-2-

33 7 3
                                    

ARKADAŞLAR VOTELAR VE YORUM YAPARSANIZ SEVİNİRİM. O KADAR EMEK VERİP YAZIYORUM. HER YORUMUNUZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜRLER.




ÖNCEKİ BÖLÜMDEN: Elini odamın boş duvarına çevirdi ve bir geçit açıldı. 'Önden bayanlar' 'Nedenmiş o ilk sen gitsen olmaz mı?' 'Ben giderdim ama ilk ben gidersem geçit kapanmaz. Daha kapatmayı öğrenmedin. Bu yüzden benim senden sonra geçmem gerek.' 'Ya bana orda bir şey olursa?' 'Bir şey olmaz merak etme. Oradan geçince beni bekle yoksa başına bir şeyler gelebilir.' 'Ne gibi?' 'Vahşi bir ejderhaya yem olabilirsin. Senden 3-4 saniye sonra zaten ben gelicem.' 'Tamam' dedim ve geçitten kendimi attım.

ŞİMDİKİ BÖLÜMDEN: Geçitten atladıktan sonra ormanlık bir alana düştüm. Hemen arkamdan da Malcolm geldi. Bir iki şey mırıldandı ve geçit kendiliğinden yok olup gitti. Dışımdan ağzım açık bir şekilde ''Vay be!'' dedim. Malcolm sırıttı ve bana şu cevabı verdi 2'Ağzını kapat sinek kaçacak yoksa ufaklık.'' Ondan şu anda yine iğrenmiştim. ''Sen işine baksana. Hem ne var yani hayatımda ilk defa böyle bir şey görüyorum gayet normal değil mi?''

Söylediklerime sadece gülmekle yetindi ve ıslık çaldı. Ama ıslık ta ne ıslık kulaklarımı çınlattı. ''Kusura bakma ama bunu yapmak zorundaydım. Yoksa ejderhamı nasıl çağırayım?'' ''Sen ciddi misin ya? Ben uyduruyorsun sanıyordum. Her neyse burası Galaptagus değil herhalde. Hiç insan yok.'' ''Hayır, burası Galaptagus sayılır sadece Galaptagus'un ormanı diyelim. Ve ejderhalar gerçek birazdan Venom burada olur.''

''Venom mu one be?'' ''Sen nesin ya hiç mi İngilizcen yok? Venom zehir demek. Ejderhamın adı Venom.'' Şu anda kendimi çok küçük düşmüş hissediyordum. Ben lise üçe geçtim ve Venom'un anlamını bilmiyorum. Salak ben! ''Ha tamam. Anladım. Ejderhanın ismi Venom'' dedim. Birden bire büyük bir kükreme sesi geldi.

Hemen Malcolm 'un arkasına koştum. ''Burada aslan mı var?'' dedim. Güldü ve ''Ne aslanı şapşal. O Venom. Beni bulmaya çalışıyor.'' dedi. Birden bire Malcolm da bağırdı. Malcolm'un bağırmasını beklemiyordum. Arkasında olunca korktum. Bana dönerek ''Korktun mu?'' diye sordu. ''Ne korkacam be. Alt tarafı bağırdın.'' dedim. ''İyi o zaman. Venom geldiğinde korkma tamam mı? Sana zarar vermez.'' ''Ne nasıl zarar vermicek ki?'' Gözlerini devirdi. ''Eğitildi.'' dedi.

Birden bire Venom belirdi. Kocamandı. Gövdesinin iki katı kadar büyüklükte kanatları vardı. Kanatlarının ucunda ise tırnak gibi şeyler vardı. Ve çok büyüklerdi. Derisi kırmızı renkteydi. Up uzun da bir kuyruğu vardı. Acayip tırsmıştım.

''Şimdi biz bu yaratığa mı binicez? Hayatta olmaz!'' Kıkırdadı. Bir hareketle Ejderhanın üstüne oturuverdi. Arkasını işaret ederek ''Korkma ısırmaz cici kız.'' Tam bir beyin özürlü çocuk ya. ''Tamam, da ben senin gibi fırt fırt yapıp üstüne binemem ki o ejderhanın. Ayrıca ısıracakmış gibi duruyor.'' dediğimde Venom bana ters ters baktı. ''Al işte beni sevmedi. Bana ters ters bakıyor. Ben ejderhana binemem. Sonra beni üstünden filan atar. Buradan yürüyemez miyim?'' Güldü, sürekli gülüyor zaten. ''Ya of saçmalama bir şey yapmaz. Ayrıca o fırt fırt hareketi ne ya? Öğreneceksin. Ben sana her şeyi öğreticem. Şimdi elimi tut.''

