9 ayın sonunda o zifiri karanlıktan dünyanın aydınlığına çıkmıştım. Bütün kraliyet ailesini şaşırtarak-ebeyi de dahil-hiç ağlamamıştım. Boş gözlerle etrafıma bakınmıştım sadece. Tam yanı başımda ablam olduğunu düşündüğüm 10 yaşlarında bir kız vardı. Bana en sıcak şekilde bakan tek kişi. Dünya ne kadar da büyükmüş aslında.Keşfedilecek çok yer, çok şey ve çok bilgi vardı. Babam benden bir tepki bekliyordu, babamın yanındaki kadınsa nefret dolu bakışlarıyla beni süzüyordu. Evet, gayrimeşru bir ilişkiyle dünyaya gelmiştim. Annem bir hizmetçiydi ve yasak bir aşkın çocuğuydum.
Annem 21 yaşındayken Greenwest Krallığı'na esir olarak geldi ve saraya hizmetçi olarak yerleşti. Geldiği gibi kralı etkilemeyi başarmıştı ve bir süre sonra ilişki yaşamaya başladılar. İkisi de bunun yanlış olduğunu biliyordu ama kalbe söz nasıl geçer. Annem 22 yaşına geldiğinde bana hamile kalmıştı, bu onlar için korkunç bir şeydi. Kraliçe öğrenirse cezası idam bile olabilirdi. Annem saklanabildiği kadar saklanmıştı. Tabi her sır illaki bir gün öğrenilirdi. Annemin hamile olduğu öğrenildi ve saraya tekrar getirildi. Kraliçe insaflı davranarak cezasının doğuma kadar bekletilmesi ve ondan sonra idamına karar verilmesini emretti. Annem çaresizce kabul etti.
Doğduktan sonra sadece 2 saat annemi görebilmiştim, ebe beni sıcak suyla yıkayıp yeni hazırlanmış küçük yatağıma bıraktı. Henüz bir duygu belirtisi göstermemiştim.
''Ah zavallı küçük yavru! Annesiz büyümek.. çok zor olacak.'' dedi ebe acıklı bir ses tonuyla.
Anneme ne olduğunu o zamanlar bilmiyordum. Ne dediğini anlamasam da anlamış gibi yapıp yatağımın keyfini çıkartmıştım.
''Keşke biz de senin gibi her şeye kayıtsız kalabilseydik. Tabi daha yeni geldin buralara, ne anladığın var ne bildiğin.'' dedi ebem. Dikkatini dağıtmak için eline tığ alıp mendil işlemeye başlamıştı.
Küçük bir kıkırdama bahşetmiştim beni sevgiyle saran kolların sahibi orta yaşlı kadına. Karşılığında büyük bir öpücük aldım.
'' Büyüyünce çok büyük biri olacaksın küçüğüm. Annenin de dediği gibi.''
Evet, kolay pes edecek biri olmayacaktım ben. Bu özelliğimi annemden almıştım. İnatçı ve öğrenmeye hevesli bir çocuk olacaktım. Diğer kardeşlerimden farklıydım, her anlamda. Eğlenceye düşkün ve çapkın abilerim, masum ve saf ablam. Hiçbirinin tahtta yeri yoktu. Karşıma çıkacak herkesi ya yok edecektim ya da ikna edecektim. Hırs kavramının vücut bulmuş haliydim. Kazanmadan pes etmezdim. Tahtta hakkım olduğunu düşünmeseler bile ona ulaşacaktım. Çünkü kendimi o süre boyunca eğitecektim. Krallığın iyiliği için tahta eğitimli ve sorumlu bir varisin geçmesi her şeyden daha iyidir ve bu taht için elimden geleni yapacaktım. Krallığın iyiliği için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yükselişe Adım Adım
Historical FictionBen Catherine Amaris Winsdor. Krallığın en küçük ve en eğitimli prensesiyim. Tahtta söz hakkım olmasa da yönetim için kendimden başka kimseyi düşünemiyorum. Çocukluğumdan beri yönetmek ve savaşmak için dersler aldım ve kendimi eğittim. Tahta geçmem...