KAPLAN / Edho×Çukur

{9} Raminin ailesi

Okurlar aktiv olunca bi yb daha atdım

Salonda oturmuşlardı , çaylar kahveler paylanır , Ramin çayın yanına koyulan beyaz şekeri Sadettinin ona verdiği tatlı tabağına koyar ve sade halde çayını içmeye başlar

Ömer "Şeker kullanmıyor musunuz?" der kendi çayına atdığı şekeri karıştırıyoken

Ramin diğerlerinin ne yaptıgını yeni fark edip Sadettine dönerek "Axşam vaxtı şirin çay?" der

Sadettin "Bizim millet öyle içiyo ben hariç" der çünki Sadettine göre şeker çayın tadını bozuyodu

Sadettin Ömerin sorusunu yanıtlamak için "Azerbeycanlılar şekeri sadece kahvaltıda çayın içinde kullanırlar , diğer vakitler Tipi abinin yaptığı gibi kıtlatarak yerler , içine atıp eritmezler"

Ramin salondakileri süzüp her kesin şekerli olan çaylarını tatlı ile içtiklerini görünce "Şirniyyatla şirin çay ? Çox qəribədi"
(Tatlıyla şekerli çay ? Çok tuhaf)

Sadettin Raminin dediğini Türkiye türkcesine çevirir

.
.
.

Hayriye hanım "Ramin evladım un helvasındanda ye" diyince Ramin bi tadına bakar helvanın

Meryem "Hayriye annem kendisi bizzat hazırladı helvayı"

Ramin bunu duyunca gülümseyip "Güzel olmuş" der

Sadettin içinden "Külliyyen yalan " derRaminin gözlerindeki çaresizliği görünce ve içinden içinden kahkahalar atıyodu

Ramin ise tamamen un tadı veren ve yağ yüzünden midesinden küfürler duymasına neden olan bu helvayı hič sevmemişti

Sonuçta un helvası bi umaç helvası değildi , Ramin içinden "Halvada fıstığla qozun nə işi var?" diyodu
(Helvada fıstıkla cevizin ne işi var)

Ramin suyundan bi yudum alıp Sadettine dönerek "Atamın sözü vardı?" der ona hatırlatırcasına

Sadettin Çakırbeylilere dönerek "Bi hafta sonra Meherremlik giriyor , her yıl olduğu gibi bu yılda matem saklayıcaklar , Raminin babası sizide orada görmekten şad olucağını dedi" der

Hızır Ali "Matem ne?"

Ramin bildiği tüm Türkiye türkcesini kullanarak açıklamaya başlar "Kerbela faciasında şehit olan kardeşlerimiz için yas tutuyoruz biz , 1400 yıldır"

Hayriye hanım "Bir güne gidip geliriz"

Ramin gülümseyip "Matem 10 gün , siz iki hafta misafirimiz olun istiyoruz , matemden iki gün önce ve iki gün sonrayıda bizle geçirin" der yine full türkcesini kullanarak

Aslında türkcesi iyiydi ama Türkiyeli ortaklarla olan toplantılarda kullanıyodu , kendi dilini daha çok seviyodu

Hızır "Tabi olur , hem yaz dönemine girdik işler yok , gidelim bakalım"

.
.
.

Sadettin "Ramincim biliyor musun ? Davut beyde derin devlet , aynı amcan gibi"

Ramin "Həqqi ? Rütbəsi nədi?"

Sadettin "Askeriyede değil siyasette"

Ramin Davut beye bakıp "Bi kez mumnun oldum daha" der , Türkiye türkcesinde konuşuyoken bazı lafları geç ekleye biliyodu

Davut bey "Amcan ne iş yapıyor?"

Ramin "Palkovnik" der

.
.
.

Ramin "Xədicə xanım , Sadəttinin dediyinə görə bir övladınız daha varmış , o hardadı?"

Hatce ismini böyle duyunca bir az garipsesede "Hayal Mübeccel ve Servetin yanında"