İsmail'in anlatımıyla;
Sabah kalktığımda ilk Barışın yattığı odama gittim, yatak topluydu ve Barış yoktu. Tam bu sırada telefonuma mesaj geldiBarış:
Günaydın, güneş'im. Sarı papatyam benim, artık daha iyiyim merak etme. Her şey için teşekkürler, seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim ama son bir kez o güzel yüzünü görmek istiyorum. Seni görmeden gidememİsmail:
Günaydın, ne konuşuyorsun öyle gitmek falan? Nereye?Barış:
Beni artık burda tutacak bir şey yok, Almanyaya taşınıyorum. Bir daha buraya döner miyim? Hiç bilmiyorum, o yüzden lütfen son kez sana sarılmama izin verİsmail:
Nereye geleyim? Konum at geliyorum hemenBarış:
Ben zaten evinin önündeyimHemen dışarı çıktım, Barış arabasına yaslanmış beni bekliyordu
Barış:
Sarılabilir miyim?İsmail:
Hayır, konuşmamız lazımBarış:
Ne konuşacağız? Sen konuş, ben dinliyorumİsmail:
Niye böylesin ki? Sorunlarından hep kaçıyorsun, bu bir çözüm değil Alper. O kadar kızgınım ki sana, beni her seferinde daha kötü bir şekilde yüzüstü bırakıyorsun. Bravo ya gerçektenFarkında olmadan ağlamaya başlamıştım
Barış:
Kendine kızdığın için mi ağlıyorsun yoksa gitmeme mi üzülüyorsun?İsmail
Ne fark eder?Barış:
Kalmamı istemiyorsun ki zaten, hadi ama ağlama. Kalsam bile beni affedeceğini düşünmüyorum. Yıllardır zaten hep affetmeye, beni her şeye rağmen sevmeye çalıştın. Kendini bu kadar yıpratma artıkİsmail:
Tamam o zaman. Sen kendi yoluna, ben kendi yolumaEve gidecekken Barış kolumu tuttu
Barış:
Bir sarılmayı bana fazla görme lütfenİsmail:
Git Barış, arkana bile bakmadan gitBarış:
Tamam, seni mecbur edemem. Bana sevmeyi öğrettiğin için teşekkürler ve kalbini kırdığım her şey için de özür dilerim. Ama şunu bil ki, senin bana öğrettiğin aşkı başkasıyla yaşayamam. Hoşça kal, İsmailBenim de veda etmemi beklediği belliydi, ama tek bir laf bile etmedim. O da arabasına doğru ilerledi, havaalanına gidecekti. Veda etmememin, ona sarılmamamın nedeni bu cümle:"Bir birlerine düzgünce veda edememiş iki insan, mutlaka yeniden karşılaşır". Benimki de bir umuttu işte, ona olan kızgınlığımın saçma olduğunu düşündüm. Barışın arabası bu sırada tam önümden geçerek gitti, hiç düşünmeden evden arabamın anahtarını aldım ve peşinden gitmeye başladım
Bu zamana kadar benim peşinde olduğumu farketmemişti, havaalanına gelmiştik artık. Arabadan indiğim anda Barışa koşmaya başladım. Beni gördüğüne şaşırmıştı, yüzünde şaşkınlıkla birlikte bir gülümseme oluştu. Ona sarılarak konuşmaya başladım
İsmail:
Bir daha beni bırakıp gitmene izin veremem Alper, hiçbir yere gitmiyorsunBarış:
Ama sensiz burda nasıl yaşayacağım?İsmail:
Bensiz olacağını kim söyledi? Daha rövanşımız var unuttun mu?Ağlamamıza rağmen gülerek dediğim şeye Alper de gülmüştü
Barış:
Doğru, daha rövanşımız var. Bu sefer istediğin her şeyi yapabilirsin banaİsmail:
Tabii öyle olacak oğlumBarış:
Affettin mi beni? Bak yol yakınken gidebilirim istersenİsmail:
Çattık yaa, tabii ki affetim malBarış:
Argo konuşmanı bile özlemişim kurban olduğumİsmail:
Tamamm, tamam hadi gel eve gidelimBarış:
Yani sana gidiyoruzİsmail:
Romantik ayı'm benimBarış:
Ben ayıysam sen de benim balımsınİsmail:
Kendimi övmek gibi olmasın da, öyleyimdirBarış:
E o zaman rövanş yapalım da görelim tadınıİsmail:
Höşt ayoll, ben bakıcam o baklavalarının tadınaBarış:
Bayaa özlemişsin anlaşılanİsmail:
Bir gitsek eve özlem gidereceğiz de, sen çok konuşuyorsun hacıBarış:
Gacın olayımİsmail:
Lan ben FenerliyimBarış:
E ne güzel işte, Galatasaray Fenerbahçe ikilisi 10/10İsmail:
Aynen kral, o kadar konuştun ki eve vardıkBölüm sonu🫡
Bir sonraki bölüme bunlar sikiş yaşar büyük ihtimalle, o bölüm de final olur bence(sakin olunn bu sefer uke Barış)