0.7

236 25 97
                                    

Uzun bir yolculuğun sonuna gelinmiş, yeni bir yol ayrımına varma zamanı gelmişti Arda için. Türkiye sayfalarını yeniden rafa kaldırmak zorundaydı zira onu bekleyen bir Madrid vardı. İçinde küçük bir burukluk vardı ancak buna inat çok miktarda heyecan ve yeni umutlar da vardı.

"Uçak kaçta kalkıyormuş?" Diye sordu Arda annesine.

"İki saatimiz var, yetişiriz herhalde."

"Yetişiriz yetişiriz." Arda başını salladı ve arkasına yaslandı. Madrid'i özlemişti. Kulüp arkadaşlarını özlemişt. Bu kadar erken dönmesinin de sebebi buydu. Henüz kampları başlamamıştı ancak Arda erkenden tesislerine gitmek istiyordu. Tatilini yine Madrid'te yapardı gerekirse.

Gözleri Madrid düşünceleri ile parlayarak camdan dışarı kaydı. Aklına aniden esmer bir beden geldiğinde ise tek yapabildiği başını sallamak olmuştu. Artık turnuva bittiğine göre Arda neden böyle olduğunu uzun uzun düşünebilirdi. Özellikle dün gece üzerinde durması gereken uzun bir saatler olduğunu düşünüyordu.

Çok samimi davranıyordu, koyu gözleriyle her buluştuğu anda sımsıcak bir gülümseme beliriyordu kendisinde. Onun yanındayken birçok kez kalbinin sesini duyabilmiş, heyecanını biraz abarttığını düşünmüştü. Bu kadar abartılacak ne vardı ki? Tamam, onun içinin bir yerlerinde idolü olduğunu ve aralarında çok yaş farkı olmasa da onun gibi olmak istediğini biliyordu. Yine de bu heyecanı biraz abartı geliyordu.

Ona duyduğu saygıda hiçbir zaman kusur etmeyecekti Arda. Turnuva dönüşünde bile hala aralarındaki aşılmış olan mesafeleri koruyacaktı çünkü herkesle böyle olmuştu lakin bir sorun vardı. Arda onunla bu kadar yakınlığı tatmışken, onun arkadaşı gibi hissedebilmişken bir yabancıya dönüşmekten çok korkuyordu. Bu sadece Jude için değil takımın birçok üyesi için de geçerliydi.

Derince bir nefes aldı genç oğlan. Biliyordu ki işin içinden çıkılmayacak bir duruma giriyordu ve en iyisi en azından şimdilik takılmamak, diye düşündü. Gözleri ağaçlı yoldan telefonuna kaydığında gruplarında birçok mesaj olduğunu görmüştü.

*

Milli Olduk!

Kenan:
Atalarımızın çok saygı duyduğum bir sözüyle başlamak istiyorum sayın kent dinleyicileri;
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim.

Semih:
Senin köyün almanyada değil mi amk

Kenan:
Benim köyüm trabzon'da
Senin yanın

Semih:
Ne bu şimdi
Sg trabzonuma almanya muamelesi çekmem

Kenan:
Kırdın beni sari :')
Benim köyüm türkiye🇹🇷

Mert Müldür:
Bitiyorum ben bunun bu triplerine ya
Tamam kardeşim en köylümüz de en türkümüz de sensin

Kenan:
?

Merih:
?

Cenk:
Çocuklar
Alakasız ama
Transfer haberlerini duydunuz mu

Semih:
Biri mi konuşuyor?

Cenk:
Ne?

Mert Günok:
Ben duyamıyorum

Siz:
Neyi duyamıyorsunuz

Cenk:
La bir şey sordum

Semih:
Allah allah
Bir şeyler oluyor sanki ama

Mert Günok:
Ben dinlemedeyim bulucam şimdi

amor verano // jude'arda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin