Selammm yine ben ve yeni bir fic ehe
***
Montumu alarak evden çıktığımda derin bir nefes aldım. Sokaklar benim evimdi, bu ev değil. Çantamı yere bırakıp montumu giydikten sonra çantamı tek omzuma takarak yürümeye başladım.
Yolda gördüğüm kedilerle oynaya oynaya okulun önüne geldiğimde kedilere veda edip okul bahçesine girdim.
Kimseye bakmadan binaya girip doğruca sınıfına girdiğimde hızımı azaltmadan sırama geçmiş ve başımı sıraya yaslayıp uyku pozisyonunu almıştım.
"Yah Han Jisung! Zaten uyanıp okula gelmiyor musun, ne bu uyku sevdan?"
Saçlarımın arasına giren bir el ve benim son senemi iyi geçirmemi sağlayan seslerden biri kulağıma dolduğunda başımı kaldırıp önümde dikilen ikiliye baktım.
Jeongin ve Seungmin.
Son senemde tanıştığım iki arkadaşım, tek arkadaşlarım.
"Dün biraz geç uyudum, hâlâ uykum var."
Yalan. Dün gece de diğer geceler gibi hiç uyumamıştım.
"Seni tanımasak inanacağız Sungie."
"Neyseki tanıyoruz."
Jeongin, Seungmin'in cümlesini tamamlayarak saçlarımı karıştırdığında gülümseyerek geriye çekildim.
"Uyumayı seviyorum diyeyim o zaman."
"Bak bu sefer inandırıcı oldu."
Seungmin masaya otururken konuştuğunda Jeongin de benim yanımda olan boşluğa oturdu. Daha rahat oturması için biraz yana kayacaktımki Jeongin omzuma kolunu atarak buna izin vermemişti.
"Bugün abimin doğum günü, akşam kendi aramızda bir parti yapacağız. Ve sende geliyorsun."
Tam itiraz edecektim ki Seungmin itiraz edeceğimi anlayarak benden önce devreye girmişti.
"İtiraz yok Han Jisung, hem bizim ortamla tanışmış olursun."
Jeongin başını sallayarak Seungmin'e hak verdiğinde dudaklarımı birbirine bastırıp sıraya baktım. Birileriyle konuşma yapma fikri bile midemi bulandırırken işlevinin bende nasıl bir etki yaratacağını tahmin edemiyordum.
Zilin çalmasıyla Jeongin sınıftan çıkarken Seungmin yanıma oturmuştu. Ben ve Seungmin eşit ağırlık öğrencisiydik, Jeongin ise sayısal öğrencisi olduğu için bizden ayrı bir sınıftaydı.
Matematik öğretmenimiz Bayan Kim'in sınıfa girmesiyle içinde sadece defter olan çantamı sıraya koyarak başımı çantaya yasladım. Montumun şapkasını da başıma geçirdiğimde artık rahat rahat uyuyabilirdim.
...
"Jisung, Jisung kalk artık. Bir insan nasıl aralıksız sekiz saat uyuyabilir ya. Jisung kalksana, zil çalacak."
Seungmin'in sesi ve dürtmeleri sayesinde gözümü açtığımda sınıftaki herkesin toparlandığını görmüştüm. Esneyerek doğrulduğumda Seungmin ayağa kalkmış ve çantasını omzuna asarak beni beklemeye başlamıştı.