"Baba dokunma bana" yine içmişti annemi istiyordum. "Bana bak ben senin babanım benim dediğim olacak anladın mı orospu, sende annene çekmiş sin ama merak etme Güneş'cim sen de annen yaşında öleceksin!" korkmuştum vücudum morluk içindeydi. "yarın okulun var odana koyduklarımı giyeceksin" kafamı sallamıştım.
Yatağıma gittim keşke dedim keşke ölsem. Annemle belki cennette beraber olabilirdik. Annemden bana kalan tek şey bir mektup ve bir fotoğraf umarım annem beni görüyordur.Göz yaşlarım ve ağrılarında uyuya kaldım...
_______________
" şittt kalk lan okul var sen git de bi kurtulayım" hiçbir şey demeden kalkmıştım babam odadan çıkınca hemen üstümü değiştirdim. Aşağıya indiğinde babam bana sinirle bakıyordu. "Bana bak eğer o melodisi bir şey söyler dinlersen seni kendi ellerimle öldürürüm. ANLADIN MI?!" " A-anladım baba"
Elindeki bıçağı daha yeni görüyordum. Üstüme doğru ilerlemeye başladı. " b-baba o elinde kini bırakır mısın?"
Bir şey demeden Elindeki bıçağı bana salladı Gözüme gelmesini istememiştim hemen kafamı yana çevirdiğimde sağ tarafa doğru gelmişti. Kan akmaya başladı. Elimi havaya kaldırdım ve yüzüme koydum. Aslında alıştım. Koşarak evden çıktım. Allah tan yanıma mendili vardı. Hemen temizledim ve oraya peçeteye bastırdım. Sonrada okula varmıştım sınıfa girdiğimde herkes çok garip bakıyordu. En azında siyah şapka tanıyordum kimsenin benim göz rengimi veya saç rengimi bilmiyordu.
Aynada saçlarıma bakmıştım evdeyken. Ne ara bukadar uzamıştı bilmiyorum ama rengi çok hoşuma gidiyordu kızıl.
Enarkaya geçtim. Herkes bugün yeni müzik hocasının geleceğini ve çok yakışıklı olacağını söylüyordu. 4. Dersin zili çalmıştı içeriye bahasettikleri hoca girmişti. Herkese şöyle bir baktıktan sonra birkaç saniyelik göz göze gelmiştik. Hemen gözlerimi kaçırmıştım. Ya kızdıysan? bana vurursa? Yine biyerlerim kanarsa? Sorularında ayıran hocanın konuşmasıydı.
"Selam gençler ben yeni müzik hocanız ve okulun rehber hocası Uzay Uraz. Evet şimdi sıra sizde öndeki genç hanımdan başlayalım.ismin ve soy ismin nedir?" "Merhaba hocam ben Ece Ulu." "Ben Demir Polat."herkese sormuştu enson bana gelmişti. "Güzelim senin ismin soy ismin nedir bakalım?" Tam konuşacakken benim yerime Ece konuştu." Hocam o bizim aptal emo Güneş." Herkes kahkaha atmıştı. Gülmeleri umurumda bile değildi. Bi dakika ağlamıyorum elimdeki bu sıvı ne? Kan mı oh hayır. " Hocam lavaboya gide bilirmiyim?" "Git güzelim." Koşarak sınıftan uzaklaşmıştım.Yaklaşık 3 hafta sonra
Uzay Uraz
Güneş yanım da hiç ama hiç olmadığı kadar hızlıca koşup gitmişti bu kızda bir şeyler vardı. Ama neydi bilmiyorum fakat galiba hayatımda hiç beslemediğim duyguları beslemeya başlamıştım. Bu kızda ne varsa çözücektim. Güneşin gittiği yöne gittim. Çığlık atmıştı ama bu korkudan değildi, hüzün ve nefrettendi "okuldan nefret ediyorum en çok ta babamdan." Demişti titrek bir nefes almıştı ne olmuştu acaba babasına neden bukadar çok nefret ediyordu? "Anneciğim nolur beni burdan götür dayanamıyorum artık." Demişti.
Ben sadece kapının orda onu dinliyordum hışırtılı birases çıkmıştı. Ayağımın yanına kadar gelen şey onun switimiydi? Evet oydu. "Hiç mi acımadan be adam bana bunları yaşatırken hiç mi?
