(Baek Harin)
Sabahın erken saatleriydi. Annem ve babamın kargaşa sesleri yüzünden uyanmıştım. Gözlerimi ovalayıp yanlarına gittim. İkisininde ağlamaklı bir hali vardı.
"Anne?" diyerek meraklı gözlerle annemi süzdüm."Kızım..." diyebildi ağlak bir ses tonuyla.
"Ya biri adam akıllı söyleyebilir mi? Endişelenmeye başlıyorum!"
"Bir şey olduğu yok güzel kızım. Annen birazcık abartıyorda."
"Ne olduğu söylecek misin artık baba?"
"Seni evlendiriyoruz."
"Ne!"
"Olmaz diyorum sana Jong-suk!"
"Hayatının sonuna kadar fakir mi kalmak istiyorsun ha!"
"Ya siz neyi tartışıyorsunuz? Ev-len-mem! İsterse dünyanın en zengin piçi olsun. Evlenmiyorum. Bu kadar kolay mı ya!"
"Harin anlamaya çalış lütfen."
" Baba? Sen ne zamandır bu kadar para göz oldun?"
" Aish, yeter! Adama söz verdim!"
"Ne sözü Jong-suk?"
"Eğer bana 5 buçuk milyon dolar verirlerse kızımı vereceğime dair söz vermiştim."
"Para uğruna kızını mı satıyorsun yani?"
"Napsaydım! Bıraksaydımda açlıktan ölmenizi mi izliyeseydim?"
"Seni gerçekten anlamıyorum ben artık baba! Erkek arkadaşım var bildiğin üzre!"
"Ayrıl."
Ağlayarak evden dışarı çıktım. Seslendiler, ama hiçbirine kulak asmadım. Yolun kenarındaki erişte dükkanını fark ettim. Açlıktan ölüyordum. İçeri girip bir kase erişte istedim. Gelene kadar camdan dışarı izlemeye başladım. Uzun boylu takım elbiseli ve sivri burunlu bir adam içeriye girdi. Erişte çalışanları paniklediklerini hissettim. Ayrıca neden hepsinin saçları kıvırcık? Aralarında bir akrabalık bağı mı var yoksa?
"Hwang! Burda olmaz. Çocuklar var?" diye fısıldadı Mun.
"Sence bu benim umrumda mı?"
"Sikeyim!"
Yemeğimle ilgileniyormuş gibi yapıp çaktırmadan onları izledim. İyide nasıl olur? Takım elbiseli adam kılını bile kıpırdatmadan sandalyesini çekti. Gözlerime inanamıyordum. Evdeki olayın etkisiyle mi bilmiyorum ama bu bir tür büyü mü?
Minho'm arıyor.
Telefonuma gelen aramayı görünce hemen düşüncelerimi bir kenara bıraktım. Şimdi Minho'ya ne diyecektim? Ben evleniyorum mu?
(M:minho,H: Harin)
H: Alo.
M: Harin'im. Naber?
H: Hiç iyi değilim!
M: Nolmuş benim fıstığıma, hm?
H:Minho... Beni. Beni evlendiriyorlar!
M: Ne! Ciddi misin sen!?
H: Yarım saate buluşalım. Bir planım var.
M: Tamam! Konum at.
Telefonu kapattım.
-
"Bu vasat canlıları korumak uğruna mı güçlerini hiçe sayıyorsun?""Onlar benim her şeyim. Sen sevgiden ne anlarsın?"
Hwang güldü.
"Anne ve babanın ölümüne neden olmuş kişi mi bunu söylüyor? Komik."
Mun yumruğunu sıkıp masaya vurdu.
"Sakin ol şampiyon. Sana olacaklar hakkında minik bir spoi verip gideceğim."
"Ne diyorsun!"
"Şu karşı masada oturan kız. Baek Harin. Onu gelinim yapacağım."
"Ne! Kafayı mı yedin sen? Kız 20-25 yaşlarında! Delirdin mi sen Hwang! Abisi yaşındasın. Hatta babası!"
"Yok dedesi. Ben evlenmeyeceğim ki. Wong evlenecek."
"Masum bir kızdan ne istiyorsunuz!"
"Bu dünyada kimse masum değildir Mun. Senin sorununda bu. Kurtarmaya çalıştığın insanların bizden senden ne farkı var?
___________________________________________________
Kislar slm. Bu sefer farkli bir konuyla karsinizdayim😍😍
Pls okuyun muah💋🔥