~ serial killer/taekook ~

6.bölüm

1 hafta sonra....

Güneşin ışınları gözlerime çarptığında rahatsız bir şekilde mırıldanarak gözlerimi zar zor açıp esnemiştim. Yeni evime taşınmıştım ve yeni bir sayfa açmaya karar vermiştim kendime, artık evde tek değildim yanımda beni destekleyen jimin vardı birde onun eski çocukluk arkadaşı jhope vardı.

Yeni hayatımda aynı şeyler olacaktı yanii yine popüler bir sanatçı olarak bilinecektim. Artık şarkıcılağa bile başlamıştım. Instagram hesabımda nerdeyse 100M'a yakın takipçilerim vardı. Taehyung meselesine gelirsekde o gün yardımıma jimin ve onun arkadaşı jhope yetişmişti.

Jimin uzatkan bizi fark eder etmez polislere çoktan haber vermiş ve beni onun elinden kurtarmıştı. Sonrası zaten onun ceza evine gidişi olmuştu.

Ondan kurtulmuştuk ama onun en yakın dostu bizlere fazla tehdit mesajları atıp duruyordu ve bizlerde ortak bir karara vararak büyük siyahlar ile kaplı ve filimli camları olan bahçesi geniş olan aynı zamanda havuzu bile geniş olan bir villa yaptırmıştık ama tabiki de paristen ayrılarak sizlere bahsettiğim evi Kore'nin en sessiz yerlerinden birisine yaptırtmıştık.

Şimdi ise yatakdan esneye esneye yavaşça kalkıp terlikleri mi de giyip odamdaki giyinme odasına girmiştim. Her sabah spor yaptığım için sportip giysileri giymiş ve evdeki spor salonuna adımlamıştım.

Mutfaktan güzel kokular gelmeye başladığında duraksama yaşamış ve yönümü mutfağa çevirmiştim bu kez.

Mutfağa girdiğim de jimin ile jhope'nin birlikte mutlu mutlu kahvaltı hazırladıklarını görmüştüm.
" Sizlerede günaydın! " Diye kükrediğimde jimin adeta benim sesimi duyar duymaz yerinden hoplamıştı hshshsjsj

" Uykucu nihayet uyandı! " Demişti jimin ve bir elini kalbine koymuştu bu haline gülemeden edememiştim.
" Her neyse.. size afiyet olsun. Benim biraz işlerim var yeni bir plak şirketi tarafından çağrıldım. Ve uzun bir süreçte onlar ile anlaşma imzalayacağım. " Demiştim. Jimin ise mutlu olmuş gibi ağzını açarak bana tamamen döndüğünde ellerini hemen masaya koyup hızlı adımlar ile yanıma gelerek bana sıkı sıkıya sarılmıştı.

Jhope ise gururlu bakışlar ile bizi izliyordu ve içtenlikle gülümsemişti.
" Senin adına çok sevindiiimmm koookk" benden ayrılıp yanaklarımı sıkmaya başladığında göz devirip yanaklarımdaki ellerini tuttup indirmiştim ve masaya yürüyüp yeşil zeytinden bir tane alıp ağzıma atmıştım.

Dolabı açtığımda gözüme ilk giren şey muzlu süt olmuştu onu alır almaz dolap kapağını kapatmış ve bir hışımla spor salonuna yürümüştüm.

***

Evden çıkıp Mercedes son model arabama bindikten sonra yola çıkmıştım. Benzincide durup araçtan iner inmez benzini dolduran çalışana " fulle abi " demiştim oda beni onayladığında hemen koşar adımlar ile markete girmiştim. Bir kaç tane enerji içeceği ve muzlu süt almıştım.

Aldıklarımı kasaya koyup bir kaç yiyecekde alıp kasaya vardığımda bunları da koymuştum. Adam hepsini makineden geçirerek ne kadar tuttuğunu söylemişti ve bende kartı okutarak ödemeyi yapmıştım ardından poşetlen birlikte marketten çıkıp hızlı hızlı arabaya vardığımda ellerimdekileri Arabının arka koltuğuna koyup benzinin parasını da ödedikten sonra arabaya binez binmez kapıyı kapatıp emleyet kemerini de hızlıca takıp arabayı çalıştırdıktan sonra benzinciden ayrılıp yola tekrar çıkmıştım.

Varacağım yer neyseki evime yakın sayılırdı. Hemen sağ sapıp birkaç mesafeden sonra aracı park ederek arabadan inmiştim ve çantamı da alıp arabayı kitlemiştim. Şirketin giriş yerine vardığımda kapıda dikilen iki güvenlikde beni görür görmez başlarını eğerek bana Selam vermişti bende onlara selam vermiştim.

İçeriye adım attığım anda tüm çalışanlar bana hayranlık ile bakmaya başlamıştı ki yutkunamadan edememiştim.  Personellerin olduğu yöne giderken sarışın bayan benim geldiğimi yeni fark edince nefesini tutmuş gibi beni süzmeye başlamıştı. Yutkunarak ayağa zar zor kalktığında kendisin gelmesi için derinden kendimi zorlayarak numaradan öksürmüştüm..

Kadın kendine gelir gelmez boğazını temizleyip bana nazikçe ve içeten gülümsediğinde dudaklarını nihayet oynatmıştı. " Hoş geldiniz bay jeon. Bay jung sizleri ofisinde bekliyor. Beni izleyin efendim... " Dediği anda harekete geçerek onu izlemeye başlamıştım. Asansöre bindiğimizde 12. Kat düğmesine basmıştı. Bu bina cidden çok yüksekti.

" Efendim burayı çok seveceğinizden eminim.. " demişti yanımda duran sarışın bayan.

Asansöre sonunda durduğu için geldiğimizi anlamış ve asansörden aynı anda çıkmıştık. Kadın önüme geçerek hızlı adımlar ile bir ofisin önüne geldiğinde durmuş ve bana yan bir bakış atarak önüne geri dönüp kapıyı tıklatıp açmıştı. " Efendim rahatsızlık için üzgün ama en önemli müşteriniz geldi. " İçerden tanıdık ama birazda yabancılık sergileyen bir ses işitmiştim... Kadın önüne eğildiğinde odadan çıkıp yanıma geçerek " bay jeon. Bay jung sizi odasına davet ediyor buyrun efendim.... " Demiş ve eli ile nazikçe işaret ettiğinde ona teşekkür edip içeriye girmiştim. Arkamdan kapı kapandığında direk şirketin sahibinin olduğu yere baktığımda sandalyesini ters çevirmiş ve sigarasını içtiğini görmüştüm ama yüzünü görememiştim.

Numaradan öksürdüğümde sanki duraksama yaşamış gibi oldu sonra elindeki sigarayı küllüğe bıraktığında ayağa kalkarak manzaralı olan büyük cama adımlamıştı. Ellerini ise ceplerine yerleştirmişti ama ben hala yüzünü göremiyordum.

" Hoş geldin. Jeon jungkook... " Adımı işittiğimde sesin birazda olsa tanıdık olduğunu yine işitmiştim. " Hoşbuldum... " Demiştim o ise ellerini ceplerinden çıkartıp kollarını çapraz yapmış olmalı ki yüzünü bana gösterecek şekilde tüm vücudu ile bana doğru tam döndüğünde gözlerime inanamamıştım

" K-kuzen? J-jung seon-jea?! "

bana içtenlikle gülümseyip konuşmuştu.

" Ta kendisi... Kuzen jeon jungkook... "

Bölüm sonu...