''Ne! Elini mi tutayım? Delirdin mi sen? Bak Malcolm ben senin bildiğin kızlardan değilim. Haddini bil!'' ''Amma uzattın be! Bende çok meraklıydım sanki senin elini tutmaya. Elimi tutta ejderhanın üstüne çık.'' ''Ha tamam.'' dedim ve elini tuttum. Beni yukarı doğru çekerken ''Ne ağırsın be! Sen kaç kilosun?'' dedi. Ne kadar kaba bir çocuktu bu ya. ''Kabalaşma!'' diye bağırdım. Malcolm'u da çektim, aşağıya düştük. Üstüme düşmüştü ve nedenini bilmeden gözlerim ona kilitli kalmıştı. Sonra ayaklarımı hissetmediğimi anladım.

''Üstümden kalk ayı. Sen bana diyorsun ama şu anda eziliyorum.'' der demez üstümden kalktı. ''Tamam, bir kere daha deneyelim bu sefer ilk sen çık. Elime bas.'' dedi ve ellerini birleştirdi. Eline bastım ve hemen ejderhanın üstüne çıktım. Arkamdan Malcolm da bindi. Bana döndüğü sırada ''Ne bakıyon?'' dedim. Sırıttı ve ''Sende fırt fırt hareketi yaparak çıktın sayılır.'' Gülümsedim. ''Hadi gidelim babamla tanışmak için sabırsızlanıyorum.'' dedikten sonra Venom kanat çırpmaya başladı ve hızlı bir şekilde gökyüzündeydik. Ben tabi korkudan gözlerimi kapatmış Malcolm'un beline sımsıkı sarılmıştım.

''Ufaklık babanla bu gün istediğin kadar sohbet edebilirsin ama yarın sana eğitim vermeye başlicam. Binevi okul gibi olacak. Arada sırada yine gelirsin ben sana yine eğitim veririm. Zaten yazın hep buradasın. Hem yarın ejderhalarınla da yarın tanışır birini seçer ismini koyarsın.'' ''Ya ne okulu? Her yerde okul bıktım artık.'' '' Merak etme bu okul sana özel ve eğlenceli olacak.'' dedi. ''Hadi inşallah:'' demekle yetindim.

Geldiğimiz de ortalıkta çok fazla insan ve bir sürü ejderha vardı. Olduğundan fazlada gürültülüydü. 5 dakika içinde bile başım ağrımıştı. Malcolm'a dönerek ''Buradan gidebilir miyiz? Başım ağrıdı.'' ''Burası her gün böyle değildir. Bu gün burada alış veriş günüdür. Hadi gidelim.'' dedi.

Ve gittik. Karşım da bir adam durmuş bana doğru bakıyordu. Çok samimi bir yüzü vardı. Malcolm bana dönerek ''Simay o senin baban. Babana sarılmak istemez misin?'' diye sordu. Sanki başımdan kaynar sular dökülmüştü. Şok olmuştum. Sadece ''B-ba-ba-baba? Bu bu s-sen-sen misin?'' dedim. Adam yani babam bana ''KIZIM!'' diyerek sarıldı. Belki şu anda hiç tanımadığım birine sarılıyordum ama sözde babammış işte.

Eğer gerçekten babamsa bu anın tadını çıkarmalıydım diye düşünerek bende ona sımsıkı sarıldım. Babam bana bakarak ''Aç mısın? Bir şeyler hazırlatayım mı sana hı ister misin?'' ''Hayır, şimdilik istemiyorum. Sadece seninle sohbet etmek istiyorum babacım.'' ''Peki, kızım.'' dedi babam. Babamla uzunca sohbet ettik. Kapı çaldı. Gelen Malcolm du. Bana dönerek ''Yatma vakti geldi ufaklık. Yarın bizi büyük bir gün bekliyor.'' dedi. Babama iyi geceler diyerek odama gittim. Pijamalarımı giydim ve uykuya daldım.

VOTELAYIP YORUMLAMAYI UNUTMAYIN... SİZLERİ SEVİYORUM...

GALAPTAGUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin