Seojin Pov:
Yoonhee'yi lunaparka getirmiştim, küçükken babam ölmeden önce beni hep buraya getirirdi. 'Neden lunapark?' diye sorucak olursanız, yoonhee'nin bana bağlanmasını istiyordum çünkü onda daha önce hissetmediğim garip bir şey hissetmiştim. 'Neden zorbalık yapıyorsun o zaman?' Diye sorucak olursanız,bu garip his birkaç ay önce başladı.
Flashback Başlangıcı:
Yoonhee'ye göz ucuyla bakıp aegyo'aya döndüm. "Yoonhee bir garip değil mi? Yüzü değişik geliyor" Aegyo dediklerindem sonra Yoonhee'ye baktı. "Bence her zaman ki gibi ama istersen git bi sor" Dediği şeyi mantıklı bulup yerimden kalktım.
Yoonhee'nin odasının yanından geçerken onu her çağırdığımda yaptığım işareti yaptım. Anlamış olucak ki gergince yerinde kıpırdandı. Bu hallerine sırıtıp koridordan çıktım ve biraz yürüdükten sonra tuvaleti bulup girdim. "Çıkın burdan" İçerdeki kadınlar fazla oyalanmadan çıktılar. Birkaç dakika sonra da yoonhee geldi.
Yüzünü birkaç saniye daha inceledikten sonra bana sigara yakması için işaret yaptım. Hızlıca yanıma gelip ceketimin cebindeki paketten bir sigara alıp dudağıma yerleştirdi. Cebimden çakmağı çıkarıp sigaramı yaktıktan sonra çakmağı yerine bırakıp önüme geçti. "Yoonhee" "Efendim" Kafasını hiç kaldırmadan cevap verdi. "Bana bak" Kafasını kaldırdığında gergin yüzünü gördüm.
Sırıttım ve sigaranın dumanını yüzüne üfledim. "Bugün bir değişik duruyorsun, saçını falan mı kestirdin yoksa makyaj mı yaptın?" Hayır anlamında başını salladığında delirdiğimi düşünmeye başladım. "Her neyse,gömleğinin kolunu kıvır" Yavaşça açtığı kolunu elimle yüzüme doğru kaldırdım. "Aferin hiç kesik yok" yoonhee'nin kendisini kesmemesi için kural koymuştum. Normalde kendisini kesmesi umrumda olmazdı ama bu yıl bir gariptim ona karşı.
Kolunu bırakıp biten sigaramı yere fırlattım. Çıkması için işaret verdiğimde aceleyle kilidi açtı. Tam çıkacakken bir kadına çarptı,kadın yoonhee'yi belinden yakaladığında içimde kıskançlık hissettim. 'Neden kıskandım ki yoonhee'yi?' Daha fazla bunu düşünmeden hala kapıda bakışan yoonhee'yle tanımadığım kadının yanına gittim. "Çabuk o ellerini oradan çek" kadın bana baktıktan sonra yoonhee'yi bıraktı. Yoonhee'yi kolundan tutarak odaya götürdüm.
Flashback SonuHerşey o gün başladı,o gün hissettiğim nedensiz kıskançlık ile. "Seojin?" Yoonhee'nin sesi ile daldığım düşüncelerden arındım. "Gel,bilet alalım" Yoonhee'nin hiçbir bok anlamadığının farkındaydım ama birazdan onu çok eğlendireceğim.
Satıcıdan birkaç tane bilet alıp binmek istediğim şeyleri düşünmeye başladım. "Seojin" "Hmm,noldu?" Tedirgin bakışlarıyla bana bakmaya başladığında yüzüne eğildim. "Ne oldu dedim?" "Şey çarpışan arabaya binebilir miyim?" Utanarak kafasını yere eğdi. Bu tatlı haraketine gülmemek için zor durdum. "Hadi binelim o zaman" Kolumu omzuna atıp çarpışan arabaların olduğu yere getirdim.
Şansımıza yeni tura başlıyorlardı, gördüğüm ilk boş arabayı kendime alıp Yoonhee'ye de bir tane buldum. Yoonhee'ye bulduğum arabaya birileri binmeye çalıştıklarında onlara tehditkar bakışlar attım,bakışlarımla kaçmaları bir oldu. Bu olayları görmemiş saf ve masum yoonhee'nin yanına gidip onu arabaya bindirdim. Ona nasıl sürüceğini öğretip kendi arabama geçtim.
Arabalar çalışmaya başladığı an hızlıca birine çarptım. Zaferle sırıtırken birinin Yoonhee'ye çarptığını gördüm. 'Cidden daha sürmeyi bilmeyen birine neden bulaşırsın ki?' Yoonhee'ye çarpan adamın üzerine hızlıca sürüp arkadan sertçe çarptım. Adam bildiğin arabadan uçuyordu az daha. 'Bu sana ders olsun piç!'
Adama ters ters bakıp başka bir hedef seçtim.*********************
Oh Yoon Hee pov:
Seojin ile bir sürü alete bindik ve ben gerçekten çok eğlenmiştim. Daha önce hiç lunaparka gitmemiştim ve düşündüğümden daha harika bir yerdi burası. 'Acaba birkaç ay sonra bana tekrar zorbalık yapmaya başlayacak birine çok mu bağlanıyorum şuan?' Eh şimdilik bunun önemi yoktu.
Düşüncelerimden sıyrılıp son biletlerimizle ne yapmamız gerektiğini düşünen seojin'e odaklandım. Bir anda arkasını dönüp sırıtmaya başladığında korktum. "Noldu ya,niye bu kadar korktun?" Elimi kalbimin üstüne koyup derin bir nefes aldım. "Bir anda arkanı dönünce..bir de sırıtıyordun" Öylece bakıp yanıma geldi. "Şimdi neye binicez sence?" 'Nerden bilim ben, aklını mı okuyom ben aq' Bilmiyorum dercesine kafamı salladığımda sırıttı.
"Dönme dolap" Eliyle gösterdiği yere baktım. 'Bu ne lan, hayatımda ilk kez görüyom amk' Mal mal gösterdiği şeye bakmayı bırakıp seojin'e döndüm. "O ne?" Kahkaha atmaya başladığında yanımızdan geçen insanlarda bize bakmaya başladı. "Sessiz ol!" Kahkahası yavaşça durduğunda rahatlıkla bir nefes aldım. "Cidden onun ne olduğunu bilmiyor musun?" "Hayatımda ilk kez lunaparka geldim" Anlamamış gibi yüzüme baktı. "Arkadaşlarınla hiç gelmedin mi?" "Hayır,biz çoğunlukla kafelerde dedikodu yaparız veya sahile falan gideriz" 'Harbi biz niye hiç lunaparka gitmedik?' seojin anladım dercesine baktığında gergince gülümsedim.
Olduğumuz yerde dikilmemizi sonlandıran şey seojin'in beni kolumdan çekmesi oldu. Hızlıca dönme dolabın önüne geldiğimizde adama biletlerimizi verip dolap benzeri bir şeyin içine girdik. "Otur" Anında koltuğa oturmamla kıkırdadı. Camdan dışarıyı izlerken havanın karardığını yeni fark ettim. "Sana fazla mı yumuşak davranıyorum şuan?" Kanımın çekildiğini hissederek seojin'e döndüm. "Anlamadım..?" Yüzüme yaklaşıp bir elini çeneme yerleştirdi. "Eee seojin-" Dudaklarıma yapışması ile susmam bir oldu.