Barışın anlatımıyla;
İsmailin ne demek istediğini anlamamıştım, beni öylece bırakıp gitmişti. Kereme hemen mesaj atarak İsmailin nerede oturduğunu sormuştumBarış:
Kerem, İsmail nerede yaşıyor? Acil yerini söylemelisinKerem:
Abi iyi misin? Neden soruyorsun? İsmaile bir şey mi oldu?Barış:
Yok,İsmail gayet iyi. Sen yerini söyle, sonra anlatırımKerem:
📌KonumBarış:
EyvallahHemen Keremin attığı konuma gittim, evinin önüne geldiğimde zile bastım. Kapıyı açtığında ağlamaktan şişmiş gözleriyle karşılaştım. Hemen sarılmaya çalıştığımda beni itti
İsmail:
Neden geldin?Barış:
Napsaydım İsmail? Evde öylece oturup senin gelmeni mi bekleseydim? Ne yaptığımı öğrenmeden gitmemİsmail:
İyi o zaman, kal kapının önünde. Ben gidiyorumBarış:
Dur, lütfen gitme. Sana o kadar alıştım ki, sana çok ihtiyacım varİsmail:
Zamanında ben de sana alışmıştım biliyor musun? Sana çok ihtiyacım olduğu zaman sen de beni öylece bırakmıştın. Siktir olup gitmiştin hayatımdan. Şimdi neden geldin ki?Barış:
Gerçekten hiçbir şey anlamıyorum, aramızda daha önce bir şey mi geçti? Nolur anlat, anlat ki bir hata yaptıysam telafi edeyimİsmail:
Bilmek mi istiyorsun? Tamam, anlatayım o zaman. Sen de bir düşün bakalım, benim yerimde sen olsaydın nasıl davranırdın? 1 sene önce, sen üniversiteyi kazandığında parti veriyordunuz ya. O gün Keremin zoruyla ben de gelmiştim. Sen sarhoştun baya, öyle kalabalık ortamları pek sevmediğim için balkona çıkmıştım. O sırada sen de yanıma gelmiştin, ikimiz baş başaydık. O gün bana iltifatlar etmiştin. Beni öpmüştün o gece, sonra da yorgundum diye yatağına götürmüştün beni. Işık kapalıyken uyuyamıyorum diye benim başımda bekleyecektin. Biliyor musun, yıllar sonra kendimi birazcık değerli hissetmiştim. Hele ilk gördüğüm andan beri aşık olduğum adamın böyle davranması çok hoşuma gitmişti. O gün kendimi şanslı hissediyordum. Ta ki 2 günlük takıldığın o kız seni arayana kadar. Şu an o kızı hatırlamıyorsundur bile, ama o gece beni o kız için yalnız bırakmıştın. Bana hiçbir açıklama yapmadan gece gece o kızın yanına gitmiştin. Beni orda, yatağında öylece bırakmıştın. Şimdi anladın mı ne demeye çalıştığımı? Sen hep böyleydin Barış, ben seni değiştirebilirim sanmıştım. Suç bende ama, seni sevmek beni çok yordu. Ama şunu itiraf edeyim, seninle birlikte zaman geçirmek çok hoşuma gitti. Senin evinde kaldığım bu kısa sürede kendime, hislerime engel olamadım. Bana zamanında bir hiçmişim gibi davranan adamla birlikte olmak gururumu incitti. Ben böyle değildim, belki ben seni değiştiremedim. Ama sen beni çok değiştirdinİsmailin bu dedikleriyle birlikte ağlamaya başlamıştım bile, ben o günü hiç hatırlamıyordum. Keşke zamanı geriye alabilseydim, işte o zaman ya bu anı hiç yaşanmazdı ya da İsmaili orda öylece bırakmazdım. Şimdi anladım neden şimdiye kadar beni gördüğünde gülüşünün yüzünde solduğunu, bana soğuk davrandığını
Barış:
İsmail, biliyorum beni affetmezsin ama çok özür diliyorum ben senden. O gün sarhoştum ama bu yaptığım şerefsizliğe bahane olmamalı. Beni eğer affetmek istersen ben hep seni bekliyor olacağım. Zamanı geri alamam, bunu nasıl telafi ederim onu da bilmiyorum. Sadece şunu bilmeni istiyorum ki, ben seni çok seviyorum. Sana olan bu sevdam son nefesime kadar devam edecek. Şimdi beni görmek bile istemiyorsundur belki deİsmail:
Doğru, seni görmek istemiyorum. O yüzden git şimdiBarış:
Hoş kal, hoşça kal sarı papatyam...İsmail içeri girerek kapıyı sertçe kapatmıştı. Ağladığını duyabiliyordum, keşke hiç ağlamasa hep gülse. Gülmek ona çok yakışıyor. Evimde onu görmeye alışmışken, şimdi o sessiz, neşesiz eve dönemezdim. O yüzden burda, kapısının önünde kalacaktım
Bölüm sonuu🧡