~1~

10 2 0
                                    

    

       Hay ananı yani iyi ki Felixi içip sızdığı    yerden alacaktım yaşadığım olaya bak. Saat gecenin ikisi olduğu için önümü bile doğru düzgün göremiyordum. İzimi kaybettirmek bu kadar zor muydu?

     "Beni delirtme Han Jisung bana muhtaçsın. Ben olmadan bir hiçsin. Bütün okul senin üstüne gelecek. Her şeyini yayarım, benden ayrılamazsın!" diye bağırdı manyak spastik özürlü sevgilim ya da eski sevgilim. Ayrılmaya çalışıyordum yani.

       Önüme çıkan kafeyi görünce mutluluktan otuz iki diş gülümsedim. Hızlıca kapıyı ittirdim ama açılmadı fakat üstünde kafamdan büyük açık yazısı yazıyordu. Çok da bilindik bir yere benzemiyordu iyice ittirmeye başladım. Sonra içerden bir ışık yandı ve yüzünü tam göremediğim ama o renkli mor saçlarını gördüğüm çocuk büyük bir iç çekişle bağırarak söylenmeye başladı.

     

        "Kapalıyız kardeşim kör müsün kocaman kapalıyız yazıyor gece gece kapıyı kıracaksın" diye bağırıp depo olarak düşündüğüm yere girdi.

    
      Şansıma bugün bütün delilerle karşılaşıyordum. Hızlı bir şekilde saklanacak bir yer bulmuştum. Sanırım kafenin yan tarafındaki boş çöp kutuları dışında bir şey olmayan bir yere sığınmıştım. Jake ve adını bile bilmediğim adamlarının gitmesini beklerken bir anda telefonum çaldı.

        Sağolsun Felixin mükemmel aç lan telefonu bestesi çalmaya başlayınca mükemmel bir küfür savurdum. Jake gülerek  "Ah Hannie hiç değişmiyorsun aptal aptal hareketlerin var çok seviyorum seni ya" diyerek saklandığım yeri bulmuştu.

         "Jake şuan senle uğraşamam kafan da çok kötü yarın düzgünce konuşuruz ayık olduğun zaman, eve git annen merak eder"
dediğim gibi gülmeye başladı.

        "Senin annen seni hiç merak etmiyordur Jisung. Ay pardon annen ölmüştü değil mi unutmuşum. Baban yine eve geç geldin diye seni mi dövecek?"

         Kötü yerden vurdu piç. Tam ayağa kalkıp tokat atacakken bir anda biri Jake'in üstüne atladı ve "Kapa çeneni Jake." dedi o anki şokla ortamdan hızlıca ağlayarak uzaklaştım.

         Felixi aradım ve söylediği parka doğru gittim ama yanında biri vardı. Hemen göz yaşlarımı silerek yanına gittim Liximin. Ve gördüğüm manzarayla kendime bir tokat attım.

        "Yavaş Jisung. Yani adın sanıyorum Jisung du bi ara bizim grup çok konuşuyordu seni de ordan biliyorum"

     O anki şokla ağzım açık bir şekilde onları izliyordum. Yani Hwang Hyunjin ile Felixi eğer doğru görüyorsam Felix Hyunjinin dizlerine kafasını koymuş bankta uzanıyordu Hyunjin ise telefonla ilgilenirken arada Felixe bakıp gülümsüyordu.

       "Ee şey evet adım Jisung ama ben şu alkoliği alıyorum müsadenle" diyerek Felixi kaldırıp koluna girmiştim

       
        "Müsade senin ama şurada bir kafem var yatak falanda var sizin durumunuzu da az çok biliyorum bir gece kalabilirsiniz isterseniz?"

         Felix gülümseyerek "Senin kucağında bile kalabilirim şua-" diyecekken ağzını kapadım. "Yok teşekkürler Felixin evinde kalacağız biz iyi geceler" diyip Felixi de alıp evine doğru yürümeye başlamıştım.

       Eve girdiğimde Felixi yatağa fırlatıp kendimi koltuğa fırlatmıştım. Ve uyuyana kadar Jake'in üstüne kimin atladığını anlamaya çalışıyordum.

                           ______________

       İlk bölümü kısa yaptımmm umarım beğenilir acemiyim biraaaazzz

Kapalıyız Kardesim/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin