3: görev başarılı.

44 8 5
                                    

↜✤↝

Başımı hafif dışarı çıkarmış, ash'in koridora girişini izlemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Başımı hafif dışarı çıkarmış, ash'in koridora girişini izlemiştim. Servis arabasıyla ilerlerken oldukça soğukkanlıydı. Topuklu ayakkabısının sesi yankı yapıyorken adımları yavaşlamıştı.

Bakışları kapıdaki adamlarda kısaca gezindikten sonra hafifçe gülümsemiş ve "içecekleri getirdim." demişti. Adamlardan biri ona doğru adımlamış, "tamam." demişti arabanın içinde bulunan içecekleri ve atıştırmalıkları kontrol ederken.

Bir şey olmadığını gördüğünde ise arabanın kolunu tutmak için uzanmıştı fakat tam bu sırada ash araya girmişti. "Ama servisi benim yapmam gerekiyor." 

Adam başını kaldırıp onu baştan aşağı süzmüştü. "Gerek yok. Biz yaparız." diye söylenmişti. Ash ise yine hiç beklemeden itirazına devam etmişti. "Hayır, olur mu öyle şey? Şefim bana çok kızar."

"Sana git dedim! Şefe izin vermediğimizi söylersin. Gerisini biz hallederiz."

Ash, daha fazla uzatamamıştı. Bu oldukça dikkat çekerdi. Hem başka kozları olduğundan da emindim. Şimdilik olay çıkarmanın lüzumu yoktu.

"Peki, tamam." derken arkasını dönmüş ve oradan uzaklaşmıştı. Adamlarda bu sırada arabayı içeriye sokmuşlardı. Ben ve bibi saklandığımız yere geri girmiştik tümüyle.

"İçeriye giremedim ama dinleyici yerleştirdim." diye ash bize bir dipnot geçtiğinde, başkan da "sesi hemen dışarıya verin!" diye emir vermişti. Bu sayede sesi bizim kulaklıklara da verecek, içeride neler olduğunu hepimiz duyacaktık.

Bağlandığımız ilk anda, "davetiniz hepimizi çok heyecanlandırdı." şeklinde bir cümle duymuktuk. Bunun hemen üzerine hwasa "ses temiz." demişti. Bu da dinleyicinin sesleri tam olarak algıladığını ve hiçbir sorun olmadığını belirtiyordu.

"Bize göstereceğiniz şeyler için sabırsızlanıyorum." diyen kişi ise bir başkasıydı. İçeriyi dinliyor olabilirdik belki fakat neler olduğunu görmemiz gerekiyordu da.

Bu yüzden onları orada toplayan kişinin, "sizi biraz bekleteceğim. Önemli bir misafirimiz daha var. Gelmek üzeredir." demesi üzerine bibi ile bakışmıştık. Bu bizim içeriye giriş biletimizdi.

İçeriden başka biri "kimmiş bu önemli misafir?" diye sorunca, tekrar aynı kişi cevap vermişti ve ben bu sesi duyduğuma adım gibi emindim. "Bugün aramıza katılamayacak birinin yerine katılacak. Kendisi bir İngiliz. Bende sizinle birlikte tanışacağım bu beyefendi ile."

"Beyefendi dedi. Erkeğe benzemediğime göre iş yine sana düştü." demişti bibi. Elbette ki bunun bilincindeydim. Fakat içeride o Koreli adam varsa bu oldukça riskli olacaktı. Beni aşağıda görmüştü. Bu da 'gelmek üzeredir' lafına tersti. Yalanım anlaşılabilirdi. İngilize benzer bir halim de yoktu. Bir şekilde halletmem gerekecekti.

Bianca  •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin