Tokyo Metropolitan Lisesi'nin karanlık koridorlarında, olağanüstü bir gece yaşanıyordu.
Yuji Itadori, sıradan bir lise öğrencisi olarak biliniyordu, ancak bu gece kaderi tamamen değişecekti. Arkadaşlarını kurtarmak için, antik ve tehlikeli bir lanetli parmağı yutmuştu.
Bu parmak, en güçlü lanetli ruh olan Ryomen Sukuna'ya aitti.Yuji, parmağı yuttuktan sonra, bedeninde tuhaf bir enerji hissetti.
Gözleri karardı ve zihninde bir ses yankılandı. "Benim bedenime hoş geldin, Yuji Itadori," diye fısıldadı Sukuna.
Artık Yuji, Sukuna'nın gücüne ve karanlık doğasına ev sahipliği yapıyordu.Aynı anda, Yuji'nin kız kardeşi Aiko Itadori, evde ders çalışıyordu.
Ağabeyinin başına gelenleri hissedebiliyordu; içindeki bağ, ona bir şeylerin ters gittiğini söylüyordu. Kalbi sıkışmış bir şekilde, telefonu eline alıp Yuji'yi aradı.
Fakat cevap alamadı.Aiko, panikle okula doğru koştu. İçeri girdiğinde, koridorlarda yatan yaralı arkadaşlarını ve korkunç bir şekilde gülen Sukuna'nın kontrolündeki Yuji'yi gördü. "Yuji!" diye bağırdı Aiko, gözleri dolu bir halde.
Sukuna, Aiko'ya dönüp baktı. İlk anda, Aiko'nun gözlerindeki kararlılık ve cesaret, Sukuna'nın dikkatini çekti. Fakat gözlerine daha derinden baktığında, içinde tarif edemediği bir çekim hissetti.
Sukuna, hayatında ilk kez, bir insana karşı farklı bir duygu hissetti."Ah, ne kadar dokunaklı," dedi Sukuna, sesindeki alaycı ton kaybolarak.
"Kardeşin seni kurtarmaya mı geldi?"Aiko, Sukuna'nın gözlerindeki değişimi fark etti ama geri çekilmeyi reddetti.
"Yuji'yi geri ver," dedi cesurca. "Onu bırak."Sukuna, bir an için durakladı. Aiko'nun gözlerindeki cesaret ve kararlılık, Sukuna'nın içinde yeni bir şeyler uyandırıyordu.
Belki de, bu kız, onun sonsuz yalnızlığını sona erdirebilecek tek kişiydi.Bu, onların kaderlerini değiştirecek bir karşılaşmanın başlangıcıydı. Aiko, Yuji'yi kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacaktı.
Sukuna'nın gücü ve karanlığı, Aiko'nun cesareti ve sevgisiyle karşı karşıya gelecekti. Ancak şimdi, Sukuna'nın kalbinde beliren yeni bir duygu, tüm dengeleri değiştirebilirdi.
Sukuna, Aiko'nun gözlerindeki cesaret ve kararlılığı hissettiğinde, bu ona yabancı bir duygu yaşatıyordu. Bu kadar güçlü ve cesur bir ruhla daha önce karşılaşmamıştı. Aiko'ya karşı hissettiği bu çekim, onun karanlık doğasına meydan okuyordu.
"Sen kimsin?" diye sordu Sukuna, alaycı bir tonla ama içinde bir merak barındırarak.
Aiko, gözlerini ondan ayırmadan, "Ben Aiko Itadori, Yuji'nin kız kardeşiyim," diye yanıtladı. "Onu bırakmanı istiyorum."
Sukuna, bu kızın kararlılığına ve cesaretine hayran kalmıştı. Kendi karanlık gücüne karşı koyabilecek bir ruhun varlığı, Sukuna'yı hem şaşırtıyor hem de etkiliyordu. "Sen gerçekten cesursun, Aiko," dedi Sukuna. "Ama kardeşini bırakmamı bekleme. Onun bedeninde, daha büyük planlarım var."
Aiko, Sukuna'nın gözlerine bakarak, "Sana yalvarmayacağım, Sukuna," dedi. "Ama şunu bilmelisin ki, kardeşimi kurtarmak için ne gerekiyorsa yaparım."
Sukuna, Aiko'nun gözlerindeki azmi gördüğünde, bir an için kendi yalnızlığını hissetti. Belki de, bu genç kız, onun karanlık dünyasında bir ışık olabilirdi. Ancak, Sukuna'nın karanlık doğası ve güç arayışı, onu Aiko'ya yaklaşmaktan alıkoyuyordu.
Bu düşüncelerle, Sukuna Yuji'nin bedeninin kontrolünü bırakmaya karar verdi, fakat Aiko'yu zihninin bir köşesine kazıyarak. Yuji, kontrolü yeniden ele geçirirken yere yığıldı.
Aiko, hemen kardeşinin yanına koştu. "Yuji, iyi misin?" diye sordu endişeyle.
Yuji, gözlerini açarak, "Aiko, buradan gitmeliyiz," dedi. "Sukuna... o tehlikeli."
Aiko, Yuji'yi destekleyerek, "Tamam, ama seni asla yalnız bırakmayacağım," dedi. İçinde, Sukuna'nın gözlerindeki karanlık çekim hala yankılanıyordu. Bu karşılaşma, Aiko'nun hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Gölgelerin Ardındaki Aşkların Kesiştiği Gizem"
RomanceBu hikaye, Aiko ve Sukuna arasındaki yoğun duygusal ve fiziksel bağın etrafında dönüyor. İkisi, karşılaştıkları zorluklar ve duygusal engellerle mücadele ederken, birbirlerine olan derin hisleri keşfetmeye çalışıyorlar. Aşkın, gücün ve kabulün etkil...