12:03
K;
"Evet efendim, yarın saat sabah 10 civarı orada olacağım. Evet istediğiniz bütün ayrıntıları eksiksiz bir şekilde projeye ekledim hiç endişelenmeyin. Pekala, size de iyi geceler"Kaveh telefonu bıkkınlıkla kapadı, şu anda tam olarak durakta dizlerinin üzerine çöküp ağlamak istiyordu. Sanki az önce rahatça tatilde olduğunu kabullenip, yarın sabah ne yiyeceğini düşünerek uyumuyordu. Şu an hiç bir çıkarı olmayacağını bildiği halde sadece 'işi' olduğu için şehir değiştiriyordu. Belki de acemi olduğu için bu kadar enayidir, sonuçta yeni işe girmişti, yani çalışmaya başlayalı 1 yıl olmamıştı. Gök gürültüsü ile başlayan ve hala devam eden yağmurdan dolayı daha çok morali bozuluyordu. Bavulunu bacaklarının arasına çekip ceketinin ceplerine ellerini sokup etrafına bakındı, kendisi hariç yanında duran tahminince 4 kişilik bir aile, birde gri saçlı,yapılı bir adam duruyordu. Deri ceketi ve altında bol denemeyecek fakat dar da denilmeyecek bir siyah pantalon vardı, ve siyah kulaklıkları ile çok ateşli görünüyordu.. Adamın arkası dönük olmasından dolayı hiç bir şekilde göremiyordu yüzünü, bu da sarışının daha çok meraklanmasına neden oluyordu.
Adamı oturmuş uzun süredir izlediğini fark ettiğinde sanki düşüncelerinden ayrılmacakmış gibi kafa sallayarak bakmayı bıraktı. Trenin rahatsız edici gürültülü sesini duyduğunda yorgun bir heyecan ile ayağa kalktı, valizinin tutma kısmını uzatıp yağmuru aldırış etmeden trenin kapısına doğru gittiğinde az önce kestiği gri saçlı adam ile yolları kesişti.
Adam hiç bir şey demeden Kaveh'in yüzüne bakıp öylece önüne geçip içeri girdiğinde Kaveh dona kalmıştı. Bir saattir o merak ettiği yüzü sonunda görebilmişti, imkansız bir aşkın kıvılcımla yanmaya başladığını hissediyordu.Yarım saat sonra
Kaveh çok uzun sürmeyen bir yerleşmeden sonra sonunda yatağı açıp, oturabilmişti. Bu yataklar aslında çok avantajlıydı sonuçta katlanabilen özelliğinden dolayı kullanımı kolay, ve ortaya masa konulduğunda hem yemek yiyebildiğin hemde uyuyabildiğin bir yer olabiliyor. Kaveh oturduğu yerin konforundan hoşlanmasa da bir kaç saatlik duracağı için sorun etmedi, yatağın temizliğinden emin olamadığı için ise valizinde nolur nolmaz diye taşıdığı çarşafı örtmüştü. Getirdiği yastığı koyup battaniyesi ile yatarken çok üzgün ve yorgun hissediyordu. Anlık saatler önce yaptığı konuşma aklına gelmişti ve yattığı yerden doğrulup düşünmeye başladı. Birde uykundan edilmişti, projeyi tamamlamak zorundaydı. Hem de daha oda arkadaşı ile tanışmamıştı, odaya hâlâ gelmemesi garipti muhtemelen bilet alip treni kaçıranlardan olmalıydı. Masaya koyduğu leptopuna uzanıp leptopu aldı ve açtı, bir süre klasörlerde gezinirken en son hazırladığı projeyi arıyordu. Konsantre olmuş bir şekilde projeyi bulup, onun üzerinde düzenleme yaparken gürültülü gelen sesler ile kapıya bakmaya başlamıştı, duyduğu ses hızlıca onun kapısının önüne geliyordu. Kapı gürültülü bir şekilde açılınca tanıdık olan bir yüzü görünce şaşırmıştı, gri saçlı çocuk sinirli bir şekilde odaya girmişti ve arkasında ise söylenen bir yaşlı kadın vardı ve onun yanında ise trende sürekli öylesine gezinen görevli. Kaveh bir süre şok olduğunun etkisi ile hiç bir şey söyleyemeden sadece olanları izlemişti. Ardından dayanamayıp sonunda konuştu;
"Ne oluyor burada?" Kaveh sanki kendi odasında değilde başkasının odasına girip basmış gibi bir tepki ile karşılaşacağını düşünmemişti. Herkesin suratı beş karış, hâlâ söylenmeye devam eden deli yaşlı kadının sesi bir süre sonra rahatsızlık vermeye başlayınca ayağa kalkıp kadına yürüdü.
"Çıkmayı düşünüyor musunuz? Çünkü buraya gelip alakasız bir şekilde odamı bastınız ve hâlâ bağırıp çağırmaya devam eduyorsunuz lütfen odamdan çıkın."
Kadın gözlerini Kaveh'e döndürdü anlık yanlış bir şey yaptığını düşünmeye başlamıştı.
"Şu Alhaitham denilen adam sürekli bana burun kıvırıp, üstüne üstlük her dediğime yanıt verip. Birde bavulumun yanına bavulunu koydu koyma dememe rağmen! Bir kadınla üstüne üstlük bir yaşlı ile nasıl konuşacağını bilmeyen birisi, bu aptal adam da odayı terk edip utanmadan birde görevliye gidip oda değişimi talep etti. Birde beni takmadan gelip oturuyor şuna bak!"
Kaveh yaşlı kadını dinlerken parmağı ile işaret ettiği yere baktı, odaya girdiğinden beri bir çift laf etmemiş, üstüne birde yerleştiği yatağın sağındaki yatağa hemen oturuvermişti ve sanki kendileri yokmuş gibi davranarak telefonu ile ilgileniyordu. Kaveh adamı süzmeye daldığında yaşlı kadın onu dürttü
"Neye bakıyorsun bu kadar? Şu an konunun farkında değilsin herhalde"
Kaveh düşüncelerinden ayrılıp irkilerek kadına döndü "Hanımefendi... Benim elimden bir şey gelmez lütfen odamdan çıkın! Oda değiştirme talep etmiş ve odasına geçmiş işte daha ne istiyorsunuz salın adamı ya" son söylediklerinden sonra kadının bagirislarini ve söylediklerini hiç bir şekilde duymuyordu. Duymuştu ama duymamazlıktan geliyordu, az önce oturduğu yere geçip bacaklarına çekti bilgisayarını ve çalışmaya devam etti. Bir süre sonra yalnız olmadığı gerçeğinin verdiği rahatsızlık ve üstüne üstlük ilgisini çektiği bir adam ile yalnız, baş başa olması onu çokça germeye ve çalışamamaya yetmişti. Kaveh son yaptığı şeyleri kaydettikten sonra leptopunu yanindaki masaya koyup yatakta gerindi, adamın çoktan yattığını fark ettiğinde ne zamandır çalıştığını sorgulamaya başlamıştı. Telefonunu eline aldığında saatin gece 3 olduğunu görünce şok geçirdi ve ağlamaklı seslerle ışığı kapatmak için yataktan kalkıp kapının girişine ilerledi, ışığı tam kapatacakken gelen ses ile durdu
"Işığı kapatma"