oy ve yorum lütfen
iyi okumalar..
***
yeonjun
bebeğim (23.02)
hyunjin
güzelim sana diyorum neredesin (01.42)hyunjin
ah yeonjunnie
uyuyakalmışımyeonjun
kendini çok yorma bebeğim
ne yapıyorsunhyunjin
evdeyim öyle yatıyordum
sen ne yapıyorsunyeonjun
otele geldim az önce
o kadar özledim ki senihyunjin
bende canım bende
ne zaman geliyorsunyeonjun
akşama yanındayım güzelim
sabırsızlanıyorum
o güzel dudaklarını özledimhyunjin
geldiğin zaman bol bol özlemini giderebilirsinyeonjun
bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun güzelim
her neyse uyumalıyım
yarın görüşürüz bebeğimhyunjin
görüşürüz canım***
"ahh jeongin"
hala kucağında olduğu beden yine rahat durmayıp boynunu ısırdığında acıyla inledi hyunjin. bir yandan çıplak bedenini bastırması yetmiyormuş gibi bir yandan da hassas noktalarına, özellikle beline baskı yapıyor eliyle okşuyordu.
"demek özledin ha"
bir kez daha kendini bastırdı siyah saçlı beden. daha az önce çıktığı delik kasılıp gevşiyordu ve tamamen girmeden sadece ucunda oyalanıyordu. buysa kızıl saçlı bedenin sadece kendinden geçmesine ve ağzı açık bir vaziyette inlemesine sebep oluyordu.
"böyle mi özlüyorsun sen hyunjin, çok ayıp"
hyunjin elindeki zorla aldığı telefonu sıktı, jeongin tam bir manyak hareketleri sergileyerek karşı koltukta öylesine atılmış telefona ardı ardına mesaj gelmesiyle zorla telefonu aldırmış ve kucağına tekrar oturmuştu kızıl saçlıyı.
"manyaksın"
jeongin'in tek eli kızıl saçlının geriye attığı için iyice açılan beyaz boyuna yönelmesiyle hyunjin elini tuttu.
kulağına bahşedilen sıcak nefes aklını kaybetmesine sebep verse de yine de yutkunarak kendine gelmeye çalıştı.
"yetmez mi?
"yeter mi bebeğim, sen söyle"
hala girişine baskı yapan aletle, kendini biraz daha bastırdı. aklı artık eve gitmesini söylüyordu çoktan gece yarısını geçmişti ve eve gidip temizlenip dinlemesi gerekiyordu. ancak o kadar istemiyordu ki gitmek, başını geriye atıp siyah saçlının omzuna yasladı. diğer eliyle, jeongin'in kasıklarında gezen elinin üzerine koydu.
"azgın bir hayvan olduğunu unutmuşum, üçüncü turu isteyecek kadar hemde"
"ama olmaz böyle, burada ki tek isteyen benmişim gibi.."
bu sefer boğazında ki elini sıklaştırıp kendine bastırdı ve ıslak dudaklarını boynuna yerleştirdi. diğer eliyle bacak içini okşarken konuştu.
"hem baksana, deliğin nasıl da kasılıyor benim için"
"ahh pislik"
jeongin güldü, onun iletişimi her zaman böyle kaba olmuştu ve jeongin asla üzülmeyip üzerine o kadar keyif alıyordu ki. kucağında kendinden geçen kızıl saçlı oğlanın sabaha kadar ona pislik, azgın herif tarzı şeyler demesini dinleyebilecek kadar kafayı yemiş hissediyordu.
"içine girmediğim halde bu durumdasın hyunjin. az önceki yalvarışlarıni ne çabuk unuttun"
hyunjin daha bir kaç dakika önce ki ağlayışlarını anımsadı ancak bu çarpık bir gülümseme bıraktı yüzünde.
"hatırlamıyorum jeongin-ah, demek ki o kadar da büyük bir etkisi olmamış"
jeongin büyükçe sırıtıp çıplak omzundan öptü, ardından belini sıkıca kavradığı bedeni tek bir hareketle altına alıp iki elini başının üzerinde hapsetti. büyük eliyle iki bileği de kolayca kavrarken bu uyuma bayılıyordu. diğer eli beyaz bacaklarda gezinmeye başladı.
"yaramaz bir çocuksun"
"bunu sevdiğini inkar edemezsin"
yavaş bir ritimle dolgun dudaklara yaklaştı ancak öpmeden sadece üzerinde durarak konuştu.
"daha çok sevdiğim bir şey var güzelim.."
hyunjin üstünde ki bedenin bu baskın hallerine o kadar bayılıyordu ki, dudaklarını ısırdı onun karşısında.
"o minik deliğini sen yalvarana, ağlayana kadar becermek, işte bunun keyfi hiçbir şeyde yok"
***
ehehe yok size smut falan 😃
önce yorum yapın ondan sonra düşünürüzne kadar çok yorum, o kadar uzun bölüm demiştim 🥱
fetiş is fetiş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
those eyes | hyunin
Fanfichyunjin çek o gözlerini üzerimden jeongin niye yoksa kocan mı anlar hyunjin kes sesini ve çek şu lanet gözlerini üzerimden aksi takdirde hiç iyi şeyler olmayacak -mpreg