O ADAM

11 2 7
                                    

=======

Yatağımda uzanmış etrafımın karanlığına aldanmadan telefona bakıyodum.Telefonun yüzüme vuran ışığından rahatsız bile olmuyodum.Gecenin bu saatinde ne mi yapıyodum?Dostlarımla kurduğumuz ismi fazlasıyla değişik olan gruptan irem ve ayşeyle yarının planını yapıyoduk.Bugün okulda neden tartışmadıysak?!

İrem

Bence 20şer lira getirsek yeter.
23:56

Ayşe

Aman siz anlaşın ben uykuma kaçar
sabah mesajlara bakarım.
00:00

Siz

Bence yine fazla alalım ne
olur ne olmaz.
00:00

İrem

Tamam hadi ben bs giriyorum
geliyo musun tuğçe?
00:01

Siz

Yok ben uykuya kollarımı
salıcam sende uyu be.
00:04

İrem

Uykum yoppk.
00:05

Sonra dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bırakıvermişim işte.

Sabah hayatımın en ürkünç şeyi olan o ses ile uyandım.ALARM.Üzülmeye vakit ayırmadan yatağımda oturur vaziyet aldım ve çapaklı gözlerimi ovalamaya başladım.Rahatlatıcı ovalamam bittiğinde ayaklarımı dikleştirip ayağa kalktım.Oturma odasına su içmek için gittim ve sürahiyi elime aldım.Sürahiyi eğerek bardağı doldurup yudumlamaya başladım.

Ağzım bardaktayken gözlerim saate takıldı. Saat tam olarak sabahın altısıydı. Görmemle öksürüklere boğulmam bir oldu ve koşarak yatağıma gömüldüm. Alarmımı ne ara altıya kurmuştum ya? Yattığım yerden mesajları kontrol ettim ve buluşma saatimizin 9 olduğunu gördüm. Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Daha duş alıp saçlarımı yapıcaktım.

Aceleyle yataktan kalkıp mutfağa adımladım. Dolabın kapağından 1 tane yumurta alıp kapıyı kapattım ve tava aldım. Yumurtamı yaptıktan sonra masaya geçip ekmek ile yumurtamı yudumladım.

Tavayı hemen yıkadıktan sonra mutfaktan ayrıldım. Ardından telefonumla biraz vakit geçirdikten sonra artık duş almam gerektiğini söyledi içimden bi ses.

Duşumu aldıktan sonra yüzümün nemiyle yüzüme güneş kremi sürdüm ve saçlarımı havluyla sardım. Üstümü giyip çantamı hazırlamaya başladım.

Bez tek gözlü kocaman bi el çantamı almayı düşündüm ve odamı darmadağın ettikten sonra sonunda buldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bez tek gözlü kocaman bi el çantamı almayı düşündüm ve odamı darmadağın ettikten sonra sonunda buldum. İçine biyoloji, coğrafya ve matematikle ilgili ders notlarımı ve aynı derslerin test kitabını doldurup kalemlik su ve birer lokumuda unutmadım.

Ardından saçlarımı havludan kurtarıp arkaya doğru taradım özenle. Sonra kurutma makinesini alıp ısısını iliklerime kadar hissedercesine saçlarıma tuttum.

Saçlarımın kuruluğunu hissettikten sonra makineyi kapatıp fişini çekip yerine koydum. Saçlarımı bi kez daha taramadan önce bakım yağını saçlarıma akıttım ve elimle olabildiğince dağıttıktan sonra taradım. Saçlarım kabarmamıştı ve güzel kokuyodu. Sonunda.

Elim kumbarama gitti istemeden ve altındakı kilidi çevirip içinden kağıt 50 lira alıp cüzdanıma gönderdim. Anahtarı da çantama atıp kapıya yöneldim.

Kapının kolunu tutup aşağı doğru çektim. Kapı açılınca eğilip siyah ayakkabımı giydim.

Kapıyı kapatıp anahtarı kilide sokup çevirdim ve böylelikle kapıyı kilitledim.

Merdivenleri koşar adımlarla atlayarak apartmanın dışına ulaştım. Sokakta yürürken yerde bir balon gördüm ve etrafa bakındığımda ağlayan bi çocuk vardı. Balonu kaçan bi çocuk diye düşünüp balonu alıp yanına gittim. Gülümsedim ve eğilip balonu uzattım. "Bunu mu arıyordun?" Çocuğun ağlaması daha da şiddetlendi ve balonu avuçlayıp patlattı.

Ağzım açık kaldı ve bir adam koşarak yanımıza geldi. Bana sanki HAYAT DÜŞMANININ MEZARINDA TOPRAĞA BAKARMIŞ GİBİ baktı. Ağzımın hala açık olduğunu fark edince elimle kapatıp bir gülümseme daha patlattım. Adam neden ağlıyosun lan yine dedi ve çocuğa tokat attı. Fazla korkmuştum ve herkes başımıza toplandı. Bende kalabalıktan istifade aradan fıytırdım.

Ellerim titreye titreye Havvaların evine gittim. Kapıya ulaşınca zile bastım, kapı açıldı, içeri girdim ve asansöre girdim. Yukarıda sanki çantamda yokmuş gibi su istedim. Hemen verdiler sağolsunlar. Sonra Havva kapıdan çıkıp ayakkabılarını giydi ve aşağı indik. Olanları yolda anlattım. Oda bana bişey oldumu diye beni süzdü. "Bişey olsa söylerdim" Dedim. "Olsun B12 eksikliği var sende" Diye eklemeden edemedi. Güldük. Hemde anıra anıra.

Okul bize uzak olduğu için biraz hızlanmıştık. O sırada karşıdan gelen hacı dede gibi sakallı, sarhoş ve bize ağzı aka aka bakan bir adam gördük. Birazcık götümüz tutuştu ama bizde adama kitlendik. Adam bize bakmayı sürdürerek birşeyler geveledi ağzında. O an havvayla birbirimize bakıp biraz güldük. Birbirimize göz kırptık ve aynı anda adama dönüp aynı anda "NE BAKIYON LAN" Dedik ve ayağımızı kalçamıza vura vura kaçtık. Bir yandan gülmeyi de ihmal etmedik.

👊Bölüm sonuuuu

🍂Para Avcıları🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin