Parmak uçlarımda yükselerek yüzüne dokundum."Abi ne yaptılar sana?"
"Duru neden geldin." Sesini yükselterek çıkarmaya çalışıyordu ama zorlanıyordu.
Yan tarafımda duran üç kişiye döndüm, dönmemle birlikte gördüğüm kişiyle beynim zonklamaya başlamıştı;
Bilge.
"Sen..." Üzerine doğru yürüyüp onu omuzlarından sertçe ittim iki adım geriledi bana atakta bulunacaktı ki yanındaki adamın ona eliyle dur işareti yapmasıyla durdu. "Nasıl yaparsın bunu?!" Cevap vermiyor sadece bana alayla bakıyordu.
Az önceki adam abimin tam karşısına geçti, "Demek Çınar beyin zaafı değişmemiş" dedi. Telefondaki sese benziyordu.
Abim sinirle onun yüzüne bakarken,"Sen nereden biliyorsun? Ne zamandan beri biliyorsun Duru'yu?"
Bir şeyler hesaplar gibi yaptı ve konuştu,"Sekiz yaşımdan beri."
Abim şokla bakıyordu sanki bazı şeyleri hatırlar gibi olmuştu. Karşısındaki adam hala abime bakarken,"Kerem, kızı götür. Abisinin ölümünü izlemesine gerek yok." Dedi. Kerem bana doğru yaklaşınca yüzüne sert bir yumruk geçirdim. Kimse bana ben istemediğim sürece dokunamazdı. Yaptığım hamleyle herkes bana bakarken Kerem ne yapacağını şaşırmıştı.
"Lütfen zorlamayın." Yeniden kolumdan tutmaya çalışınca, bu sefer daha yakınımda olduğu için dirseğimi burnuna geçirdim. Kerem ona emir veren adama dönünce bana baktığını fark ettim. Kerem muhtemelen gücünü kullanmak istiyordu ama ondan sakınıyordu.
"Bu kadar oyun yeter götür şu kızı." İtiraz istemeyen sesiyle Kerem'e emir verdi. Kerem az öncekinden daha özgüvenli bir sekilde bana yaklaştı ve kolumu hamle yapmama izin vermeden sıkıca kavradı. Bacağımı kasıklarına geçirdiğimde hiçbir tepki vermeden beni yürütmeye başladı.
"Bırakın lan kardeşimi!"
"Abi... Dokunmayın abime!" Ona tüm gücümle vuruyordum ama duvara vuruyormuşum gibi tepki vermiyordu. "Bırak beni!" Depodan çıktığımızda bir silah sesi duymamla kalbim durmuş gibi hissettim. Kolumdan tutan eli tüm sinirlerimi çıkarırcasına ısırdım onun acıyla inleyip kolumu bırakmasıyla arkamı dönüp depoya koştum. Abimin başı öne doğru düşmüştü, yere kan damlıyordu. "Abi!" Başımın arkasında hissettiğim darbeyle gözlerim karardı. Dünya daha hızlı dönmeye başladı tutunacak bir yer aradım bulamayınca yere yığıldım.
...
"Tamam kızım ağlama, abin şu an arkaşlarının yanında biliyorsun. Hadi uyuyalım abinle yarın yatarsın." Annesinin bu sözleri Küçük kızı rahatlatmıyordu, aksine huysuzluğu daha da artmıştı.
"Abim gelsin banane ben abimi istiyorum." Küçük kız yüksek sesle ağlamaya başladı. Odanın kapısı sertçe açılınca içeri babası girdi.
"Hale bu kız neden ağlıyor iki saattir? Küçücük kızı susturamıyor musun?" Adam boğa gibi soluk alıyordu çok sinirlendiği belliydi. Küçük kız babasından korktuğu için ağlamayı durdurup korkuyla ona bakıyordu. Orada babasından korkan o değildi anlaşılan annesinin yüzünün bembeyaz olduğunu gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİN CİLVESİ
General FictionKaderinizde kim yazılıysa onunla mutlaka bir kere karşılaşmazsınızdır...