Experiment Vita/minsung

11

Yazarın anlatımıyla

Sabah erkenden kalkıp Jennie ile vedalaşmıştılar. Daha sonra ise herkes işlerine dönmüştü. Öğle arasında Felix bahçede oturmuştu. Jisung yine deltaylaydı. Felixde boş-boş oturuyordu. Genelde bahçede öğle arası Jennie ile olurdu ama şimdi Jennie başka krallıktaydı. Alfada ortalıkta yoktu. Harbi nerdeydi bu alfa? Daha aklına gerçekleşmesi çok imkanlı(!) korkunç senaryolar getirecekti ki alfasının feremonunu hiss etmişti.

"Selam güzelim. Yanına otura bilir miyim?"

"Gel alfam bende sen nerdesin diye düşünüyordum"

Felix ve Hyunjin ruh eşi olduklarını öğrendiklerinden sonra baya yakınlaşmış ve birbirinden hoşlanmaya başlamışlardı.

"Eğitimdeydim. Bazıları biraz beceriksiz uğraştırdılar ama halletim"

"Kendini çok yorma"

"Merak etme bebeğim. Sende yorma"

"Tamam yorulmuyorum zaten. Törende ruh eşi olanlar napıyor bu arada"

"Eşleriyle birlikte oluyorlar. Ekstra bi şeyi yok."

"Anladım"

"Neyse gel. Çiçek bahçesine gidelim mi?"

"Olur alfam"
İkiside ayağa kalkıp yürümeye başlamıştı. Çiçek bahçesi Felixin en sevdiği yerdi Hyunjinle birlikte gitmek için. Hyunjin Felixin elini tutmuştu.

"Jisung yine kralla mı?"

"Hmhm. İkiside bence bir-birinden hoşlanmaya başladı. Ruh eşi çıkıcaklar büyük ihtimalle."

"Büyük ihtimalle."

"Onlar temasdada oldular. Neden ortaya çıkmadılarki acaba. Yoksa değiller mi lan"

"Bazen yalnız törende ortaya çıkıyor bebeğim. Kurtların keyfi ve kahyası ne zaman isterse"

"Hmm anladım askm"

"Aç mısın? Seojun amcaya gidelim mi?"

"Olur aslında onun yemekleri çok güzel"

"Tamam gel benim atıma binip gidelim"

Hyunjin Felixin elini bırakıp belinden tutup ahıra doğru ilerletmeye başlamıştı. Onlar saraydan çıktıklarında Seungmin kütüphanenin camından onları izlemişti. Daha sonrada geri işine dönmüştü.

"Her kes kendine manit yaptı anasını sikim bi ben saf kaldım"

"Ne diye yakınıyorsun portakal çiçeği"

Alfa bir gün kütüphane de Seungmini istemeden korkutunca Seungmin portakal çiçeği feremonunu salgılamıştı. Chan o günden beri ona böyle sesleniyordu.

"Selam alfa. Hiç öylesine. Neyse kitap mı almıştın sen? Hatırlamıyorumda"

"Hayır minmin seni görmeye geldim. Napıyorsun?"

"Kitapı çeviriyordum. Nerdeyse bitti 10 sayfası kaldı."

"Tamam. Birlikte gezelim mi?"

"Hmm olur. Yemek falan yiyelim mi yemediysen?"

"Olur aslında. Gel gideli- ananı sikim"

Seungmin ayağa kalkarken ayağı masayı takılmıştı ve Chanın üzerine düşmüştü.

"Seung iyi misin?"

"İyiyim Chan tuttuğun için teşekkürler."

Seungmin Chanın üzerinden kalkmıştı. Kalktığında ise ellerinde portakal çiçek vardı. Çoğu vakit eğer omega çiçek kokuyorsa  ruh eşi çiceğide o çiçek olurdu. Seungminde portakal çiçeği koktuğundan ruh eşi çiçeği öyleydi.

"Hassiktir"

"Çiçek ne be yaz dizisindeki kız mıyım ben"

"Of Seungmin ruh eşi çiçeği o ne yaz dizisi mk"

"Ruh eşi miyiz biz?

"Evet salak omega"

"E napıcaz şimdi."

"Bilmem. Akışına bırak gitsin gel yemek yemeye gidelim sabahtan beri çalışıyorum açım aç."

"Aynen ya bende açım gel gidelim"

Chan Seungminin elini tutup yemek yemek için mutfağa götürdü.

Hellü nasılsınız ulan