"Siz bu okulda değilsiniz anlaşılan." "Hayır biz bu okuldaniz hatta kimliklerimiz bile var." Kimliklerimizi gösterdiğimiz de ikiside ağzı açık bir şekilde kimliklere bakmıştı.
"2024 mü?" "Biz 2024 yılında değiliz ki? 1998 yılındayız"
Duyduğum cümle ile başımdan aşağıya kaynar su döküldüğünü hissettim. Zamanda yolculuk mu yapmistik? O tılsım yüzünden miydi?
Asam dahi her şeyim orda kalmıştı. Ya annemler onlar merak etmez miydi bizi. Tanrım ne yapacaktık.
"Taehyung biz ne yapacağız? Nasıl geri donucez? Ya hep burda kalırsak?-" "Biraz sakın mi olsan acaba?" "Nasıl sakın olayım taehyung ya bir daha dönemezsek"
Yanağımda hissettiğim ıslaklık ile ağladığını fark ettim. Aslında bu kadar duygusal biri degildim ama şuanda yaşadıklarımız çok fazlaydı ve üstüme geliyordu.
Bir anda 2024'ten 1998 yilına geçmek herkesi korkuturdu. "Taehyung Asam yok kitabım yok nasıl gidicez eve lütfen bir şey yap"
Taehyung beni sakinleştirmek adını elini başıma koyup beni kendine çekmişti "Bize yardımcı olabilir misiniz?"
"Öncelikle sakin olalım sizi evinize göndereceğiz. Tamam mı şimdi beni dinleyin"
....
Adının Jin ve namjoon olduğunu öğrendiğimiz iki kişi bize ne yapacağımızı anlatmış ve onlarla beraber kalmamızı teklif etmişlerdi.
İlk başlarda ne kadar istemesemde sonra başka çaremiz olmadığını fark etmiştim. O yüzden kabul etmiştik.
"Uyuyacak mısın?" Taehyung'ın konuşmasıyla düşüncelerimden ayrılıp ona döndüm "Uyumak istemiyorum ama çok yorgun hissediyorum." "Sen uyu istersen ben bugün okulda bolca uyudum uykum yok"
Onu onaylamış bize verilen çift kişilik yatağa yatmıştım. Taehyung ise camdan dışarıya bakıyordu. Yavaşça gozlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim etmeden önce hatırladığım tek şey:
Odaya namjoon hyungun girmesi ve yarın ne yapacağımızı anlatmasiydi....
.....
Gözlerimi araladığımda odada tek olduğumu fark ettim. Ani bir panikle odadan hızlıca çıkmış ve Taehyung'a bakmıştım. Nerdeydi?
Beni bırakıp gitmismiydi? Ben bunları düşünürken Jin hyungun bana seslendi gibi duymuştum. "Taehyung'ı mi ariyorsun?" Onu onaylayan mırıltılar çıkarmıştım.
"Namjoon ile markete gittiler birazdan dönerler" "Neden haber vermedi ki" kendi kendime soru sorarken cevabı Jin hyungtan almıştım
"Seni uyandırmaya çalıştı ama sen çok yoegundun o yüzden gitti" " Anladimm" Jin hyung ile konuştuktan 10 dakika geçmiş ve taehyunglar gelmişti
"Yorgun gözüküyorsun" mirildanmama karşılık bana bakmış ve tekrar esnemisti "Neden uyumadım?" "Gece bunları konuşmuştuk" "Ama keşke biraz da olsa uyusaydin tae"
Taehyung bana gülümseyerek bakmış sonra ise söze giren namjoon hyunga dönmüştü "Birazdan tılsımı aramaya çıkarız. Sonra biz okuldayken sizde biraz gezersiniz"
....
Kahvaltıdan sonra kütüphaneye gitmiş bir kaç saat tılsımı aramıştık sonra ise namjoon ve jinin dersi başladığı için derse geçmişler bizde okuldan çıkmıştık
"Acaba eve gitsek annemle babama soylesek" "Bize inanmazlar" "Nerden biliyorsun inanmayacaklarini?"
"Bazen büyücü olduğumuzu unutuyorsun tae. Sihirle geçmişimize bakabilirler ya da kimlik kartlarınızı gösteririz."
Önce onaylamasada bir ısrar etmemle tamam demişti. Evin önüne geldiğimizde derince nefes vermiştik
"Ya burda değillerse" "Anlattıklarına göre ben doğmadan 7 yıl önce bu evi almışlardı"
"Yani 1997" başımla onu onaylamis kapıyı çalmıştım.Kapının açılmasıyla iki kişinin konuşması bir olmuştu "Bizde sizi bekliyorduk jungkook ve taehyung"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magos~Taekook
FanfictionJeon Jungkook ve Kim Taehyung, Jeon ve Kim ailelerinden gelen safkan büyücülerdendi. Hocalarının verdiği proje ödevini yapmak için gittikleri kütüphanede buldukları tılsım ile zamanda yolculuk yapmışlardı.