0.1♧

554 15 10
                                    

İyi okumalar♡

Medya: Petek Haskara

"Abla! Ben çıkıyorum haberin olsun." Harfleri uzata uzata söylediğim cümlemi ablamın duymasını umarak evden çıktım. Bugün günlerden salıydı ve ben dershaneye gidiyordum. Dershaneden sonra da abimlerin evine geçip yeğenim Elanur ile oynayıp, yengemin dinlenmesini sağlayacaktım.

Düşüncemi bir kenara saklayarak otobüs durağına doğru ilerlemeye başladım. Durakta çok fazla kişi yoktu. Güneşe geçip beklemeye başladım.

En azından kendimi ısıtmalıydım.

Duraktaki insanlarını az olmasını soğuk olduğundan diye düşünürken, çantamdan kulaklığımı çıkarıp telefonuma bağladım. Hangi şarkıyı seçeyim derken otobüsün yaklaştığını gördüm ve kulaklığımı boynuma astım. Telefonumun arkasından kartımı aldım. Önceliği yaşlı teyzelere verirken sıranın en sonu olarak otobüse bindim. Boş yer aradım fakat yoktu. Bir teyzenin önündeki ayakta durma yerine geçerek demir çubuğa tutundum.

Neyse artık, benim kaderim buydu.

Bu arada kendimi size tanıtmadım. Ben Petek Haskara, 19 yaşındayım ve üniversite sınavına hazırlanıyorum. Tiyatro bölümündeydim. Annem ve babam ben on bir yaşındayken tırın altında kalarak öldüler. Ablam ve abimle Ankara'da yaşıyoruz.

Ablam Kardelen Haskara, 22 yaşında. Üniversite beşinci sınıf ve hukuk okuyor.

Abimse Gökay Haskara, 28 yaşında. Kendisi iyi bir hastanede doktor. Hira yengemle üç senden beri evliler, iki yaşında bir kızları var. Adı da Elanur.

Kendimi ve minik ailemi tanıttığıma göre asıl konumuza geçebiliriz.

Hava neden bu kadar soğuktu?

Düşüncelerimi yine kenara iterek telefonumu çıkardım ve yengeme mesaj attım

Siz: Yengemmm
(6:35)

Siz: Ben bugün size geliyorumm

Siz: Haberin olsun bebişiiimm

Mesajımı atıp telefonumu kapattığımda kafamı cama çevirdim. Telefon çalma sesi gelince kafamı aşağı indirdim. Önünde durduğum teyzenin telefonu çalıyordu. Teyze telefonunu çantasında bir süre aradıktan sonra telefonunu bana çevirdi. "Kızım sana zahmet bi bakar mısın? Benim kulaklarımla gözlerim pek iyi değil. Sen konuşur musun?" Öyle tatlı bakıyordu ki kıramadım teyzeyi. Zaten başka birisi böyle bir şey söylese bile geri çeviremezdim. Sonuçta yaşlıydı.

Bir yandan telefonu, bir yandan da demiri tutarken telefona bakıp "Yusuf oğlunuz arıyor teyzem." Biraz da bağırarak söylediğim cümleyle teyze kafasını bana çevirip "Ne diyormuş o deli. Aç bakayım kızım." Telefondaki kişiyi daha fazla bekletmeden açtım.

"Merhaba, ben Petek." Teyzeye bakıp adını soracaktım ki, teyze beni anlayıp "Meryem." Diye fısıldadı.

"Meryem teyze şu anda otobüste. Kendisi telefonu açmam için bana verdi. Sizin söylediklerini ben Meryem teyzeye ileteceğim."

"Anneme gelirken bir kaç tane domates almasını söyler misiniz?"

"Meryem teyze eve giderken bir kaç tane domates alacakmışsın."

"Ayaklarım çok ağrıyor bugün, o gitsin domates almaya."

"Meryem teyzenin ayakları ağrıdığı için sizin gitmenizi istiyor."

"Tamam ben giderim. Anneme yardımınız için çok teşekkür ederim."

"Rica ederim ne demek." Telefonu kapatıp teyzeye verdiğimde otobüs durmuş, Meryem teyze teşekkür edip otobüsten inmişti.

Fransız MafyaWhere stories live. Discover now