Heyecanla üzerimdeki beyaz elbiseye baktım. Taehyung gerçekten işini biliyordu. Saçlarıma, elbisemle uyumlu olan kurdeleleri geçirdim.
Makyajımı da bitirip aşağıda beni bekleyen aşık olduğum, yakışıklı ve harika gülümsemesi olan adama baktım. Bakışları bana döndüğünde hafif yutkunduğunu gördüm.
Bu keyfimi yerine getirince sırıttım ve yanına doğru ilerledim. "Kocacım yine çok yakışıklısın," dedim tatlı tatlı. Gözlerini gözlerime dikti. "Sende..." dedi. Elimi omzuna koydum. "Bende mi yakışıklı olmuşum?" Dedim. Gözleri saniyelik dudaklarıma inerken konuştu. "Evet...hayır şey yani güzel olmuşsun," bu aptal haline sırıtmadan edemedim.
Hatta direkt kahkaha attım. O bana göz devirdi ve şoför koltuğuna geçti. Kapımı açmadan gitse de bozuntuya vermeden bende bindim.
Yolculuk boyu ona bakarak ve gülümseyerek geçti. O ise düz suratıyla konuşmadan sürdü.
Parti alanına gittiğimizde benden önce indi ve bende kapımı açmasını bekledim. Şaşırtıcı bir şekilde kapımı açınca ağzım açık ona baktım. Bana yine göz devirdi. Uzattığı elip tuttum. Kapıyı kapattı ve elini belime koydu.
İşime gelince gülümsedim. Bizimkinlerin yanına gittik. Rose ve Jungkook konuşurken Jisoo ve Lisa birbirleriyleydiler. Onların kiminle geldiğini merak etmiştim.
Etrafa biraz daha göz gezdirdim. Bir sürü kişi vardı ve mutlulardı. Kafamı Taehyung'a çevirince onun zaten bana baktığını gördüm.
"Dans edelim mi?" Diye bir soru yöneltti kafamı salladim ve kabul ettim. Kollarımı boynuna koydum, o da ellerini belime yerleştirdi. Dans ederken ona biraz daha yaklaştım ve yüzümü boyun girintisine koydum. Güzel kokusu beni rahatlatırken, elleri daha da sıklaştı.
Boğazını temizledi ve kulağıma fısıldadı. "Dışarı geçelim mi?" Yüzümü kaldırıp ona baktım ve gülümsedim. Onun koluna girdim ve beraber çıktık.
Hava yüzüme yüzüme çarparken kolumu tuttu ve beni kendisine geçirdi. "Jennie..." dedi çekingen sesiyle. Ona gülümsemeyle bakarken elini belime attı ve beni kendisine çekti. "Benimle çıkar mısın?" Ağzımı açtım ve mutlulukla cevapladım. "Evet!" Heyecanlı çıkan sesimle ona sarıldım.
Geri çekildiğimde elinde bir kutu olduğunu gördüm. İçini açtığında zarif bir kolye olduğunu gördüm. Arkama geçip saçlarımı yana attı ve kolyeyi taktı.
Ben ona gülümserken uzanıp dudaklarına küçük, masum bir öpücük kondurdum. Gülümseyip geri çekileceğim anda o ellerini yanaklarıma koydu ve beni kendisine çekti.
Sert bir şekilde beni öperken bende ellerimle saçlarını okşadım. Belim duvarla buluşunca beni kendisine iyice bastırdı. Dudaklarımı yiyecek gibi öperken bende kollarımı boynuna attım.
Dudakları boynuma temas ederken ürperdim. Tekrar dudaklarımı öpüp çekildi. Nefes nefese kalmışken ağzımdan "seni çok seviyorum..." kelimeleri çıktı. O da tekrar etti. "Bende seni çok seviyorum..." dudaklarımız tekrar buluştu.
Ve evet bizim hikayemiz başladı. Jennie ve Taehyung'un hikayesi, KİM TAENNİE'NİN hikayesi...
♤
Ve bitti...
Benim için güzel bir hikayeydi, ayrıca asla aklımda kurduğum bir hikayede değildi.
Mantık hataları, yazım yanlışları için eğer varsa özür dilerim.
Umarım sizde beğenmişsinizdir.
Başka hikayelerde görüşelim.
Seviliyorsunuzz💜
-Ruby Jane
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Texting-Taennie
Fanfiction2 yıldır Kim Taehyung'a aşık olan Kim Jennie, bir gün mesaj atarak ona ilk adımı atmaya başlar.