Inner Circle - Bad Boys"OĞLUM KALK ARTIK!"
"JISUNG GELİRSEM KÖTÜ OLUR BAK GEÇ KALACAKSIN OKULA!"
"HAN JISUNG!"
Aniden açılan kapı ve annemin bağırışı ile yatağımdan düştüm. Yerdeki donumla göz gözeydik şuan.
"Odanın haline bak çabuk kalk okuldan geldiğinde de bu oda temizleniyor"
"Tamam anne" dedim bıkkınlıkla. "Hele kıyafetleri bir yerlere sıkıştırdığını göreyim var ya Jisung!" dedi annem işaret parmağını sallarken. Kafamı salladıktan sonra annem sinirle odadan kapıyı çarptırarak çıktı. Ev inledi. Ben yapsam ümüğümü sıkarlar.
Neyseeeee
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra formamı giydim. Bu ne biçim forma amına koyayım ya. Çantamı omzuma alıp odamdan çıktım. "Jisung gel yemek ye oğlum" dedi babam. "Geç kalıcam, okulda yerim ben" dediğimle babamın eli cebine gitti.
He he para alacam
Tam cebinden parayı çıkaracak sanarken nah çekmesiyle hayallerim suya değil bataklığa düşmüştü. "Siktir git okuluna, para istiyor bide" babama göz devirdikten sonra kapıyı çarparak çıktım evden. Apartmandan çıkarken Minhoyu gördüm.
Hemen Minhoyu anlatayım liseden beri sevdiğim çocuk. Fakat anlamıyor piç. Aslında bana çok iyi davranıyor fakat arkadaşız diye mi yoksa hoşlantı mı duyuyor anlayamıyorum?Ben tam Minhoyu gördüğüme sevinecekken Annem balkondan bağırdı.
"CHANGBİN'E SELAM SÖYLE KUZUMM DİKKAT ET KENDİNE!"
Allah belanı vermesin anne ya.
Annemin bağırışıyla Minho ve Chan'ın bakışları bizim eve dönmüştü. Minho anıra anıra gülerken ben ise kıpkırmızı olmuştum.
Şimdi anlatıp dalga geçicekler ya üff.
"KUZUM BAK DÜZGÜN BİR ŞEYLER YE OKULDA"
"TAMAM ANNEYA DÖNSENE SEN İÇERİ"
Annem öpücük attıktan sonra içeri döndü. Bende Minho ve Chan'a bakmadan hızlı hızlı yürümeye başladım ki sırtımda hissettiğim ağırlık ile yere yapıştım. Üstüme atladı dalyarak
"CHANGBİN MAL MISIN AMINA KOYAYIM"
"Şaka yapak dedik nerden bileyim hemen yere yapışacaz"
Biz yerde birimiz kafasını birimiz bileğini tutarken. Chan ve Minho geldi. Changbin onları görür görmez benim dizimi dürttü. Hep böyle yapıyordu. Hiç belli etmiyordu Minhoya aşık olduğumu. Canım arkadaşşağım benim. AMA MİNHO MALIDA ANLAMIYORDU.
"Kuzum iyi misin?" dedi Minho gülerek. Göz devirerek "Çok komik" dedim. Changbin, Chan'ın desteği ile kalkarken bende kalkıcaktım ki bileğime giren acıyla tekrar çöktüm. Minho yanıma gelip bileğimi tuttu.
Noluyo lan.
"Şişmiş sanki çok mu acıyor?" dedi. Başımı olumlu anlamda salladım. "Yürüyemez misin?" Ciddi misin amına!? "Daha kalkamıyorum nasıl yürüyim amına koyayım" bileğimdeki gözlerini bana çevirdi. "Hemen küfret zaten"
"Sende az mantıklı sorular sor" dedim. Birden yanıma geldi. Başımı çevirdim. Bir elini bacağımdan bir elini sırtımdan geçirerek kucağına aldı. Allah'ım ölmek için çok gencim.
Changbin ve Chan bize cilveli bakışlarla bakarken. Evet arkadaş grubumuzdaki herkes bizi shipliyordu. Ama bu Minho malı, öküzü, orangutanı benim onu sevdiğimi anlamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ebesinin Nikâhı
Fanfiction[MINSUNG] Okullar ders işlemek içindir. Eğer zombiler basmazsa tabii.