Jeon JungKook her gece kabuslarla ve paranormal deneyimlerle uyanmak zorunda kalır babasının emri üzerine ülkenin en iyi ve tecrübeli olan paranormal araştırmacısı Kim Taehyung getirtilir. Ve Taehyung'un JungKook'u bu durumdan kurtarmaya çalışırken...
Ben 10 yaşında felanim kardeşim ise daha 5 yaşındaydı. Annem biz çok küçükken kalp krizinden ölmüştü, kardeşim annemle hiç zaman geçirmemişti ama benim en iyi oyun arkadaşım hep annemdi. Kardeşimle berber saklambaç oynuyorduk nerden bilebilirdim ki değil mi? Öyle olacağını bilseydim durdurmaz mıydım? Onu korumaz mıydım? Ben sadece 20'den geriye sayaken onun asla bulunamiycak bir yere saklandığını nerden bilecektim değil mi?...
Karşımda duran 2 metre boyunda bir canavar vardı, ne bağıra biliyordum nede kımıldıyabiliyordum. Tae yan karşımdaki koltukla uyurken hiçbir şey yapamıyorum sadece gözlerimi kapattım ve sabah olmasını diledim...
Sabah uyandığımda soğuk terler içindeydim ve çığlık atarak uyanmıştım gördüğüm o yaratık vari şeyler hep rüyalarımdaydi, her anımdaydılar. Biraz fazla bağırmış olacağım ki Tae korkuyla irkilip yanıma koştu sadece kabus olduğunu söyledim ve gecirstirdim o ise bana "Dün gece sakin geçti sanırım uyanmadin." Gözlerinin içine bakarak "Uyku felci geçirdim." dedim ama sesim titriyordu ve ellerim de Tae hemen elimi tutup "İnternet'ten ona benzeyen bir fotoğraf gösterir misin?" Garip bir soruydu ama hızlıca telefonuma atıldım Pinterest uygulamasına girdim ve birkaç şey yazdım sonunda ona benzer bir fotoğraf bulmuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bunun gibi birşeydi Tae gözlerime boş bir şekilde baktı ama sanki tek bir hareketiyle beni öldürecekti, seni uyandırmak istedim ama yerimden kımıldıyamiyordum." Dehşet dolu gözlerle bana baktı.
Taehyung
Doğrusu yattığım yer basit bir koltuk olsa da o kadar rahattı ki aylarca uyuyabilirdim.
Sabah Jungguk'un bağırış sesi ile irkilerek uyandım. Belli ki kabus görmüştü, kim bilir her gece kaç tanesiyle boğuşuyordu ki. Yanına gittiğimde bana gece uyku felci geçirdiğini söyledi, ondan yaratığın resmini istedim gösterdiğinde dehşete düşmüştüm bu, bu nasıl olurdu bu kadar ilerlemesi imkansız dedim içimden.
Jimin
Benim bu ficte ne işim var bunu bilmiyorum, yazar ne yapmaya çalışıyor bu yazar gene!?
Doğrusu hiçbir şey sikimde değildi tek düşüncem Yoongi'ydi, ve gecemizdi.
Herkes odalarına ayrılınca Yoongi ve bende odamıza gittik. Kapıyı kapatınca üzerini çıkarmaya başladı, kol ve el kaslarını artık tüm benliğimle hissediyordum. Yavaşça üzerimdeki kıyafetlerimi çıkardı ve boyunumdan başlayarak göbek deliğime kadar yaladı ve sonrasında pantolonunu çıkardı aynı şekilde benimkini de artık onu içimde hissediyordum hemde en derinden, inlemelerim tüm oda da yankilanirken yoongi dudağıma yapıştı ve "Sakin ol küçüğüm" diye mirildadi sonra ise meme uçlarımi emmeye başladı ve hafifçe ısırdı sonra ise uyumam gerektiğini söyledi ve beni yavaşça yatağa attı ve bacağını üzerime koydu...
JungKook
Kaç gece daha sürecek bitmeyen kabuslar?
... Öğle vaktiydi Taehyung bir ayin yapacağını söyledi böylece durumun ne kadar vahim olduğu hakkında bilgi edinebilirmisiz yani ben pek anlamam bu işlerden o ne derse o benim için şimdi gelip geç yatağa dese geçerim.
Yanıma gelip bir tahta getirdi. Ve elimi mercek benzeri şeyin üzerine koymamı söyledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buna benzerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahta ise bu. Adı Ouji Board. -bende yeni öğrendim-
Tae elimi elinin üzerine koydum doğrusu deli gibi utanmıştım. "Benimle merhaba de ve benimle hoşçakal de ve sakın elini çekme işlerin daha çok bozulmasını istemezsen." Ne dediyse yapicagima dair başımı salladım. Ve ilk soruyla başladı "Bizimle konuşmak istiyor musun?" Evete gitti, doğrusu korkudan altıma edecektim. "Adın ne?" M-A-R-T-İ-N cin'im (?) bile yabancıydı kıskandım. "Martin neden bu masum genç'e musallat oldun?" Bu soru irkilmeme sebep verdi ama kendimi tuttum ve Tae'ye dönüp "C-c-cevap?!" dedim çünkü harfler D-E-A-T-H idi, ölüm demekti, elimi çektim ve titremeye başladım Tae bana dönüp "NE YAPTIĞINI SANIYORSUN NİYE DEDİKLERİMİ YAPMADIN, ŞUAN BİR BOK BATAĞINA GİRDİN!" Ne yaptım ben, niye yaptım bunu diye geçirdim içimden. Tae hemen "Hoşçakal" dedi ve eşyaları toplayıp bana döndü ve "Umarım seni çokta siklememistir ve soru sorduğum için sadece beni sikler."
Olm bu bölüm azıcık olsun da diğer bölüm de daha çok olay olur diye düşünüyorum ama en azından 3. bölümü atmam lazımdı şimdilik bay!
