1

5 1 1
                                    

Paradis adasının kurtuluş partisi.

-

Pieck düzenlenecek parti için heyecanlıydı, bunca zamandır kocasının işleri yola koymasını bekliyordu sonunda halk arasında konuşulan dedikodular kesilecekti, uzun saçlarına şekil vermiş ve aynada makyaj yaparken ara da kocasına bakıyordu, adım sesini duyduğu gibi zeke'a döndü ne olduğunu sorarcasına bakıyordu, kocası elindeki büyük kutudan bir kolye çıkardı kocaman ihtişamlı bir kolyeydi bu, pieck hayretle kaşlarını havaya kaldırdı sorar gözler ile kocasına bakıyordu.

Zeke gülümseyerek "Eskiden kalma büyük dedemin mirası, babamdan da bana geldi. Çok önemli bir cevheri taşıyor. Karıma benden sonra en çok yakışacak şey."

Kadın hayretle kocasına bakıyordu, bu kadar önemli bir şeyi ona vermesi onu cok garip hissettirmişti.
Omuzlarının altında olan saçını zeke nazik bir şekilde kaldırdı, gerçekten de kan kırmızısı kolye karısına çok yakışmıştı.

Zeke karısının elini tuttu ve ayağa kaldırdı onun için her şeyi yapacak düzeydeydi, bu çabalarının hepsi pieck içindi, karısı için marleyin en yüksek binasını yıllar boyunca çabalayarak kendi inşa etmişti,her yere hüküm ediyordu.

Sonunda tören zamanı yaklaştı zeke nazik bir tavır ile karısının elini tuttu ve inmeye başladılar.

Zeke pieck'in kulağına hafifçe eğilerek fısıldadı. "Sakin ol güzelim her şey çok güzel olacak."

Kadın kocasına daha çok sokuldu ve insan içine çıktılar, kos kocaman yer bile dop dolu olmuştu, her yer tıklım tıklımdı.

Herkes iyi bir konumda bulunmak icin burada bulunuyordu marley'in en önemli projelerinin başında gelen sefil insanların hayal etmeyi bırak önünden geçemediği bir yere dönüşmüştü.

Zeke yıllardır sürdürüp planladığı her şeyi birer birer inşa ediyordu, insanları sınıflara ayırıp uluslar arası işlerle ilişkisi olan herkesi kendine yakın tutmak için kocaman ihtişamlı bu binayı inşa etmişti ve bu planın kuyruk kısmı bile değildi.

İnsanlar sırf iki üç avuç dedikodu bulmak için bir birlerini gambazlayıp yerken hallerinden çok memnunlardı, herkes güzelce içkilerini yudumlayarak sohbet ediyordu.

Zeke bakışlarını eşinden çekip konukları ağırlamaya başladı, pieck izin istiyip yan masaya doğru ilerledi konu epey hararetli gözüküyordu, dedikodu bol kahkaha ve para kadının içini hiç açmadı masadan uzaklaşacak iken birisi ile çarpıştı, çarptığı kişi ecel teri dökmüş gibi görünüyordu karşısındaki genç başta afalladı.

"Bayan pieck çok özür dilerim."
Kadın soluk gözlerini oğlanın üstünde gezdirdi, bu kişi erendi pieck başını sallayarak gulumsedi. çocuğun yanından geçti çocuk bir kez daha seslenince durdu.

"Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim fakat üst katta garip bir takım sesler duydum binada bir arıza yoktur umarım" Pieck duyduğu şey ile afalladı kocasına durumu anlatırsa olayın büyüyeceğini düşündü.
Eren'e bir şey yok demek istercesine el işareti yaptı. Bahsettiği yöne doğru gitti fakat hiç bir ses işitmedi.

Kapıya daha çok yaklaştığında seslerin arıza tarafından değilde bir takım insanlar tarafından geldiğinin farkına vardı, konuyu anlamaya ve kişilerin kim olduğunu çıkarmaya çalışıyordu, harıl harıl kavga ediyorlardı.

Aşağıya indiğinde eren'i yerinde bulamadı bariz bir şekilde bir takım şeyler oluyordu.

Pieck arkasını döndüğünde acele ile koşan bir kadına çarptı bugün aşırı çarpışma yaşamıştı. Siyah uzun saçları, bembeyaz teni olan güzel bir kızdı bu seferki, göğüsü hızla inip kalkıyordu.

Kadın bakışlarını kıza gönderdi bu sokuk binada neler oluyordu.

-

Genç çocuk derin bir nefes alarak korumayı ikna etmeye çalışıyordu.
Koruma ısrarla yanında bir eş olmadan giremeyeceğini söylüyordu.

Eren minik bir küfür savurarak armine ulaşmaya çalıştı, sinyal iyi çekmiyordu plan yatamazdı.

Yanında birden up uzun saçları olan bir kız belirdi. Aceleci bir tavırla erene yaklaştı "Hayatım geç kaldığım için üzgünüm."

Koruma ikisine yön verdi. Eren sinirli bir şekilde kızı çekiştirdi. "Mikasa mal mısın gelme demiştim sana."

Kız ukala bir tavırla oğlana yaklaştı"Eren ben olmasam ne yapacaksın acaba?"

Genç çocuk küfür ederek kızın yanından uzaklaştı, kulaklığından kıza sinyal yolladı. Mikasa onaylayarak etrafa bakmaya başladı gizli belgeler burada olmalıydı, binanın ne kadar gösterişli ve güzel olduğunu içinden geçirdi. Kulaklığından armin'in seslenişini duyduğunda sarsıldı.

"Hey mikasa istersen çıkabilirsin. Biliyorsun eren başına buyruk ve-"

Mikasa armin'i susturdu. "Vazgeç armin buradan gitmeyi düşünmüyorum."

Sarışın çocuk ne kadar burada bulunmamasi gerektiğini söylese de kızı durduramadı. Kızın adımları yukarıyı takip ediyordu kendini ne kadar durdurmaya çalışsa da yapamıyordu bacakları sanki kendiliğinden hareket ediyor gibiydi.

Daha ikinci kattayken içeriye girme dürtüsü onu ele aldı. Kapı kolunu açtığında birden içeriye çekilmeyi beklemiyordu. Önündeki siyah saçlı adam onu susturdu.

"Mikasa salak saçma işlere bulaşma. O götlek ereni daha da öldüresim geliyor. Sen mal mısın?  Burada ne arıyorsun? Ya birisi seni gorseydi?

Levi'ın ard arda sıralanan sozlerine karşı mikasa bir nefes verdi. "Hey yeter artık sürekli beni azarlamayı kes çocuk değilim."

Levi çatık kaşını düşürdü. "Endişelendiğim tek kişi sensin. O erene güvenmemeni kaç defa söyledim sana. Başından büyük işlere kalkışmaya devam edersen fazlasıyla canın yanacak mikasa.

Mikasa ellerini yumruk yapıp gözünü yumdu. "Kendimi sana kanıtlamama izin ver abi."

Levi kısa bir bakış atarak kapıyı açıp çıktı.

Mikasa derin bir nefes aldı ta ki yeni bir adım sesi gelene kadar.


-


-Selam yazım yanlışları carttur curttur varsa kusuruma bakmayın.

Kurgu hoşunuza gittiyse yorum bırakmayı unutmayın lütfen. <𝟑

Ve son olarak umarım hikaye belirli bir yere gelebilir çünkü gelmeyince yazma isteği kalmıyor iyi günler.

Yıldız bırakanı yiyomuşum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

leathers,attack on titan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin