Ayperi. Ayın perisi, annemin ve babanın perisi. Annem Melek. Görmesem bile melek gibi bir insan olduğunu çok iyi biliyorum. Adımın Ayperi olmasını annem istemiş. Ay gibi aydınlık peri gibi saf ve güzel olmamı hayal edermiş çünkü. Sürekli ismimden bahsediyorum çünkü o bana görmediğim meleğimin tek emaneti. Zaten melekler gözükmezler dimi? İşte benim meliğim de öyle. Ben göremiyorum ama o her an, her dakika, her saniye benimle birlikte. Görmesem de varlığını hissediyorum. Tüm kötülüklerden beni Meleğim koruyor. Annemi hiç görmedim çünkü başta da söylediğim gibi benim için canını vermiş. Beni doğurmamış olsaydı yaşayacaktı. Ancak doktorlar bir seçim yapmasını istediğinde o
--Benim Ayperim yaşayacak ve ay gibi etrafına ışık saçacak, peri gibi de güzel, saf, temiz ve yardım sever olacak, demiş. Babam başta istememiş beni. Çünkü annem yaşarsa bir başka çocukları olma şansı varmış. Ama annem babamı bir şekilde ikna etmiş ve babama miras olarak beni bırakmış. Annem babama hiç kimsenin bilmediği bir kör düğüm ile bağlıymış. Babam da aynı şekilde anneme. Tek biricik aşkıymış babamın annem. Babam da annem için aynı şekilde. 9 ay zar zor da olsa geçmiş ve o an gelmiş. Kimsenin gelmesini istemediği bir tek meleğimin istediği o an, saat. Annem çok sancılanınca doktoru daha fazla bekleyemeyiz demiş. Annem son defa babamın gözlerine bakmış ve son kez "SENİ SEVİYORUM" demiş. Babam sin kez annemin nefesini nefesinde hissetmiş. Son kez kokusunu kokusunu karıştırmış. Ve son kez gözlerini gözlerine kilitlemiş, bir daha hiç açmamak üzere o kilidi. Babam ilk defa hastane koridorlarında veda etmiş hayatının kadınına. İlk kez kadının yanağına bir damla yaş akıtmış. Son kez yanağına bir buse kondurmuş. Ve orada ameliyat kapısının önünde ellerinden kayıp gitmiş hayatının tek gerçeği. Annem ise son bir defa etrafındakilere gülücük saçmış. Ve ölüm kapısından içeriye girmiş. İnsan bu kadar rahat gider mi ölüme? Eğer evladı için ise evet gider. Doğum başlamış. Annem son nefeslerini soluyormuş artık . Ve işte ben dünyaya gelmişim.