Belki de kuğu olarak doğmalı, sonraki hayatımda. Böylesine güzelliği terk edememeli, ölesiye sevmeli. Vücudundan düşen her parça benim için bir inci tanesi. Lakin bunu bilmene ne imkan var? Cep aynamın kenarından gördüm maskaralı gözlerini. Kirpiklerin boyasız da güzeldi halbuki. Lakin bunu bilmene ne imkan var? Mahperi, o günden sonra aklımdan çıkmadın. Gün doğuşunda, güneş denizle oynaştığında, ayın gelişinde... Aklımda hep sen vardın mahperi. Lakin bunu bilmene ne imkan var?
Çalıştığımız yerde karşıma çıkan herkese seni sordum; sen de kuşları seviyormuşsun, özellikle kuğuları. Kuğuların dansını izlemek yerine onların yerinde olmayı da diliyor muydun? Yalnızlığını ömür boyu reddederek kedere ve hüzne inat narince suda süzülmeyi...
"Yalnızca ani sevgiler." demiştim, defalarca. Ani olan sevgiler değilmiş Mahperi, hayatımızmış. Sana yaklaşmaya çalıştım, içtiğimiz kahvenin tadı hâlen damağımda. Sana yazdığım sayfalarca şiirler, her anımızı kaleme aldığım kâğıtlar şimdi evimin her yanına dağılmış, toplayan var ama beni toplayacak yok.
Peki sen de beni böyle anımsıyor musun? Anımsamıyorsan bile ben yardımcı olurum. Beyaz elbiseler içinde dans ettiğimiz zaman bir peri kızından bile fazlasıydın. Birisi bize kuğulara benzediğimizi söylediğinde yanaklarında kızıl güller açmıştı.
Ormanda yürürken bana verdiğin çiçekler kurudu, ama onları hâlâ saklıyorum. Benim kalp bahçemde tomurcuklandılar bile. Seni düşünmek ilkbaharım oluyor, bilir misin mahperi?
Peki bu çiçekler ne zaman solar? Sonbaharda solmuyorlar, sonbaharın güzel çiçekleri de var. "Bunu kabul edemem, sen de bir kızsın. Ben seni arkadaşım olarak görüyorum." Mahperi, felaketim olmuştun. Gözlerim suyu harcadığından, kalp bahçem susuzluktan kurumuştu. O gün beni kimse kurtaramazdı. Bedenimin sağlığı, ruhuma fazla gelmişti. Zaten artık ruhuma hava bile ağır geliyordu. Tek sen, sen beni hafifletiyordun.
Gördüğüm kadarıyla, bedenin sana da fazla gelmişti Mahperi. Ya da başkasına? Neden uçurumda süzülebileceğini düşünmüştün, senin de kanadın kırıkken? Beni sevdiğini bilirdim, ama seni zorlayamazdım Mahperi. Sözlerinle değil bakışlarınla anlatırdın kendini. Ancak şimdi, kapalı gözlerin belki konuşamaz da ağlar bensizliğine. Simsiyah giyinmiş insanların arasında mezarın parlıyordu Mahperi.
Uçurumun altındaki ölü kuğulara karıştım Mahperi. Lakin zamanım dolmamış, yataklarda esir kaldım şimdi. Ne sen varsın, ne kuğular, ne bahçe... Sonsuz yalnızlığım, hareketsiz bedenim ve bir ruhun cesedi var yatağımda.
Bir kuğu olmalı, sonraki hayatımda. Sevdiğimle yaşamalı, yaşamayı beceremiyorsam ölmeli. Lakin sensiz ne yaşamak mümkün ne de ölmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuğu Gölü | Oneshot
RomanceBir kuğu olmalı, sonraki hayatımda. Sevdiğimle yaşamalı, yaşamayı beceremiyorsam ölmeli. Lakin sensiz ne yaşamak mümkün ne de ölmek.