Vücudum senin bıraktığın yaralarla dolmak zorunda mıydı?
Pekiya yüzüm of baba of. Yaptığın yaralar tekrar açılıyor ya. "
Dayanamadım ona seslendim.
"Güneş kızım ne oldu?" Birdan bana dönmüştü. B-bidakika onun bukadar güzel olmasını beklemiyordum gözleri yeşil saçları dizine uzanıyordu ve kızıldı. "H-hocam, bakmayın nolur bakmayın, dalga geçmeyin, lütfen, bana vurmayın nolur yalvarırım."
Demişti. içim acıdı "Güzelim sana bir şey yapmayacağım. Merak etme sadece neden koştun ağlamıyordun, ondan yanına geldim." Yerdeki kapşonluyu alıp yanına gittim. Birkaç adım geriye gitti. Eliyle sağtarafı tutuyordu bir dakika kanmı o ? Dahada yaklaştım. "Güneş elini çeker misin güzelim?" Yavaş ama sanki yer sallanırcasına çekmişti. Bunu babası mı yapmıştı? Şerefsiz. "Güneş yürü zilçalmadan seni odama götüreyim pansuman yapayım." Dokunsam düşecekti. Belinden tuttum ve kendime çektim cidden ayakta durmaya dahi gücü yokmuş. Kucağıma almıştım ama sanki olduğundan daha rahatsız oluyordu. Bunuda mı o Şerefsiz yapmıştı?
"Teşekkürler hocam." "Tamam güzelim bunları sonra konuşalım sonra senin ve benim için izin alıp benim eve gidelim." Gözleri büyümüş bana korku ile bakıyordu. "Hayır hayır gelemem özürdilerim ama gelemem hocam babam beni öldürür." O sırada odama girmiştik sandalyeme oturttum kapıyı kilitledim. Ağlıyordu hızlı bir şekilde elime aldığım beyaz bir tişörtü ona verdim ve pansuman için malzemeleri aldım ve yanına gittim. "Ağlamana dayanamıyorum güzelim ağlama, ben varken o sana hiç bir şey yapamaz." Elimi kaldırdım sağını okşamak istemiştim. Korktu ama nasıl korktu artık hüngür hüngür ağlıyordu. "Nolur vurmayın nolur." Ahh bu adam elime geçsin canlı kalamayacak.elimi geri çektim. "Bak şimdi Güneş'cim pansuman yapacağım ve acırsa söyle tamam mı küçüğüm?" Kafasını tamam anlamda sallamıştı ilk önce akan kanı temizledim daha sonra oraya acımaması içi uyuşturucu krem sürdüm Allah'ıma şükürler olsun ki dikişlik bir durum yoktu. Gözlerini sıkmış ve tıslamıştı. Elimi geri çektim ve alnının ortasını öptüm. Gözlerini sıkmayı bırakımıştı derinbir iç çekmişti, rahatlamıştı. Orayı sardıktan sonra gözlerini açmıştı orman kadar derin ağaç yaprakları kadar yeşildi. Teşekkür etmiş ve içten bir şekilde gülümsemişti. Siktir gülümsemesi bile bukadar güzelse kahkahası nasıldır acaba? Bir anlık gözlerim boynuna ve göğüs hatlarına gitti ıssırıklar mı? Neden bukadar morluk ve kızarıklık vardı? Umarım düşündüğüm şey değildir. "O orospu sana tecavüz mü etti?" Evet ağzımdan bir hışımla bu çıkmıştı galiba birazda bağırmıştım çünkü irkilmişti. "Şey... hocam... yani... ııı... e-vet.."
