0.1

428 31 38
                                    

Kızlar milli eraya girdik 5 kişi biz bizeyiz şahaneyiz

(Buralar eski bu arada)

***

Euro'nun en heyecanlı kısımlarından birisi belki de uluslararası bir taraftar çılgınlığıydı. Her takımın oyuncuları kendi ülkesini kanıyla canıyla destekliyor; güzel haberlerin, heyecanlı başarıların ve taraftar çılgınlığının akışı oluyorlardı. Fakat taraftar bir yana futbolcular da ayrı bir heyecanla bekliyordu bu turnuvayı.

Kaybetmeyi de kazanmayı da göze alarak bulaşıyorlardı bu işe. Kendi milletini onurlandırmanın yanı sıra özbenliklerini yeniden kurup inşaa ettikleri sosyal bir  savaşın içine de giriyorlardı. Kazanınca aldıkları her bir övgü dolu kelime tek bir hatasında yerin dibine sokulunca ise veriyorlardı en büyük savaşlarını. Fakat bugün güzel bir gündü. Haftalarca ortaya döktükleri kan ve terlerinin ilk meyvesini yiyorlardı Milli Takım. Bu zaferden nasibini alan oyuncu ise Arda Güler olmuştu.

Genç oğlan gönlünde huzurlu bir ferahlama ile yatıyordu yumuşacık yatağında. Gözüne giren güneş ışıkları bile o gün tatlı uykusundan onu uyandıramıyordu. Derin bir nefes alıp yatağında ayrı bir pozisyona geçecekti ki üzerinde oluşan ağırlık ve beline çarpan dirsek ile o tatlı uykusundan işkence ile kaldırılmıştı. Kim olduğunu gayette çok iyi biliyordu zira Arda'nın artık oda arkadaşı yüzünden alarm kurmasına bile gerek kalmamıştı.

"Bir uyutmadınız abi ya."

"Kalk be oğlum uyu uyu hayat mı geçer." Kenan'ın halinden çok memnun tavırları kulağının dibinde şakımayı andırdığında Arda seslice oflamış ve kafasını yastığına gömmüştü. Zafer ardından bile rahat bir uyku çektirmiyorlardı.

"Uyumak istiyorum." Kenan sanki cümlesini yanlış algılamış gibi üzerinde tekrar zıpladı. Dirseği yeniden beline geldiğinde genç oğlan sızlandı. "Lan bir dur!" Kenan kulağının dibinde onaylamaz sesler çıkarmış ve oğlanın üzerinde sırt üstü dönüp sallanmaya başlamıştı. Arda ise bu işkenceye daha fazla katlanmamak için sert olduğunu düşündüğü bir şaplak attı Kenan'ın kafasına.

"Yapma oğlum her an bir yerlerden sarı kart çıkabilir oyun dışı olmak istemiyorum." Kenan sitemli ses tonuyla konuştu altında can çekişen oğlana. Arda'nın duydukları ile yeniden siniri bozulurken suratını yastıktan kaldırıp odanın boş yatağına baktı. Hakemi anmak üzerinde kendisini öldürmeye çalışan çocuktan daha fazla rahatsızlık veriyordu.

"Ferdi nerde?" Kenan da baktı onun baktığı yere.

"Sabah İrfan baba geldi götürdü onu aşağıda Fenerbahçe partisi mi ne verecekmiş."

Arda yavaş yavaş idrak edebildiği cümle ile kaşlarını çatarken aradan iki saniye geçmemişti ki yatağında dikelmiş ve nerden bulduğunu bilmediği güç kuvvet ile Kenan'ı kucağından yere atmıştı. Kenan kendisinden beklenmeyecek bir acı çığlığı ile odayı inletirken Arda üstüne bir de yorganını atmıştı.

"Seni hakeme şikayet edeceğim kırmızıyı hak ettin."

"Ne demek Fenerbahçe partisi, " diye fısıldadı kendi kendine Arda. Yataktan kalkarken ise kaymış olan sarı lacivert pijamasını düzeltmekle meşguldü. "Bana neden haber vermemişler ki."

"Sanırım kolum kırıldı." Kenan yerde sızlanarak dönüyordı ancak Arda onu duymaktan çok uzaktı.

"Ferdi ve İrfan abi yapmazdı ki böyle şeyler. Sana bir şey dediler mi? "

"Bacağımı hissetmiyorum."

Arda tek hamlede üstündeki pijamayı çıkarmış, gömlek ve şortunu geçirmişti üzerine. Daha fazla zaman kaybetmeden aşağı inip nasıl bir Fenerbahçe birliği kurulduğunu merak ediyordu. Ve bir de neden kendisini çağırmadıklarını. Real'e gittiğinden beridir ne takımda ne de Türkiye'de üvey evlat muamelesi görmemişti ancak son maçın ardından eğer bir anda dışlanmışsa kalbi gerçekten çok kırılacaktı.

amor verano // jude'arda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin