Felixten
Okuldan nefret ediyorum herşeyden nefret ediyorum. Zorla okula yolluyorlar biri beni kurtarsın burdan. Her neyse en son ne diyordum. Heh hatırladım işte bugün okuldaki bir çocuk bana çıkma teklifi etti ama ben ne yaptım redettim çok zekiyim biliyorum.
Ben zengin bebesiydim ailem para sıçıyorlar ve ben bundan nefret ediyordum neden mi çünkü onlara göre kendime birini bulmam lazımdı.
Kendi isteğimle biriyle çıkamıyorum ailem illa zengin biriyle sevgili olucaksin diyorlar.
Ama ben kendi isteğimle biriyle sevgili olmak istiyorum! Üstüme çok geliyorlar.
Ve ben bundan çok sıkıldım
Özgür bir hayat istiyorum çokta birşey istemiyorum. Her bulduğum birisine önyargıyla karşılaşıyorlar.
Ben kendi düşüncelerimin arasında inşaat yerinden geçiyordum buraya büyük bir hastane yapılacakmış bu yüzden büyük birşeydi.
Tam ordan geçerken yukardan bir işçi düşüyordu mükkemmel reflekslerimi harekete geçirip onu tuttum.
"İyi misiniz?"
"Ah evet iyiyim teşekkür ederim"
"Dikkatli olun ben olmasaydım ölürdünüz"
"Evet haklısınız"
Adamı kucağımdan indirdim yüzüne biraz baktığımda çok yakışıklı olduğunu hissettim adam yakışıklıydı. Hemde çok.
"Teşekkür ederim tekrardan"
"Rica ederim ben gideyim"
Evime doğru gitmeye karar verdim aklım o adamdaydı ona adam diyorum da gençti sanırım benimle yaşıt yada 24 yaşlarında olmalı.
Her neyse ne diyorum ben ya.
Arkamı döndüğümde işine geri dönmüştü. Umarım tekrar düşmez..
En sonunda eve geldiğimde kendimi yatağıma attım çok yorulmuştum bugün.
Aklıma gelen düşüncelerimle kendimi hayal dünyama bıraktım.Çocuk kaslıydı hayir yanlış anlamayın onu tutarken kaslarına dokunmuş olabilirim ama yanlışlıkla oldu..
"FELİX!"
"HE!"
lanet olası abim sesleniyor yine ne isteyecek belirsiz her neyse şuna bir bakmam lazım.
Yatağımdan kalktım ve chan abimin yanına gittim. Yanında Hyunjin vardı hyunjin abimin yakın arkadaşıydı.
"İkimize kahve yapsana"
"Sen yapsana abi"
"Oyun oynuyoruz biz"
"Off!"
Oflayip puflayip mutfağa gittim abimin bu huyunu sevmiyordum her neyse ben kendi kendime düşünürken onlara kahve yapıyordum.
Hyunjin yakışıklı bir çocuktu..
Ama benim tipim değildi
Zaten o kızlardan hoslaniyordu bana bakmazdı.
Yok canım ben sarışınım ilgini çekeceğini hiç sanmam ben kendi kendime gülerken ensemden bir şaplak yedim.
"Abi!"
"Benim lan hyunjin"
"Ha pardon abim sandım"
"Sorun değil su almaya gelmiştim"
"Eh tamam al kendin"
"Aman be"
Göz devirmistim gıcık oluyordum buna gıcık gıcık hareketleri vardı sinir bozucuydu suyunu içip tezgaha bırakıp gitti.
Ne olur sanki yıkayıp yerine koysan illa her bok ben yapacam.
Bardağı yıkayıp yerine koydum kahveleride onlara götürüp yine yatağıma attım kendimi.
Telefonumu elime aldım ve o kurtardığım çocuğun hesabını bulmaya çalıştım daha ismini bile bilmiyordum.
Nasıl bulacaktım of!
BİR DAKİKA!
Sanırım buldum. Evet evet aynı ona benziyordu yanakları tombik kaslı falandı.
Yanakları tombik ama çok tatlı görünüyordu.
Of Felix ne diyorsun kendin egel zaten ailem bu çocuğu kabul etmez
Ama çok yakışıklı..
Artık hergün o yerden geçicem.
Geçmem lazımdı
Bunları düşünürken kendimi uykuya teslim ettim bugün çok yorulmuştum yarın giderken ve donerkende ordan geçicem bundan emindim...
İlk kurgum nasıl buldunuz konusunu?