Derin derin nefes almaya başladım. Korkmuş bir kediyi andırıyordu. Onu öyle görünce içim yumuşuyordu.aklına bir şey gelmiş gibi hem Gözleri büyüdü ve yanakları kızardı hala çok güzeldi, yanaklarındaki renk ona öyle çok yakışıyordu ki anlatamam. " aaaah ben hala çıplağım, bakma." Demiş ardından ellerini gözlerime kapatmıştı. Büyük bir kahkaha attım. Ellerinin bileklerinden tuttum ve yavaşça ayağa kalktım, bundan dolayı oda ayağa kalkmıştı. Ellerini acıtmamaya çalışarak gözlerimden çektim. Bana bakıyordu ama busefer daha çok kızarmıştı. Ellerini yan tarafa doğru bıraktım belinden tutup kendime çektim. Bana Şaşkınlıkla bakıyordu kulağına eğildim. Boyu neden bu kadar kısa ki "Merak etme seni yemem ama hep utanmanı sağlaya bilirim küçük." Kokusunu içime çekmiştim. Bir insan bukadar güzel kokar mı ya.
Huylanmiş olacaktı ki kafasını sol tarafa etmişti. Bir dakika o kıkırdadı mı "Siktir, Güneş neden daha önce gülmedin?!" Hayranlıkla bakıyordum. "Neden çok mu çirkin gülüyorum?"
" Hayır, dinlediğim melodilerden bile güzel bir gülüşün var." Yaklaştı ve daha çok yaklaştı. Kalbim teklemişti. Parmak uçlarına basıp yükseldi ve Ellerini boynuma doladı. Bu kızın kimseye göstermediği bir cesareti var. Kulağımın yanında minik bir kahkaha atmıştı sessizdi. "Kalbini durdursan iyi olur yoksa kaburga kemiği bir cam misali kırar geçer. Hm?" Bunları derken bir eli ise kalbimin üstünde minik dokunuşlar yapıyordu. Bana bi kal geldi galiba. Elimdeki beyaz tişörtü görmüş olacaktı ki sağol diyip eline almış giyin mişti.
Ona baktığımda kendini süzüyordu boyun kısmı fazla büyük olmuştu. Boynundan sol omzuna düşmüştü. Bir şeyler mırıldandıktan sonra kendi etrafında dönmüş bana yan şekilde durmuş elleri ile kendini sarıp arkasına bakmıştı. " nasıl olmuş?" Demiş ve bana dönmüştü. "Çok güzel." Demiştim. Beni her hali ile etkisi altına alıyordu. Büyük bir kahkaha attı. Saçı ona engel oluyordu kız kardeşimden kalan siyah toka olacaktı. Masama ileledim ve çekmeceyi açtım evet tam tahmin ettiğim gibi burdayım dı aldım ve çekmeceyi kapadım. "O senin çekmecede ne arıyor?"
"Kız kardeşimden kalmıştı." Hmm lamıştı. Arkasına geçtim neyapacığımı anlamış gibi kafasını dik tutuyordu. Saçları varya her erkeğin dokunmak, koklamak ve öpmek isteyeceği türdendi.
" Kardeşiniz kaçyaşında hocam?" "Neden küçük ne yapacaksın?" "Merak ettim sadece ben doğduktan sonra babam annemmi öldürmüş ve hiç bir zaman bir kardeşe sahip olmadım." Daha 2 yaşında küçük." Esnemişti. "Uykunmuvar küçük?"
"Hımhım." Demişti son kez başlamıştım ki arkaya düştü. Sırıtmıştım alnını öpmüştüm. Saate bak tığımda saat 1.30 tu Güneş'i kucağıma aldığım an hem saçını kucağına doğru atmış hemde anne diye sayıklamaya başlamıştı. "Şhhh ben burdayım küçük eve gidiyoruz." Demiştim. Zile 10 dakika vardı hızlıca sessiz adımlarla arabaya ilerledim uyan maması için arabada müzik açmayacaktım. Arabaya otutturduğumda benim oturacağım yere doğru dönmüştü. Çok tatlıydı. Kapıyı kapattım ve arabanın diğer tarafına doğru ilerledim. Kendi koltuğuma oturduğumda arabayı çalıştırdım.___________________
__________________
Selamlarrrrrr
Umarım beğenmiş sinizdir
Beğenmeyı ve yorum yapmayı unutmayın
Ve yıldızları parlatalımm🥰💫💫💫
Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik mi? müzik mi?
Romance"Baba dokunma bana" yine içmişti annemi istiyordum. "Bana bak bensenin babanım benim dediğim olacak anladın mı orospu, sende annene çekmiş sin ama merak etme Güneş'cim sen de annen yaşında öleceksin" korkmuştum vücudum morluk içindeydi. "yarın okulu...