.
Adam elini kalçama doğru indirmeye başlayınca, gözlerim korkuyla açıldı. Tam bağıracaktım ki birisi ağzımı kapattı ve adam kalçamı okşamaya başladı. Kasıldım, gözümden akan yaşı durduramadım. Tam adamın elini ısıracaktım ki birden kalçamı okşayan adamın kafasına bir bardak indi. Bardak paramparça olmuştu, adam bayılıp kalmıştı. Bardağın sahibine baktım, Barış sinirden kızarmış bir şekilde adamlara bakıyordu,
"Y#RR#ĞINA KOYDUKLARIMIN, P#ÇOSTİKLERİNİN A#INI YARIP D#LAĞINI ON METRE KESTİĞİMİN, BELALARINI S#KİP DÜNYA'NIN EKSENİNDE KAYDIRDIKLARIM ANANIZA BABANIZA YAZIK, EBENİZE KOYAYIM DA YAYLANIN, SİZİN BEN ANNENİZİN RAHMİNE GİRDİĞİNİZ GÜNÜ S#KEYİM BABANIZIN AKITTIĞI D#LE YAZIK, D#L İSRAFLARI."
Diğerleri korkuyla beni bıraktılar ve Barış'tan birer tekme tokat yiyip kaçtılar. Hayatımda ilk defa bu kadar küfürü yan yana duymuştum. Barış etraftaki çığlık seslerini umursamadan bana döndü,
"Polisler gelmeden gitsek mi, Sarı?"
"T-tabi."
Dedim ağlamaklı ses tonumla beni belimden tutup çekti ve koşarak dışarı çıktık. Arabasına bindik, arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
"İyi misin?"
"Evet..."
Dedim.
"Şerefsizler, bir daha böyle birşey olursa öldürene kadar bırakmam."
"Alper."
"Efendim, Sarı?"
"Senin bugün doyasıya eğlenmen lazım, kazandınız sonuçta."